Göz kuruluğunun daha çok yanma, batma, uzun süre okuyamama, ekrana bakamama gibi belirtiler verdiğini ifade eden Göz Hastalıkları Uzmanı Yenal Erten, “Çok şiddetli olduğu zaman uykudan uyandıracak ağrılara neden olabilir. Çağımızın hastalıklarından biridir göz kuruluğu. Sebeplerinden biri yakın ekrana daha fazla maruz kalmamızdır. Bilgisayar, telefon başında daha fazla vakit geçiriyoruz. Dikkatimizi toplamak için daha az göz kırpıyoruz ve olağan gözyaşımız da buharlaşıyor. Tempolu yaşamlarda su tüketiminin az olması, ofislerde daha çok vakit geçirilmesi ve buna bağlı D vitamininin eksik olması göz kuruluğunu artıran etkenlerdendir” diye konuştu.

Erten, göz kuruluğunun hayat kalitesini düşürdüğü için çokta iyi huylu bir hastalık olmadığının altını çizdi. Göz kuruluğunun bugüne kadar göz damlalarıyla tedavisinin yapılabildiğine değinen Erten, “Bol sıvı tüketimi, ekrana yakından maruz kalmanın azaltılması, D vitamini alınmasıyla gözü rahatlatabiliyorduk. Tedavide yeni geliştirilen lazer ve maske tedavisi bizim için kolaylık oldu” dedi.

Tedavi seçenekleri

Lazer ve maske tedavisi hakkında bilgiler veren Erten, ”Sık görülen kuru göz hastalığında en güçlü yardımcımızdan biridir. Lazerde gözyaşı salgısı indüklenir, gözyaşı arttırılır. Maskede de kalitesi arttırılır. Genelde hastalarımız uzun süre suni gözyaşı kullanmadan rahatlıkla hayatlarına devam edebilirler” ifadelerini kullandı.

Göz kuruluğunun kadınlarda daha sık görüldüğünü aktaran Erten, bunda da romatizmal hastalıkların etkili olduğunu söyledi. Göz kuruluğunun daha çok 20’li yaşlardan sonra daha sık görülmeye başladığını ifade eden Erten, yaş ilerledikçe kişinin yaptığı iş ve hayat tarzına göre azalma ve yükselme gösterebileceğine dikkat çekti.

Göz kuruluğunun en büyük sebebinin göz yaşını buharlaşma ile kaybetmek olduğunun altını çizen Yenal Erten, bunu engellemek için de ekran maruziyetinin azalması, ofis ve kuru ortam, az su tüketimini önlemenin önemli olduğunu belirtti. (İHA)

Editör: TE Bilişim