Evet sevgili dostlar, koronalı 7 ay geride kaldı. Zaman zaman yasaklar getirildi ve zaman zaman da esnetildi. Her iki durumda da kimimiz dersler çıkarmaya çalışırken, bazılarımız maalesef sadece kendi doğrularının arkasına takılıp kayboldular aramızdan.

Gerçekten yazmak istemezdim, yazmak istemezdik koronalı günleri ama karşımızda nerden geleceği ya da hangi şekle girerek bizi alt etmeye çalışan ve her kılığa girebilen sinsi bir düşman var.  Tedbirleri kolayca aşamayan ama en ufak bir ihmali şansa çeviren bir düşman. Su uyur düşman uyumaz derler, evet tam da bu korona için uyarlanmış söylenmiş. Hiçbir zaman uyumuyor ve her yerde, her ülkede kol geziyor.

Korona artık ilk günlerdeki fırsatçılığını gösteren bir edayla artıkça arttı. Uyarılara aldırmadık ve şimdi yine hükümet uyarı yayınladı.

Her yerde maske takma zorunluluğu, toplu taşıma araçlarında ayakta yolcu almama, düğün saatleri, resmî kurumlara HES’li girişler. Bar, restoran ve kafeteryalarda canlı müzik kısıtlaması. Lütfen artık bizde biraz daha uyalım sevdiklerimizi, dost, akraba ve koşularımızı yitirmemek adına, acıları yaşamamak ve yaşatmamak adına uyalım. Lütfen maskeleri aksesuar olarak kola değil ağız ve buruna takalım, sosyal mesafeye dikkat edelim.

Evet, dostlar sosyal mesafe demişken sadece bize değil denetçilere ve yetkililere de bu konuda bir şeyler düştüğünün altını çizmek istiyorum.

Örneğin; uçak biletini HES’siz alamıyorsun, uçağa kadar sosyal mesafe eyvallah ama ya uçakta 3 kişi bitişik değil yapışık oturuyor. Eeee ne oldu sosyal mesafe ve temassız hayat? Ve bu örnekleri minibüs, otobüs, metrobüs, hatta hastane ve bankalardakiler olarak vs vs çoğaltabiliriz. Ha unutmadan demem o ki birçok ilde kavga edenlere sosyal mesafe kuralını çiğnedikleri için ceza kesildi. Ama Sakarya da insanları tekme tokat döven kendini bilmez bazı kişilere o ceza bile kesilmedi ne yazık ki.

Onun için kararlar da alınırken ve denetimler yapılacak iken herkes üzerine düşeni yapsın.

Sevgiyle ve sağlıkla kalın.