Son aylarda kuzeydoğu Suriye'ye askeri bir operasyon ihtimalini sık sık dile getiren Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esad yönetimi ile doğrudan diyaloğun konuşulduğu günlerde Türkiye'nin komşuları ile ilgili açıklama yaptı.

Erdoğan, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Subay ve Astsubay Öğrencileri Mezuniyet Töreni'ndeki konuşmasında ''Komşularımıza sırtımızı dönemeyiz. Bu, komşuluk ve kardeşlik hukukumuza aykırıdır'' dedi.

Erdoğan, 22 Ağustos konuşmasında özetle şöyle dedi:

"Afganistan'da 40 yıldır devam eden iç karışıklıkların, Libya'daki kardeş kavgasının, Suriye'de 11 yıldır devam eden zulüm ve saldırıların, Afrika'da her yıl 100 binlerce cana mal olan açlık ve fakirliğin menfi yansımalarını en fazla hisseden ülke hiç şüphesiz ülkemiz, vatanımız, Türkiye'dir.

"Komşularımıza sırtımızı dönemeyiz. Bu komşuluk ve kardeşlik hukukumuza aykırıdır. Biz kimseye, hiçbir ülkeye husumet beslemiyoruz.

"Tam tersine, her ülkeyle, toplumla mümkün olan en iyi, en ileri, en samimi ilişkiyi kurmak istiyoruz. Amacımız, yakın komşularımızdan başlayarak çevremizde bir 'barış ve işbirliği kuşağı' tesis etmektir."

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da İran'ın yarı resmi Tasnim haber ajansının Erdoğan ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın 15-16 Eylül'de Özbekistan'da bir araya geleceği iddialarına ilişkin açıklama yaptı.

Söz konusu iddiaları yalanlayan Çavuşoğlu, "Doğru değil, böyle bir şey yok. Esad da oraya davetli değil" dedi.

Ankara ve Şam yönetimleri arasında diyalog gündemine ilişkin konuşan Çavuşoğlu, özetle şu açıklamayı yaptı:

"Rejim siyasi sürece tam olarak inanmadı ancak rejimin de görmesi lazım savaşarak ülke bölünecek. Bizim de desteklediğimiz muhalefet müzakere heyetini kurdu. Muhalefet anayasa ile ilgili olgun tavır sergiliyor ancak rejimden kaynaklı bir direniş var.

"Suriye'nin istikrarı ve barışının tam olarak tesis edilmeli. Astana formatında bir masasının etrafındayız. Temaslarımız oluyor. Biz her zaman muhalefetin her zaman destekçisi olduk. Güvene dayalı bir ilişkimiz var.

"Diyalog için şart olmaz. Ancak bu görüşmelerin şartı ne? Bizim güvenliğimiz önemli, Suriye'nin toprak bütünlüğü önemli, insanların ülkelerine dönmeleri önemli. Barış olursa ülkenin yeniden inşası önemli.

"Diyalog için bir şartımız değil ama görüşmelerin amacı ve hedefi önemli. Bizim politikamız hep sonuç odaklıdır." (BİANET)

Editör: TE Bilişim