DİYARBAKIR - Türkiye'de Eylül ayıyla birlikte artış gösteren koronavirüs vakaları ile birlikte mevsimsel geçiş nedeniyle grip ve nezle vakalarında da artış bekleniyor. Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Kovid-19 Yoğun Bakım Koordinatörü Prof. Dr. Recep Tekin, Kovid-19, grip ve nezlenin 3 farklı virüsün neden olduğu enfeksiyonlar olduğunu ve özellikle grip ve Kovid-19'un karışabildiğini söyledi.

Özellikle Eylül ve Ekim ayı ile birlikte artık grip mevsiminin de başladığına dikkat çeken Tekin, "İkisi arasındaki temel farklara baktığımız zaman aslında çok yakın hastalıklar. Ateş, öksürük, yaygın vücut ağrısı, halsizlik ve baş ağrısı ikisinde de olabilecek semptomlar ama Kovid-19'u gripten ayıran temel özellik solunum sıkıntısı olmasıdır" diye konuştu.

"Nefes darlığı ve solunum sıkıntısı ayırt edici"

Gribin daha çok üst solunum yollarını tuttuğunu, Kovid-19'un ise daha çok akciğere indiğini vurgulayan Prof. Dr. Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buna bağlı olarak da nefes darlığı, öksürük, solunum sıkıntısı yaratabilmektedir. Bu semptomların ikisini klinik ya da bulgulara bakarak ayırt etmek çok zor. Ancak bunun ayırımını yapabilmek için laboratuvar testlerine ihtiyacımız oluyor. Bu konuda dikkat etmemiz gereken aslında solunum sıkıntısı. Bir kişide ateş, halsizlik, yorgunluk, hafif bir öksürük varsa grip de olabilir, Kovid-19 da olabilir ama nefes darlığı ya da solunum sıkıntısı başlıyorsa onu kesinlikle Kovid-19 açısından araştırmamız gerekiyor. Bunun için gerekli testleri yapıp tedavimizi ona göre belirlememiz lazım. Tabi ki bu süreç içinde hastalarımız bundan sonra çok karışacaktır. Buradaki temel fark, özellikle solunum sıkıntısı semptomlarına dikkat etsinler. Her halsizlik her ateş Kovid-19 olmak zorunda değil. Bu tür şikayetleriniz varsa ve bunun yanında da solunum sıkıntısı varsa Kovid-19 açısından test yapmamız gerekecek. Bu ayrımı yapabilmemizin tek şartı testtir."

"Lütfen izolasyona dikkat edin"

Normalleşme süreci sonrası vaka sayılarında bir artış olduğunu anımsatan Prof. Dr. Tekin, "Tekrar bazı uyarılarda bulunmak gerekiyor. Özellikle maske, mesafe ve hijyen konusunda halkımızın bu konuda gerekli hassasiyeti gösterip tedbirlere uyarak, virüsün yayılmasını ve hastalık oluşturmasının önüne geçmek gerekiyor. Bir diğer önemli nokta tabi ki izolasyon. Bilindiği üzere hastalığı geçiren, pozitif olan veya temaslı olan kişilerin evlerinde 14 gün boyunca karantinada olması gerekiyor. Maalesef ki pozitif olan ve evde kalması gereken hastalarımız dışarı çıkıp markete, kafelere gidebiliyor. Bunun önemli yaptırımları var ama şunu istiyoruz özellikle hastalarımızdan; bu toplum sağlığı için ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Lütfen evde izolasyona dikkat edin. Diğer taraftan maskemizi lütfen takalım. Sadece maske değil bununla birlikte özellikle mesafemizi koruyalım ve hijyene, özellikle yüzeye temas ettikten sonra ellerimizi yıkayıp ondan sonra normal gündelik hayatımıza devam edelim." ifadelerine yer verdi.

Korona virüs salgınıyla birlikte ameliyatların yapılma süreçlerinde de değişikler yaşandı. Bu konuya da değinen Tekin, “Özellikle ameliyat olmuş kişilerin mümkün olduğu kadar ziyaretçi kabul etmemesini istiyoruz. Hastaya alakasız bir şekilde dışarıdan korona bulaşıyor. Bu kişi korona virüsten dolayı vefat bile edebilir” dedi.(DHA)

Editör: TE Bilişim