İlişkileri yaklaşık 8 yıldır maslahatgüzar seviyesinde süren Türkiye ve Mısır’dan normalleşme adına çağrılar sürüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Mısır ile istihbari, diplomatik ve ekonomik işbirliği sürecinin devam ettiğini söylerken, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan Mısır ile diplomatik görüşmelerin başladığı haberi geldi.

İki ülkenin ilişkileri, Doğu Akdeniz denkleminde değişim yaratma potansiyeli sebebiyle anlamlı. Halihazırda, Atina’yla deniz yetki alanları imzalamış olan Kahire’nin Türkiye ile kapıları kapatmaması da önemli bir husus. Zira birkaç gün önce Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Şükri, Türk yetkililerin Kahire ile diplomatik ilişkileri normalleştirme niyetiyle ilgili ifadelerin ilgili eylemlerle desteklenmesi gerektiğine değindi.

Türkiye-Mısır ilişkilerinin Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi öncesi döneminde iyi olduğunu anımsatan İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi ve emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu “Ortadoğu-Arap coğrafyasında en önemli ülke Mısır. Şöyle bir söz vardır; bölgede Suriyesiz barış, Mısırsız savaş olmaz derler. Bu söz Suriye ve Mısır’ın coğrafyadaki önemini belirtmek için söylenir. Mısır’ın Doğu Akdeniz’de de Arap coğrafyasında da önemli bir konumu var. Dolayısıyla Mısır’la ilişkilerin kötüye gitmesi, askıya alınması, Mısır’ın 2020 yılında Yunanistan’la Münhasır Ekonomik Bölge ya da deniz yetki alanlarının sınırlandırılması için bir anlaşma yapmasına neden oldu. Bu anlaşma Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki ulusal çıkarlarına aykırıdır” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin şimdilerde Mısır’la ilişkilerini düzeltmek adına olumlu adımlar attığına işaret eden Babüroğlu “Elbette Türkiye sadece Mısır’la değil, İsrail ve Suriye’yle de ilişkilerini düzeltmek için tüm adımları atmalıdır. Çünkü Doğu Akdeniz’deki bu ülkeler önemli. Mısır’la, Suriye’yle, İsrail’le ilişkiler iyi olsaydı Yunanistan’ı tercih eden bu geniş cephe, Türkiye’nin karşısında kuvvetli bir cephe olmayacaktı. En azından İsrail, Mısır Yunanistan ile beraber olmayacaktı” diye konuştu.

Arap Analiz ve Stratejik Araştırmalar Vakfı Başkanı Mısırlı General Samir Ragheb ise, ek şartlar öne sürülmezse Türkiye ile Mısır arasındaki diyaloğun mümkün olduğuna inandığını ifade ediyor.

Ragheb, ”Kuşkusuz, Türk tarafı Mısır ile ilgili söylemini ve davranış çizgisini büyük ölçüde yumuşattı. Yine de çok hızlı bir şekilde çözümlenemeyen engeller mevcut. Türkiye, Müslüman Kardeşler'in aranan liderlerini, başka bir ülkeye gitmelerini istemediği sürece Mısır'a iade etmeyecektir ve bu da Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidarda olmasından kaynaklanmaktadır. Dahası, Ankara'nın açıklamaları ve eylemleri hala biraz çelişkili, bu yüzden Mısır'da son gelişmeler hala güvensizlikle değerlendiriliyor" dedi.

Ragheb, Türk tarafının Mısırlıları şaşırtmaya çalışıyor olabileceğini, bu nedenle Kahire’nin diyalog için elini uzatmadan önce Ankara'nın niyetlerini dikkatlice kontrol etmesi gerektiğini söyledi. Mısırlı general şöyle devam etti:

"Türkiye aslen Mısır, Yunanistan ve Kıbrıs arasında bir Akdeniz ittifakının oluşmasını engellemek istiyor olabilir. Nitekim Mısır da Ankara'nın çıkarlarını memnun etmek için bu yakın bağları koparma niyetinde değil." (SPUTİNK)

Editör: TE Bilişim