Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir gün gecikmeyle gerçekleştirdiği partisinin grup toplantısında gündeme dair konuştu. Erdoğan Suriye hükümetiyle imzaladıkları Adana mutabakatını hatırlatarak, Türkiye’nin gerektiğinde terör örgütlerini takip etmek için Suriye'ye operasyon düzenleme hakkı olduğunu, söyledi.  Erdoğan, “Bazıları Suriye topraklarında ne işi var diyor. Amerika'yı da davet etmedi, sadece Rusya'yı takip etti ama bizim elimizde kapı gibi Adana Mutabakatı var” dedi.

Erdoğan, Suriye’deki tüm süreçlerini ABD ve Rusya ile yapılan temaslardan sonra varılan mutabakatlar ve iş birlikleri ile yaptıklarını söyledi.

Erdoğan, “DEAŞ'ın varlığı büyük ölçüde kırılmış olmasına rağmen güney sınırlarımız boyunca bir terör koridoru oluşturma çabaları hiç durmadı. Amacın DEAŞ'la mücadele değil bir başka terör örgütü eliyle Suriye'yi, bölge olduğu açıkça ortadaydı. Asıl dert petrol kuyularıydı. Kimin iştahını kabarttığı da ortadaydı. Bunun üzerine 2019'da Amerika ile de mutabakatı sağlayarak Barış Pınarı Harekâtı'nı başlattık” diye belirtti.

 ‘Türkiye açısından Suriye’de yeni bir dönem’

 Erdoğan, “Bugün geldiğimiz noktada ne İdlib'dekine de Barış Pınarı Harekâtı bölgesindeki güvenli bölge mutabakatlarının gerçek anlamda işlemediğini görüyoruz. Hassasiyetimizi ve kararlılığımızı her fırsatta belirtmemize rağmen Suriye'de anlaşmalara uyulmuyor. Askerlerimize yapılan saldırı Türkiye açısından Suriye'de yeni bir dönemin miladıdır. Askerlerimize karşı tahammülden yapılmış bir saldırıdır. Hiçbir şeyin aynı şekilde devam etmesine izin veremeyiz. 76 kişi orada etkisiz hale getirdik. Fazlası var azı yok. Şayet taraflardan biri uymayacaksa bu mutabakatlar niçin yapılıyor?” diye konuştu.

 ‘Türkiye gerekeni yapacaktır’

 Erdoğan konuşmasının devamında şunları söyledi: “Bundan sonra vardığımız mutabakatların ihlali anlamına gelen hiçbir adıma göz yummayacağız. Öncelikle İdlib'de rejimin gözlem noktalarımızın gerisine çekilmesini dün akşam Sayı Putin'e iade ettim. Şu anda iki gözlem noktamız rejimin gerisinde kalmıştır. Şubat ayı sonuna kadar geri çekilmelerin tamamlanmasını umuyoruz. Rejim bu sürede geri çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapmak mecburiyetinde kalacaktır. Bugüne kadar rejimin İldib'de yaptığı saldırıların gerekçesi olarak sunulan ateşkes ihlalleri en başından beri tek taraflı olmamıştır. Suriye'deki en sorunlu grupların ülkenin dört bir yanından getirilerek özellikle toplandığı İdlib'de ilerin kolay yürütülemeyeceğini herkes biliyordu. Rejim nasıl muhalif grupların en küçük bir ihmaline ağır saldırılarla karşılık veriyorsa, bundan sonra da rejimin ihlalleri de askeri unsurlarına dönük olarak mukabil şekilde cevaplandırılacaktır. TSK, İhtiyaç duyduğumuz her an tüm harekat bölgelerinde ve idlib'de serbestçe hareket edecek gerektiğinde operasyon yürüteceklerdir.

 Rusya’dan beklentimiz hassasiyetimizi anlaması

 Madem terör örgütünün saldırıları garantör ülkeler tarafından durdurulamıyor, öyleyse bizim bu işi bizzat kendimizin yapması kaçınılmaz hale gelecektir. Önümüzdeki günlerde bu çerçevede beklediğimiz adımların atılmaması halinde Barış Pınarı bölgesinde başlattığımız harekâtı sağ sol ve alt taraftan sürdürmekte tereddüt etmeyeceğiz. Türkiye'nin Suriye'deki güvenlik ihtiyaçları karşılanana kadar Türkiye'nin izleyeceği yeni yol işte bu şekildedir. Bizim hiçbir müttefikimizle hiçbir dostumuzla karşı karşıya gelmek gibi bir niyetimiz, amacımız kesinlikle söz konusu değildir. Rusya ile olan dostluğumuzun ve iş birliğimizin sürmesine özel önem veriyoruz; ticaretten turizme, savunma sanayisinden enerjiye kadar derin ilişkilerimizin olduğu Rusya'dan beklentimiz Suriye'deki hassasiyetimizi anlamasıdır." (AJANSLAR)

Editör: TE Bilişim