Yeni yıla Irak'ta yaşanan olayların gölgesinde girdik. Önce Irak'ta bulunan ABD Büyükelçiliği'ne Haşdi Şabi taraftarlarınca saldırı yapıldı. Saldırıyı İranlı meşhur komutan Kasım Süleymani'nin organize ettiği, ABD tarafından belirtildi.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Popmeo, 2 Ocak'ta yaptığı twitter paylaşımında büyükelçiliğe saldırı yapanların fotoğraflarını ifşa etti. Bu İfşa'da Kasım Süleymani ile birlikte öldürülen yardımcısı da vardı.

Bu paylaşımın üzerinden 2 gün geçmeden Kasım Süleymani ve yardımcısına yönelik hava operasyonu yapıldı ve ikisi de öldürüldü. Süleymani'nin ölümü bir anda dünya gündeminin başına oturdu. Trump'tan peş peşe açıklamalar geldi. Kasım Süleymani emrini kendisinin verdiğini ve bir listenin olduğunu ifade etti. İran'a açık açık had bildirmeye başladı.

Bu olaya bölge ülkelerinden de farklı yaklaşımlar geldi. İsrail, ABD'yi bu operasyondan dolayı tebrik ederken Irak, Suriye ve İran merkezi yönetimlerinden tepki geldi. Rusya bir süre sessiz kalmayı tercih ederken, daha sonra Lavrov saldırıyı onaylamadığını belirten bir açıklama yaptı.

Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler de Ortadoğu'da sükunet çağrısı yaptı. İran'dan Ruhani ve diğer yetkililer sert intikam açıklamaları dile getirdi. Bu olayın hemen ardından iki defa Irak'ta bulunan ABD büyükelçiliğine saldırı yapıldı.

Hatta İranlı yetkililer, daha da ileriye giderek Trump'ın başına ödül koydu. Türkiye tarafı ise olaya biraz daha temkinli yaklaşmayı tercih etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan olay sıcaklığını korurken, sessiz kalmayı tercih ederken, İbrahim Kalın ve Mevlüt Çavuşoğlu'dan dozu düşük açıklamalar geldi.

Hem Kalın, hem de Çavuşoğlu, ABD'nin Ortadoğu'daki ülkelerin içişlerine karışmamasını ima eden açıklamalar yaptı. Net olarak bir tepki ortaya konulmadı. Tabi bu dozu düşük açıklamaların hem ABD, hem de İran tarafından mutlaka karşılığı olacaktır.

Ortadoğu'da bir savaş mı başlıyor? Hayır, Ortadoğu'da yıllardır var olan yüksek yoğunluklu bir savaşı yaşıyoruz zaten. Bu savaşta kim kazançlı çıkar, kim kaybeder tartışmaya çok gerek yok. Çünkü bu savaşta Ortadoğu halkları kesinlikle kaybedecektir.

Dini, dili, mezhebi her ne olursa olsun, hepimiz birlikte kaybedeceğiz. Bazılarımız daha az kaybedecektir, ama mutlaka hepimiz kaybedeceğiz.