<p>&nbsp;</p><p>Sosyal bilimlerde kriz d&ouml;nemlerinde yeni kavramlar ve yeni bilim dalları ortaya &ccedil;ıkar. Tabi kendiliğinden hi&ccedil;bir şey ortaya &ccedil;ıkmaz. Gelişmelere sosyal bilimciler ad verir veya kavramsallaştırırlar. &Ouml;rneğin Fransa&rsquo;da yaşanan buhranlı d&ouml;nemlerde &lsquo;Sosyoloji&rsquo; kavramı ortaya &ccedil;ıkmış daha sonra bu alanda &ccedil;alışmalar derinleştirilmiş ve sosyoloji bir bilim dalı haline gelmişti.</p><p>T&uuml;rkiye, uzun yıllar Tek Parti iktidarı ile y&ouml;netilmiş ve bu d&ouml;nemde CHP tek otorite olarak var olmuştur. CHP, tek parti olduğu i&ccedil;in demokrasi k&uuml;lt&uuml;r&uuml;n&uuml;n ne olduğunu bilememiş ve b&ouml;yle bir k&uuml;lt&uuml;rden yoksun olmuştur.</p><p>1946 yılı Ocak ayında, daha &ouml;nce yapılmış birka&ccedil; başarısız denemede dışında, Demokrat Parti kurulmuş, 14 Mayıs 1950 se&ccedil;imlerinde de &ccedil;oğunluğu sağlayarak h&uuml;k&uuml;meti kurmuştur. Yaklaşık 30 yıl &uuml;lkeyi tek parti olarak y&ouml;neten CHP, muhalefete d&uuml;şm&uuml;şt&uuml;.</p><p>Demokrasi k&uuml;lt&uuml;r&uuml; ve ahlakından yoksun olan CHP, DP&rsquo;nin başarısı karşısında deyim yerindeyse şok olmuştu. Siyaset k&uuml;lt&uuml;r&uuml; ve ahlakından yoksun olan CHP&rsquo;nin d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml; durum, akt&ouml;rlerinin &ccedil;ok zoruna gidiyordu. Bu d&ouml;nemi araştıran bir&ccedil;ok siyaset bilimciye g&ouml;re, CHP&rsquo;nin yaptığı muhalefet iktidarın yanlışlarını istismar eden ve bunun &uuml;zerine laf yetiştirme siyaseti g&uuml;den bir anlayıştı.</p><p><strong><em>Politik Derinlik Kaybolmuş</em></strong></p><p>Siyaset &uuml;lkeyi y&ouml;netme ve hizmet etme sanatıdır. Bu nedenle muhalefete de iktidara da d&uuml;şen politik derinliğe bağlı olarak stratejiler &uuml;retmektedir. Muhalefet ne kadar politik derinlik kavramından uzaklaşırsa iktidar olamaz; iktidar partisi ise bu kavramdan ne kadar uzaklaşırsa y&ouml;netebilme yeteneğini kaybeder.</p><p>&Ccedil;ok Partili d&ouml;nemin başlangıcı olan 1950&rsquo;den bu yana tam 69 yıl ge&ccedil;ti. T&uuml;rkiye&rsquo;de politik panoramaya ş&ouml;yle bir bakıldığında pek bir değişikliğin olmadığını, daha doğrusu tarihin tekerr&uuml;r ettiğini g&ouml;rebiliriz. Parlamentoda Salı g&uuml;n&uuml; partilerin grup toplantıları yapılırken tam da bahsettiğimiz manzara her g&uuml;n tekrar edilmektedir.</p><p>Siyasi partiler hem iktidar, hem muhalefet, hep karşı tarafı su&ccedil;lar bir pozisyonda a&ccedil;ıklamalar yapmaktadır.&nbsp; Yapılan bu a&ccedil;ıklamalar sığ, derinlikten uzak bir i&ccedil;eriğe sahiptir. K&uuml;rs&uuml;ye gelen hatibi konuşturmamak i&ccedil;in saldırılar, sataşmalar, tacizler ve hatta bazen k&uuml;f&uuml;rler, yumruklaşmalar&hellip; Sıralanmaktadır. Rakibini dinleme dirayeti kalmamış, demokratik k&uuml;lt&uuml;r&uuml;n temeli olan dinleme k&uuml;lt&uuml;r&uuml; g&uuml;n&uuml;m&uuml;z politikacılarda ne yazık ki kaybolmuştur.</p><p>Halka canlı yayın şeklinde sunulan bu manzara doğrusu menfi bir durum ve sokakları da etkiler cinstendir. Onlar parlamentoda kavga ederken halk da onların bir yansıması olarak sokakta, &ccedil;arşıda hatta evlerde kavga etmeyi s&uuml;rd&uuml;rmektedir.</p><p>Darbe d&ouml;nemleri hari&ccedil; tutulursa T&uuml;rkiye, şu anda siyaset felsefesi a&ccedil;ısından d&uuml;ş&uuml;n&uuml;l&uuml;rse, en sığ d&ouml;nemini yaşamaktadır.&nbsp; Politikacıların s&ouml;ylem ve davranışları bunun en a&ccedil;ık g&ouml;stergesidir. Muhalefet de iktidar da birbirine benzer bir uygulama sergilemektedir. Se&ccedil;men olarak bize yapılan en saygısızca yaklaşım budur, diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz.</p><p>İşin garip tarafı hangi partinin genel başkanı konuşursa, kendilerinin en demokrat olduğunu iddia eder. Hi&ccedil;bir parti kendi yanlışını bug&uuml;ne kadar grup toplantısında anlattı mı? Ben b&ouml;yle bir duruma rastlamadım. Herkes en demokrat, karşısındaki en otoriter hatta &ldquo;diktat&ouml;r&rdquo; konumundadır. Se&ccedil;men kitlelerinden b&uuml;t&uuml;n partiler hatalarını gizler, sadece karşı tarafa laf yetiştirme stratejisini uygular. Se&ccedil;mene ne kadar &ldquo;hazır-cevap&rdquo; yeteneğine sahip olduğunu mesajını g&ouml;nder aklı sıra.</p><p>Evet, laf yetiştirmenin başlangıcı gerilim, ortası kalp kırma ve sonu kavgadır. B&ouml;yle bir manzarada demokrasi daha da gelişir mi? B&ouml;yle bir manzarada &uuml;lke nasıl daha iyi y&ouml;netilir? B&ouml;yle bir manzarada hak-hukuk-adalet arayışı nasıl sağlıklı olur? B&ouml;yle bir manzarada nasıl bir arada yaşama iradesi g&ouml;sterilebilir? B&ouml;yle bir manzarada daha iyi bir T&uuml;rkiye nasıl olabilir?</p><p>Saygıyla&hellip;</p><p>&nbsp;</p>