DİYARBAKIR - Tüm dünya Covid 19 salgını nedeniyle hızla kapanmaya gidiyor. Alınan tedbirler, bitmeyen yasaklar devam ederken bu sürecin asıl mağdurları bir yandan da asıl kahramanları sağlık çalışanları. Pandemi sürecinden en çok sağlık çalışanları etkilendi.

Uluslararası Af Örgütü’nün verilerine göre dünya genelinde 7 binin üzerinde sağlık çalışanı Covit 19 sebebiyle yaşamını yitirdi. Türkiye’de ise 100’ü aşkın sağlık çalışanı Covit 19’a yakalanarak hayatını kaybetti.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), dünyada kadın sağlık iş gücünün yüzde 70 olduğunu; 100 ülkeye ait verilere göre de vasıflı sağlık mesleklerinde çalışanların yüzde 72’sini kadınların oluşturduğunu belirtiyor. Yani tüm dünyada sağlık çalışanlarının önemli bir bölümünü kadınlar oluşturuyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün yayımladığı son veriler göre, 2020 Hemşire Durum Raporu’nda yer alıyor. Bu rapora göre 191 ülkenin hemşire gücünün yüzde 80’ini kadınlar oluşturuyor. Verilerdeki bu tablolara bakıldığında pandemi döneminde kadınlara özel olarak alan ayrılması gerektiği bir kez daha ortada.

 Kadınlar sağlık hizmetlerinin tüm süreçlerinde var

 Doktor, eczacı, psikolog, hemşire, ebe, ambulans görevlisi, teknisyen, temizlik görevlisi, sekreter gibi çok sayıda kadın sağlık çalışanı tanıdan tedaviye sağlık hizmetlerinin tüm süreçlerinde hastalık riskiyle karşı karşıya çalışıyor. Kadınlar salgın döneminde yoğun çalışma saatlerinin, yaşanan ağır duygusal ve fiziksel baskının ardından evde toplumsal cinsiyet rolleri gereği kendilerinden beklenen ev ve bakım işlerini yapmak zorunda bırakılıyorlar. Evdeki çocukların bakımı, onların eğitimlerinin düzenlenmesi, artan hijyen ihtiyaçlarının karşılanması da yine kadınların omuzlarında.

Çaresiz ve suçlu hissediyorlar

Kadın sağlık çalışanlarının çalışma ortam ve koşullarına yönelik yaşadıkları sorunlar arasında uzun çalışma saatleri, fazla mesai, yetersiz sağlık çalışanı, yetersiz dinlenme süreleri, dinlenme alanlarının standartlara uygun olmaması ya da yetersiz olması, çalışma saatlerinde yeterli ve dengeli beslenememe, aşırı iş yükü, salgınla ilgili eğitim eksikliği, şiddet, niteliksiz ve yetersiz kişisel koruyucu ekipman da yer alıyor. Yapılan çalışmalar bu dönemde kadınların fiziksel sorunların dışında anksiyete, depresyon, aşırı öfke, işten ayrılma, intihar eğilimi ya da intihar etme, çaresiz ve suçlu hissetme gibi sonuçlar yaşadığını gösteriyor. (AJANSLAR)

Editör: TE Bilişim