Bu zamanda bir üniversite öğrencisine ‘’Nerede okuyorsun?’’ sorusunu sormuşsanız muhtemelen alacağınız cevap, evde, büroda veya internetin olduğu herhangi bir mekânda diye olacaktır.

Evet içinde bulunduğumuz Covid-19 pandemisi sürecinde hayatımızda birçok değişiklilik oldu. Bunların bir taneside aslında değişimi için geç kalınmış olan eğitim sistemin de meydana geldi. Nasıl diye sorduğunuzu duyar gibiyim bundan ötürü sizibir zaman kapsülüne davet ederek eğitim sisteminin tarihsel geçmişine doğru yolculuk yapalım.

Eğitimin tarihi, insanlığın tarihi kadar eskidir. En eski dönemlerden günümüze ilk insandan beri üzerine bir şeyler eklenerek günümüze kadar geldiği aşikardır. Çünkü insan, en azından yaşamı için, eğitilmeye en çok gereksinimi olan bir varlıktır. İlk çağlarda ve antik dönemde eğitim özellikle yazının icadı ile gelişerek devam etmiştir. Mısırlılar, Sümerliler, Asurlular, Antik Yunanlılar bu uygarlıklara bakıldığında eğitim sisteminin çocuk yaşta başlayarak yüzyüze bir şekilde yapıldığı görünecektir. Orta Çağ’a sonrasında Rönesans ve aydınlanma dönemlerine bakacak olursak eğitim sisteminin hep aynı çizgide olup sadece içeriğin değiştiğini göreceğizdir.

Günümüzle karşılaştıracak olursak o dönemlerden beri birçok şeyin değiştiğini, piyasaların değiştiğini, seyahat yollarının ve şekillerinin değiştiğini, tıp sisteminin değiştiğini, ülkelerin düzeninin değiştiğini, savaşların biyolojik ve siber olarak değiştiğini ve uzay çağının başladığını çok rahat görebiliriz. Yazı uzamaması adına sayamadığım ve okuyucularımın eklemesini istediğim daha nice sistemlerin değiştiği aşikardır. Tüm bu değişimler gerçekleşirken binlerce yıldır rutin olarak devam eden eğitim sisteminin değişmesi kaçınılmazdı.

Değişen ve her saniye gelişen dünya düzeninde bir öğrenciyi 23 yaşına kadar sırtında çanta ile bir memur gibi sabah okula gidip akşam dönmesi öğrencinin bu dünya düzenine adapte olamamasına sebep oluyordu. Artık cebimizdeki akıllı telefonun bir tuşuyla bütün bilgiye ulaşacağımız bir dönemdeyiz. Ne diye zamanının büyük bir kısmını okulda geçirsinki öğrenci. Bırakalım öğrenci hayatı yakından öğrensin yapacağı mesleği sadece kitaplardan değil bizzat içinde bulunarak öğrensin. Binlerce yıldır rutinleşmiş eğitim sisteminin ciddi bir değişikliğe ihtiyacı vardı, değişecekti bu kaçınılmaz bir sondu ve pandemiyle birlikte bu değişim gerçekleşti. Birey online eğitimle zamanının büyük bir kısmını teorik derslerle değil de pratikle harcayarak daha üretken olacaktır. Aynı zamanda online eğitim, bireyin meslekle daha erken tanışarak yanlış tercihlerinde önüne geçmiş olacaktır.

Şöyle düşünelim, öğrenci tercihini yaptı ve bir bölümü kazandı 4 sene okulda eğitimini aldı ve mezun olduktan sonra işe başladı. Mesleği ne zaman gördü 4 senenin sonunda ve bu mesleğin gerçekten isteğip istemediğini koca bir dört yıldan sonra farkedecek. Bu gerçekten çok üzücü telafisi zor olan bir durum. İşte demek istediğim de tam olarak bu, online eğitimde birey mesleğiyle daha erken tanışarak daha özgür bir şekilde mesleğin kendisine uygun olup olmadığına daha erken karar verebilir.

Şimdi bizim önümüzde pandeminin bitimiyle beraber, karar vermemiz gereken çok önemli 2 yol var. Bunlardan bir tanesi; binlerce yıldır hep aynı çizgide devam eden yüzyüze eğitim, diğeri ise; yeni dünya düzenine uygun bireyi bir akvaryumdan çıkarıp hayata hazırlayan çağdaş bir eğitim sistemi olan online eğitim. Kararımızı vermeliyiz, dünya değişti, hayat koşulları değişti en önemlisi kuşak dediğimiz nesiller değişti. Tüm bu değişimleri eski sistemlerle ayakta tutamayız. Artık ister kabul edelim ister etmeyelim dijital bir dünya var ve her saniye değişiyor.

Gelecek yazılarımda görüşmek üzere sağlıkla kalın.