Haber Fuat Bulut

Diyarbakır - Eski Başbakan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, partisin 1’nci Olağan Kongresi için geldiği Diyarbakır’da büyük ilgiyle karşılandı. İzdiham nedeniyle kongrenin yapıldığı düğün salonunda pandemi tedbirlerinden biri olan sosyal mesafe kuralı da çiğnendi. Davutoğlu, verdiği mesajlarda Kürt sorununu çözeceklerini ifade ederek, “Kürt meselesi, demokratik hakların eksikliklerinden ve eksikliklerin istismarından kaynaklıdır. İşte biz bu kıskacı kırmaya geliyoruz” dedi.

Gelecek Partisi Diyarbakır İl Kongresi, Kayapınar’daki bir düğün salonunda yapıldı. Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu ile çok sayıda parti kurmayının katıldığı Genel Kurul’da, Divan Başkanlığı’nın Kurucular Kurulu Üyesi olan Cuma İçten yaptı.

İlk konuşmayı yapan İl Başkanı Aydın Altaç, 50 kurucular kurulu üyesi ile birlikte Diyarbakır’da 4 aylık bir çalışma yürüttüklerini ve 8 ilçe kongresini tamamladıklarını söyledi. Altaç, “Hızlı şekilde tüm örgütlemeyi tamamlayacağız. Diyarbakır her şeye hazır” dedi.

Haktan ve hukuktan şaşmayacaklarını, yanlışa her zaman en sert şekilde yanıt vereceklerini ifade eden Altaç, Türkçe ve Kürtçe yaptığı konuşmada, “Yaratılmak istenen tüm korkulara rağmen taviz vermeyeceğiz. Bölgede muzdarip olduğumuz sorunlar var. 40 yıldır şiddetli çatışma ortamının olduğu, kan ve gözyaşının döküldüğü bir bölgede yaşıyoruz. Biz artık bu ülkede barışın, huzurun, güvenin, demokratik standartların yüksekliğinden hareketle böyle bir ortam yaratıp bu ülkede kanın, şiddet ortamın bir an önce sonlanması en büyük temennimizdir” diye konuştu.

“KÜRT MESELESİ İSTİSMAR EDİLDİ”

Daha sonra kürsüye “Biji serok Ahmet” sloganıyla çıkan Davutoğlu, konuşmasında hükümeti eleştirdi ve güncel konularla ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:

“Korkular ve tabularla yönetilir bir ülke haline geldik. Korkularla yönetilen bir ülkede hukuk çıkmaz, adalet çıkmaz, huzur çıkmaz. Korkulara teslim olan bir toplumun geleceği olmaz. Kürt meselesi, demokratik hakların eksikliklerinden ve eksikliklerin istismarından kaynaklıdır. İşte biz bu kıskacı kırmaya geliyoruz.

Yıllarca Kürt kimliğinin ne olduğu, nasıl olursa makul bir vatandaş olacağı ve bu kimliği ile en fazla ne olacağı söylenip durdu. Diliyle, diniyle bu topraklardaki geçmişi ile ilgili akla ziyan teoriler geliştirildi. Peygamberler şehrine gelindi, gelindiği zaman da Kürtlerle ilgili Zerdüştlükten bahsedildi. Diyarbakır, peygamberler şehridir, sahabeler diyarıdır, iman bölgesidir, inanç diyarıdır. Allah’ın bahşettiği en temel hakları olmadık bahanelerle yok saydılar.

Ülkemizin ve milletimin birliğine, dirliğine kastederek insanımızı dilinden, dininden, mezhebinden ayrıştırıp durdular. Rabbimizin bahşettiği hakları ifade etmek, Kürt olmak Kürtçe konuşmak büyük bir meseleye dönüştürüldü. Yıllarımızı bu ilkel meselelerle geçirdik. Bir yandan askeri vesayet rejimi, diğer taraftan eline silah alıp terör estirenler arasına sıkıştırıldık kaldık. Her türlü değer ve uygulamalardan uzaklaştırıldık.

“DAĞA, TAŞA AYRIŞTIRICI SLOGANLAR YENİDEN YAZILMAYA BAŞLANDI”

Türkiye eski Türkiye olamaz dedikçe bir yandan kan dökerek var olan ve en büyük acıyı Kürtlere yaşatan PKK, diğer yandan 28 Şubat döneminin ve eski Türkiye’nin bütün artıkları, 20’nci yüzyıla ait köhne aktörlerin tamamı ülkemizi teslim almak, milletimizin huzurunu bozmak için ellerinden geleni tekrar yapmaya başladılar. Bugün geldiğimiz durum maalesef eski Türkiye atmosferine geri dönüştür. 

Dağa taşa yeniden hamasi, ayrıştırıcı ve dışlayıcı sloganlarının yazıldığı bir Türkiye’dir maalesef. Bugün ülkenin birliği ve dirliği, dağa taşa slogan yazarak değil, gönüllere muhabbet ve kardeşlik tohumu ekerek sağlanır. Gelecek Partisi, ülkemizde hiçbir kardeşimizin aidiyet sorunu yaşamadığı, hukuk önünde eşit olduğu bir özgür ülke arzulamaktadır.”

“TRT’YE NE ZAMAN KAYYUM ATANACAK?”

Davuoğlu’nun konuşması sık sık “Gelecek halktır halk burada”, “Biji serok Ahmet” sloganı ile kesildi. Hükümetin, bölge halkına sadece bir seçmen olarak baktığını ifade eden Davutoğlu, “Bu iktidar önce kendisi gibi düşünmeyen herkesi terörle işbirliği yapıp hain ilan ediyor sonra da Kürt seçmenleri aldatabileceğini düşünerek Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkarıyor, Abdullah Öcalan’dan mektup getiriyor. Terörle işbirliği iddiasıyla belediyelere kayyum atayanlara şimdi sormak gerekme mi? Kırmızı bültenle aranan bir teröristi ekranlara çıkaran TRT’ye ne zaman kayyum atayacaksınız? Bu iktidar ne önünü görebiliyor, ne de Türkiye’nin önünü açabiliyor” diye konuştu.

“KÜRT SORUNUNU ÇÖZÜMSÜZLÜĞE MAHKUM ETTİLER”

Davutoğlu, şöyle devam etti: “Bu iktidara göre, Kürt meselesi, Alevi meselesi, ahlaki meselemiz yoktur. Hatta Cumhurbaşkanımızın son açıklamasına baktığımızda ekonomi sorunu da yoktur. Bu nasıl bir hayal dünyasıdır.  Gelecek Partisi, ülkemizin bütün zenginliklerini, farklılıklarını korumak için vardır. Onlar değersizleştirdikçe biz insanlarımıza değer vereceğiz.

Kürtlerin yaşadığı coğrafyaya tehdit nazarıyla bakmamak gerekir. Kürtlere, bölgeye Türkiye’nin dışlayıcı  gözlükleri ile bakmadığınızda Irak bölgesel yönetiminin Türkiye’nin en yakın müttefiklerinden birine şahit oldunuz. Erbil, Süleymaniye ve Duhok, ülkenin doğal uzantısı haline gelmiş, ekonomik ilişkiler zirveye ulaşmıştır.  Bu koalisyon iktidarın ülkemizin hiçbir meselesi ile ilgili ne ahlaki, ne vicdani, ne de akli bir söylemi, siyasi çizgisi, duruşu kalmamıştır.

Bir taraftan PKK terörü diğer taraftan bu terörden beslenenler, ülkemize huzuru çok gördüler. Önce Kürdü bir mesele haline getirdiler, sonra Kürt meselesini çözümsüzlüğe mahkum ettiler.

Köhne bir siyaset anlayışı ve darbe ürünü bir anayasa ile insanımızı ayrıştırıp durdular. Bunların bildiği sizin oyunuzu almak, alamıyorlarsa size bir kayyum gönderip arkalarını size dönüp gitmek. Ne kayyum ne KCK komiseri, demokratik ve bütün Diyarbakır halkının iradesine dayalı bir sistem getireceğiz.

“BU HÜKÜMET HER ŞEYİ DEĞERSİZLEŞTİRDİ”

Acıları bitirmek, toplumsal yaraları sarmak, her türlü ötekileştirmeyi sonlandırmak, rabbimizin insana bahşettiği haklarını teslim etmek ve adaleti tesis etmek için elimizden gelen çabayı göstermeye gayret ettik bundan sonra da gayret etmeye devam edeceğiz.

Gelecek Partisi’ni kısa sürede kurduk. Ve ülkenin her köşesine sizine karanlığı dağıtmaya başladık. Biden aldıkları cesaretle nice yeni partiler kurulmaya başlandı. Kurulsun, hayırlı olsun. Memlekete kim güzel bir şey getirirse herkese saygı gösteririz.

Bugün itibariyle 67 il ve 320 ilçe atamasını gerçekleştirdik. 5 il ve 115 ilçe kongremi tamamladık. Bizim kongrelerimiz rutin bir faaliyet değildir. Bir muhasebe ve muhabbet, istişare ve vesilesidir.

Bu ülkede feryat ve kaygılar da aynı. İş, aş ve adalet ve onurlu bir hayat. İktidarın bugünkü halini tasfir edecek en doğru kelime değersizleşmedir. Bu iktidarın elinde, hukuk, ehliyet ve liyakat, siyasi ahlak, milletvekilleri, eğitim ve kültür, emek,Türk Lirası da değersizleşti. Aslında insan değersizleşti. Bize karşı parti içi darbe yapanlar, düşük profilli başbakan istemişlerdi. Önce başbakanın profilini düşürdüler, sonra da onu yok ettiler. Benzer şekilde hukukun, liyakatın, siyasi ahlakın, devlet kurumlarının, milletvekillerinin, eğitim ve kültürün de önce profilini düşürdüler, sonra anlamsılaştırdılar ve nihayet değersileştirdiler. Türk Lirası’nın değer kaybı bu profil düşmesi mantığının doğal bir sonucudur. Tüm bunlar yaşanırken Türk Lirası değerini koruyamaz. Gelecek Partisi olarak değer seferberliği ilan etme vaktidir.”

Ahmet Davutoğlu, daha sonra Sur İlçesi’nde esnaf ziyareti gerçekleştirdi ve Ulucami’de halkla selamlaştı. Diyarbakır’daki STK temsilcileri ile görüşen Davutoğlu, daha sonra kentten ayrıldı.

Editör: TE Bilişim