Alerjik hastalıklar, dünya genelinde çok sık rastlanan hastalık grupları arasında yer alıyor. Özellikle ilkbahar aylarının gelmesiyle birlikte polenlerin de etkisiyle alerjisi olan bireyler için açık havada dolaşmak kabus haline gelebiliyor. Alerji denildiğinde akla ilk olarak polen alerjisinin neden olduğu alerjik rinit ve astım gelse de etrafımızda ev tozu akarları, yünlü kumaşlar, parfüm ve deodorantlar gibi alerjiye neden olabilecek pek çok etken bulunuyor. Medicana International İstanbul Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Zeliha Arslan Ulukan, alerjik reaksiyonlarla ilgili açıklamalarda bulundu.

Alerjik hastalıkların genellikle bahar dönemlerinde artış gösteren ve basit kaşıntı ile hapşırma gibi reaksiyonlardan alerjik şoklara kadar varabilen sorunlara neden olabilen bir hastalık grubu olduğunu söyleyen Ulukan, "Özellikle alerjik astım, solunumu önemli ölçüde etkileyebilen reaksiyonlara yol açabiliyor. Kuru ve kesik kesik öksürme, nefes darlığı, hırıltılı solunum gibi belirtilere neden olabilen bu hastalıkta en yaygın görülen etken polenler olsa da özellikle yıl boyu devam eden alerjik astım şikayetlerinde farklı etkenler rol oynayabiliyor. Alerjik astım teşhisi alan bireylerde deri yüzeyinden yapılan basit bir alerji testi olan Prick testi ile kişinin hangi etkenlere karşı alerjisinin bulunduğu tespit edilebiliyor. Tedavi sürecinde ise bu etkenlerden mümkün olduğunca uzak durmaya ek olarak ilaç tedavileri yer alıyor" dedi.

"Ev tozu akarları konusunda dikkatli olunmalı"

Alerjik reaksiyonlara yol açan tetikleyicilerin arasında polenlerden sonra ikinci sırada ev tozu akarları yer aldığını belirten Ulukan, "Yünlü kumaşlar, halı ve kilimler, yastık, yorgan, perde, havlularda yer alan akarlar solunum yolu ile vücuda girerek alerjik reaksiyonlara yol açıyor. Alerjik hastalıkları olan bireylerde sıklıkla reaksiyonlara yol açan ev tozları ve ev tozu akarlarından uzak durabilmek adına yün ve yünlü kumaşlar yaşam alanlarından tamamen çıkarılmalı. Yastık ve yorgan gibi eşyaların antialerjik ve akar tutmayan versiyonları tercih edilmelidir. Evde halı kullanımından mümkün olduğunca kaçınılmalı" diye konuştu.

Doç. Dr. Zeliha Arslan Ulukan, tüm bunlara ek olarak evlerde, iş yerlerinde ve arabalarda klima bakımlarının düzenli olarak

yaptırılması, toz tutan malzemelerin yaşam alanlarında mümkün olduğunca bulundurulmaması gerektiğini belirtti.

Alerji, genetik ve çevresel faktörlerin birlikte tetiklemesine bağlı olarak ortaya çıktığına dikkat çeken Ulukan, "Çevre faktörlerini değiştiremediğimize göre ailesinde alerjik hastalık öyküsü bulunan bireylerde alerjik reaksiyonların görülme olasılığı diğer bireylere oranla oldukça yüksek. Buna karşın alerjen olarak adlandırılan tetikleyici etkenler her bireyde farklı şekilde reaksiyonlara neden oluyor" şeklinde konuştu.

Ulukan konuşmasını öksürme, hapşırma, cilt kızarıklığı ve döküntüler, nefes darlığı gibi alerji belirtileri konusunda bilinçli olunması ve bu reaksiyonlar ortaya çıktığında sağlık kuruluşlarına başvurulması gerektiğinin altını çizerek tamamladı. (İHA)

Editör: TE Bilişim