DİYARBAKIR - Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç ve Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan “Kobane Soruşturması” kapsamında HDP’lilerin gözaltına alınmasına tepki göstererek, gözaltıların yürürlükteki mevzuata aykırı olduğunu ifade etti.

Hiçbir dönemde bugünkü kadar yargıya müdahalenin yapıldığı, yargı üzerinden siyasi operasyonların yapıldığı dönem olmadığını belirten Altaç, “Türkiye tarihinde yargının siyasallaştığı, siyasi amaçlara hizmet ettiği çok sayıda dönemler yaşanmıştır. Ancak hiçbir dönemde bugünkü kadar yargıya müdahalenin yapıldığı, yargı üzerinden siyasi operasyonların yapıldığı dönem olmamıştır. Gelecek Partisi olarak her türlü şiddeti, şiddeti uygulayan tarafın kimliğine ve statüsüne bakmadan karşısında olduğumuzun bilinmesini isteriz. Aynı şekilde temel haklar, özgürlükler ve adaletin tecellisi için de hiç kimsenin kimliği, tercihi, partisi veya inancına bakmaksızın bütün gayretimizi ortaya koyacağımızın bilinmesini isteriz” ifadesinde bulundu. 

6-7-8 Ekim olayları gerekçesiyle yapılan gözaltı işlemlerinin yürürlükteki mevzuata aykırı olduğunu belirten Altaç, “Olayların merkezi Diyarbakır olduğu için kovuşturmanın Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılması gerekirdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yetki sınırlarını aşarak soruşturma yapmış olması, soruşturma kapsamında gözaltına alınan şahısların Ankara´ya götürülmesi ve sorgulama işlemlerinin usul ekonomisine aykırı bir şekilde yapılması kabul edilecek bir durum değildir Belirttiğimiz bu durum yapılan soruşturmanın siyasi saiklerle yayıldığını sonucunu doğurmaktadır” dedi.

“Kişiye göre adalet, kişiye göre muamele, kişiye göre gözaltı, kişiye göre ceza adalet sistemimizde yaygın bir uygulama hali almıştır” diyen  Altaç, “Yargılama makamları ve yargılama sistemi bir an önce yürürlükteki mevzuata uygun hareket etmelerini  aynı şekilde yargının etki altından çıkması en büyük temenimizdir” diye belirtti.

Fesih Bozan: Olaylar araştırmalı

Konuya ilişkin açıklama yapan Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan ise, 6-8 Ekim de meydana gelen işlenen vahşeti kabul etmediklerini, ancak başka mağduriyetlere sebep vermeden olayların öncesi ve sonrası da araştırılmalıdır dedi.

“Biz, enerjimizi şiddet, kavga ve öldürmek için değil, beraber yaşamanın yollarını aramak için harcamalıyız diyen Bozan, “Siyasetçilerin temel görevi sorunları hak ve hukuk çerçevesinde çözmek ve gerekli tedbirleri almaktır. Yeni sorunlar çıkartmak veya mevcut sorunları daha da büyüterek içinden çıkılamaz hale getirmek değildir. Partiler farklı fikir ve düşüncelerde mevcut kanunlar çerçevesinde kurulur ve siyasi çalışmalar yaparlar. Dolaysıyla partiler birbirine düşman değil rakiptirler. Hiç bir partinin iktidara geldiğinde, devletin gücünü, muhalefeti sindirme veya siyasi emelleri için kullanma hakkı yoktur. AK Parti iktidarı, iktidarının devamını bütün muhalefeti terörürize edici, kutuplaştırıcı, ötekileştirici ve ayrıştırıcı dil ve icraatları yapmakta görüyor. Bu genel değerlendirmeler sonrasında yeni yapılan gözaltılarla ilgili değerlendirecek olursak, elbette devam eden bir soruşturma hakkında görüş belirtmek doğru değildir” diye konuştu. 

Bozan iktidara şu soruları sorarak açıklamasını sonlandırdı:

“*6-8 Ekimde devlet neredeydi. Meydanlar neden teröristlere terk edildi?

*6 yıldır devletin hakim ve savcıları bekliyorlar mıydı, yoksa soruşturma ancak mı bitti?

*6 yıl sonra ne değişti, yeni delillere mi ulaşıldı?

*Yargılanıp serbest kaldıkları dosyadan, birini tekrar yargılamak ne anlama geliyor? Ayhan Bilgen aynı dosyadan beraat etmişti.

*Bir telefonla, savcılıklara ve emniyete gelip teslim olacak kişileri sabahın erken saatlerinde evlerinden gözaltına almanın ve zırhlı araçlara bindirmenin amacı ve mesajı nedir?

*Bu tür adımları atmada ısrar edilmesi, “adalete olan güveni” sarstığının farkında değil misiniz?”

Editör: TE Bilişim