Diyarbakır mutfağının en önemli özelliği, bu topraklarda yaratılan tatların ününün Türkiye, hatta ülke sınırlarını aşması ve her lezzetinin bir marka değer olmasıdır.

Ortaya çıkış yeri Diyarbakır olan Perdeli Ciğer Kebabı da bunlardan biridir. Daha önce evlerde kadınlar tarafından yapılan bu kebap çeşidi, yaklaşık 50 yıl önce Veysi Paşa tarafından servise dönüştürüldü ve Melik Ahmet Caddesi üzerindeki Deva Hamamı bitişiğinde tezgahlarda yerini almaya başladı. Şimdi bu farklı ve lezzetli ciğer kebabı tarifine geçelim.

Gerekli malzemeler (4 kişilik için)

1 kg kuzu ciğeri

2 yemek kaşığı toz biber

1 yemek kaşığı ince kaya tuzu

1 adet iç gömlek yağı

200 gram kuyruk yağı

5-6 adet acı ya da tatlı biber

Yemeğin hazırlanışı

Mangala kömürümüzü koyarak ateşi yakıyoruz. Ateşin kızgınlığın geçmesi için önce biberleri közlüyoruz. Kuzu ciğerimizi ve kuyruk yağını küp şeklinde doğradıktan sonra özel yapılmış dört köşeli şişlere takıyoruz. Normalde her şişe 5 adet ciğer, 2 adet ise kuyruk yağı takıyoruz. Bu işlemi bitirdikten sonra toz biber ve kaya tuzunu karıştırarak şişe taktığımız ciğerlerimize bunu iyice yediriyoruz.

Ardından 'Perde' denilen iç gömlek yağını açarak, ciğer şişlerini isteğe göre ikili ya da dörtlü olarak buna sarıyoruz. (Burada dikkat edilmesi gereken püf noktası, şişlerin ucunun perdeden dışarı çıkmasıdır. Bu uygulama, ciğerimizin mangalda daha rahat pişmesini sağlar.)

Bu şekilde sardığımız şişleri mangala alıyoruz ve kor ateşte pişirmeye bırakıyoruz. Ciğer üzerindeki perdenin erimeye başlamasından itibaren ara sıra şişleri mangaldan alıp ekmeğe sarıp yağının ekmeğe geçmesini sağlıyoruz. Bu işlemi, şişlerin üzerindeki perdenin tamamen erimesine kadar sürdürüyoruz. Ciğerimiz piştikten sonra ise mangaldan alıp perdeyi açıyoruz. Ardından, bir kez daha mangalda kısa bir süreliğine ciğerlerimizi çevirdikten sonra ekmeğin üzerine alıp közlenmiş biber, kuru soğan ve ayran ile servis ediyoruz.