Ruhumun yangınında tükeniyor umutlar, kederle soluyor karanfil yüzü yaşamın gülüm. Ne kadar karamsar dağ varsa üstüme devriliyor. Kan kaybediyor sevincim, acının çığlığıyla kıvranıyor, titriyor yüreğim. Ben ne haldeyim bilsen… Bilemezsin.

Kuşkusuz tüm hayatlar karamsar değil. Ama ne yandan baksam, bir yanı karanlık, bir yanı uçurum dünyamın. Yastığa başımı koyduğumda, diken gibi batıyor karanlıklar. Yabancı bir kentte kaybolmuşum gibi, el yordamıyla arıyorum uzak sabahları… Başım zonkluyor, dişim ağrıyor gibi uykularım kaçıyor. Soğuk, karanlık, tedirgin gecelerim.

Gecelerim çok soğuk gülüm, günlerim puslu… Çiçekler soluyor yokluğunda. Yokluğunda her şey değişiyor. Tanıdık yüzler yaşlanıyor usulca… Yaşlılar ölüyor. Bildiğim şehirler eskiyor, tanıdık yüzler kayboluyor. Sokaklarda eskisi gibi koşamıyor çocuklar. Bisiklete binemiyor, ağaçlara tırmanamıyor… Çiçekleri koklayamıyor.

Korkularım tüm umutlarımı tüketiyor yaşama dair. Korkularım yüzümü de değiştirmiş… Güleç yüzümü ben de özledim. Neden bu denli karamsar oldum bilmiyorum. Yalnız, güneşi balçıkla sıvamışlar onu biliyorum. Küf, ceset ve sidik kokuyor şehir. Yüreğim daralıyor, nefes alamıyorum, dağlar üstüme geliyor biliyor musun?

Şehir de değişti gülüm, eskiden slogan yazılan duvarlar, şimdilerde iyice küflendi, dökülüyor. Balkonlardan aşağıya sardunyalar, sarmaşıklar sarkmıyor artık. Vita tenekelerinde reyhanlar, karanfiller yetişmiyor. Meydanlar da boş, arka sokaklara sarhoşlar kusuyor. Şehir de değişti, insanlar da.

Şarkılar da değişti biz farkına varmadan, biliyor musun? Türküler sustu, bağlamalar kırıldı. Artık İspanyol paça pantolonlar giymiyor kalın bıyıklı erkekler, kadınlara, kızlara sorsan bermudayı bilmezler. Ruhi Su’nun şarkılar çalınmıyor, Sadık Gürbüz gurbet türküleri söylemiyor geceleri. Gençlerin ağzında bir “Şaka Şuka”dır gidiyor. Bazen düşünüyorum da, hayata geç mi kaldım acaba, ya neden her geçen gün yabancılaşıyorum…

Korkuyorum gülüm, yabancı bir memlekette sorgulanan bir suçlu gibi dilsizim. Ruhum yanıyor… Ruhumun yangınında tükeniyor umutlarım. Yalnızım… Yalnızlık keskin bıçak gibi vurmuş sırtımdan beni. Kanamaktayım.