Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mitat Bahçeci, tiroid bezinin kendi küçük, önemi büyük bir organ olduğunu vurguladı. Her yıl 21-25 Mayıs Tiroid Farkındalık Haftasında tiroid sağlığına dikkat çekildiğini belirten Prof. Dr. Bahçeci, hekimlerin kan tahlili talepleri içinde sıklıkla yer alan tiroid bezi hormon değerlerinin neden önemli olduğunu şöyle anlattı:

“Tiroid bezi boyun orta hatta yerleşmiş, nefes borusunun önünde, adem elmasının her iki yanına uzanan kelebek biçiminde bir endokrin organ olup yaklaşık 25 gram ağırlığında görece küçük bir bez olsa da salgıladığı hormonlar açısından hayati önemdedir. Tiroid bezinin esas hormonları T3, T4 ve Kalsitonin adlı hormonlardır. Tiroid bezi hipofiz bezinden salgılanan TSH adlı bir hormonun kontrolü altındadır ve tiroidin çalışmasıyla TSH arasında ters bir orantı vardır. Özel örnekler dışında tiroid bezi çok çalışırsa TSH baskılanırken, az çalışması durumunda TSH düzeyi artmaktadır."

Kadınlarda daha çok görülüyor

Tiroid hastalığının genelde kadınları etkilediğini, her 7-8 kadına karşılık 1 erkek hastada görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Bahçeci, tiroid bezinin az ya da çok çalışmasının yol açtığı sağlık sorunları belirtirken, “Kilo alma, ödem, yüzde şişlik, saçlarda kabalaşma ve dökülme, kabızlık, aşırı adet kanaması, soğuğa tahammülsüzlük, kalp hızında yavaşlık, halsizlik, bitkinlik, kolay yorulma, güçsüzlük, içe kapanma, gebe kalmada zorluk gibi yakınmalar tiroid bezinin az çalışmasını yani hipotiroidiyi akla getirmelidir. Bunun aksine kilo kaybı, sinirlilik, stres, kalp çarpıntısı, kalp hızında artış, ellerde titreme, aşırı terleme, uykusuzluk, saçlarda incelme ve dökülme, adet bozukluğu, kas güçsüzlüğü, bazen gözde dışa doğru büyüme ve boyunda kozmetik soruna yol açan şişlik gibi belirtiler tiroid bezinin çok çalışmasının yani hipertiroidinin belirtisi olabilir. Yine atrialfibrilasyon denilen bir kalp ritim bozukluğunun varlığında da mutlaka tiroid hormonu bakılmalıdır. Bazen de sadece boyunda şişlik şeklinde ortaya çıkabilir ki bu durumda diffüz veya nodüler guatr söz konusudur. Nodüler guatr da önemli bir sorun da tiroid kanserlerinin nodüllerde ortaya çıkmasıdır” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Bahçeci tiroid bezinin çok sık görülen ve az çalışmasına yol açabilen otoimmün bir tiroid bezi iltihabı olan Hashimototiroiditi hakkında da bilgi verip uyarılarda bulundu. Bahçeci, “İltihap demekle birlikte bu hastalık mikrobik bir olay değildir ve bulaşıcılığı yoktur. Kadınlarda oldukça sık olarak karşımıza çıkmakta ve tiroid hormon düzeyi normal olduğu sürece hiçbir belirti vermemektedir. Bu nedenle özellikle genç kadınlarda, aile hikayesi olanlarda, gebe kalmakta zorluk çekenlerde mutlaka hem tiroid hormonu hem de Hashimototiroiditini gösteren antikor düzeyine bakılmalıdır. Özetle belirli aralıklarla tiroid bezinin muayenesi, gereğinde tiroid hormon düzeyinin ölçülmesi her yaşta büyük önem gösterdiğinden mutlaka yapılmalıdır” diye konuştu. (İHA)

Editör: TE Bilişim