DİYARBAKIR'da sayıları her geçen gün artan güzellik merkezilerine ilişkin uyarılarda bulunan Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Dr. Hamza Aktaş, uzman doktorların görev almadığı güzellik merkezindeki risklere dikkat çekti.

Güzellik merkezlerinin yasal olarak yapmamaları gereken, yapmaları suç olan işlemleri çok rahat bir şekilde yapmaları sonucu hastaların mağdur olduğunu belirten Aktaş, "Bu hastalar sonuç olarak bize geliyor, belki bir kısmını toparlayabiliyoruz ama hastalarımızın bir kısmında kalıcı komplikasyonlar oluşuyor" dedi.

Diyarbakır'da lazer epilasyon ve cilt bakımı gibi farklı birçok işlemi yapan güzellik merkezlerinin sayısı her geçen gün artıyor. Uzman hekim ve uzmanlık eğitimini almamış yerlerde yapılan işlemler çoğu zaman kişide birçok problem yaşatıyor. Vücutlarında oluşan yanık gibi nedenlerden dolayı mağdur olanlar da güzellik merkezleri hakkında şikayette bulunuyor.

“Deriye yapılan her işlemi uzman hekim yapmalı”

Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Dr. Hamza Aktaş, uzman doktorların görev almadığı güzellik merkezindeki risklere dikkat çekti. Deriye yapılan her işlemin bir hekim ve uzmanlık eğitimini almış kişilerce yapılması gerektiğini vurgulayan Aktaş, bazı yasal boşluklar ve denetim eksiklikleri yüzünden güzellik merkezlerinin kendilerine pay çıkararak işlemlerin tümü yasal olamayan bir şekilde yaptıklarına değinerek şunları söyledi:

"Çok kavram kargaşası oluşmuş ve birbirine karışmış, bundan da faydalanılıyor açıkçası bu merdiven altı tabir ettiğimiz işletmeler. Bu karmaşadan faydalanarak işlem yapıyorlar. İnvaziv işlem dediğimiz yani vücuda yapılan her hangi bir işlem, bu epilasyon da olabilir, dolgu olabilir, botoks olabilir, mezoterapi olabilir, bunun gibi birçok uygulama var, deriye işlem yapılan her şeyi bir uzman hekimin yapması gerekiyor. Dermatolog ve plastik cerrahlarca yapılması gerekiyor. Bu işin tıp eğitimini almış, bu işin uzmanlık eğitimini almış kişilerce yapılması gerekiyor. Ama bazı yasal boşluklar ve denetim eksiklikleri yüzünden güzellik merkezleri bunu kendilerine pay çıkararak bu işlemlerin hemen hemen tümünü yasal olamayan bir şekilde yapıyorlar. Bu konuda da çok ciddi mağduriyetler yaşanıyor. Uygulamaların çoğunluğunda ölçülü, hesaplı ve dikkatli uygulamalar yapmak gerekiyor. Örneğin dolgu uygulamasından bahsedelim, yapacağınız basit bir hata körlüğe varacak ölçüde sıkıntıya yol açabilir. veya dudak kenarına yaptığınız bir uygulama asimetrik bir dudağa yol açabilir."

“Hastaların bir kısmında kalıcı komplikasyonlar oluşuyor”

Bu tür yerlerde fiyatı daha ucuz diye Sağlık Bakanlığı onaylı olmayan birçok farklı ürünün kullanılmaya başlandığını da ifade eden Aktaş, ne kadar kar elde edebilirim düşüncesiyle hareket eden bu tür yerlerin hastalarda ciddi mağduriyetler yaratığını belirtti. Bu hastaların kendilerine geldiğini, bir kısmını toparlayabildiklerini ancak bir kısmında da kalıcı komplikasyonlar oluştuğuna değinen Aktaş, "Son dönemlerde bir de Sağlık Bakanlığı onaylı olmayan birçok farklı ürün kullanılmaya başlandı fiyatı daha ucuz diye. İnsan sağlığını da çok fazla gözetmeden bu işten ne kadar rant elde edebilirim, ne kadar kar elde edebilirim düşüncesiyle hareket eden bu tür yerler, bakanlık onayı olmadan kullanılan birçok ürünle hastalarda ciddi mağduriyetler yaratıyorlar. Bu tür komplikasyonlar yaşandığında bu merkezler bunları çözemiyorlar, zaten çözmek için bir eğitimleri de yok, bilgileri de yok, yetkileri de yok. Çözemediklerinde hasta mağdur oluyor ve kime başvuracağını bilemiyor. Tabi sonuçta bize geliyor, biz o komplikasyonları çözmek için uğraş veriyoruz, tedaviler düzenliyoruz, belki bir kısmını toparlayabiliyoruz ama hastalarımızın bir kısmında kalıcı komplikasyonlar oluşuyor. Körlük, burun ucunda çürüme, bunlar geri dönüşümsüz komplikasyonlardır. Bir kere gerçekleşirse artık geri dönüşümsüz bir şekilde o hasar kalıyor orada ve hasta açısından ciddi anlamda psikolojik bir yıkıma yol açıyor" dedi.

“Güzellik merkezlerinin denetimi konusunda ciddi sıkıntılar var”

Aktaş, güzellik merkezlerinin denetimlerinin yeterince yapılmadığını da değinerek, "İnsanların bir uygulama yaparken bu işin ehline başvurmalarını, hijyenik bir ortamda hastane ortamında ya da klinik ortamında bu işlemleri yaptırmaları gerektiğini, yapılacak işlemle ilgili detaylı bilgi almaları gerektiğini, karşılaşabilecekleri komplikasyonların net bir şekilde anlatılması gerektiğini, hasta onay formu dediğimiz bilgilendirme formlarını okuyup ona göre imzalamaları gerektiğini söylüyoruz ve anlatmaya çalışıyoruz. Bununla ilgili birçok defa derneklerimiz aracılığıyla başvuruda bulunduk ama özellikle bu işlemleri yapan güzellik merkezlerinin denetimi konusunda ciddi sıkıntılar olduğunu da görüyoruz. Ama bunlar hala yasal olarak yapmamaları gereken, yapmaları suç olan işlemleri çok rahat bir şekilde yapıyorlar" diye konuştu.

“Ucuz diye vücutlarını ve ciltlerini emanet etmesinler”

Güzellik salonu işletmecisi Uzman Estetisyen Kezban Sayan, vatandaşlardan gittikleri salonlarda mutlaka belgeleri kontrol etmeleri uyarısında bulunarak, ucuz diye vücutlarını ve ciltlerini emanet etmemelerini söyledi. Cihazların ve kullanılan ürünlerin Sağlık Bakanlığı onaylı olmasına da dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Sayan, şöyle konuştu:

"Ben uzman estetisyenim, 10 yıldır bu işi yapıyorum, belgelerim de mevcut. Danışanlarımızın gitmiş olduğu güzellik salonlarında ilk soracakları şey belge olmalı. Kurumsal olup olmaması önemli, yani merdiven altı yerlere gitmesinler, vücutlarını emanet etmesinler, her yere güvenilmiyor. Kötü yerlerde cilt kanserine kadar yol açılabiliyor, bunun farkında olmaları lazım. Ucuz diye vücutlarını ve ciltlerini emanet etmesinler." (DHA)

Editör: TE Bilişim