Tüm dünyayı etkileyen pandemi döneminde evde geçirilen zamanın arttığını, fiziksel aktivitelerin azaldığını, can sıkıntısı ve koronavirüse dair endişelerin, kontrolsüz duygusal yeme davranışlarını ortaya çıkardığını aktaran Dyt. Erken, bunun sonucunda yaşanan kilo artışlarının önlenmesi için nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlattı. Erken, “Daha çok taze meyve ve sebze ağırlıklı beslenmemiz gerekmektedir. Ara öğünlerimizde çiğ kuruyemiş tüketebiliriz. Su tüketimine dikkat etmeliyiz. Herkesin günlük ihtiyacı olan su miktarını almasını öneriyorum. Bunun dışında suyun yanında ekstra olarak magnezyum açısından zengin olan maden suyu da tüketilebilir. Suyun günlük tüketimi kilogramımız 30 ile çarparak bulabiliriz. Yani 70 kilo bir bireyin 2 veya 2 buçuk litre sıvı tüketmesini istiyoruz. Herkes, bu şekilde günlük su ihtiyacını hesaplayabilir” şeklinde konuştu.

Pandemi süresince büyük bir kesimde kilo artışı gözlemlediğini ifade eden Erken, “Pandemi dönemi sonrası için hayatımıza girecek hareketle birlikte kişilerin daha çok bilinçleneceğini düşünüyorum. Daha çok sağlıklı beslenmeye, harekete yöneleceklerini tahmin ediyorum. Sağlıklı kilo vermek için en başta tüm besin gruplarından yeterli ve dengeli almak gerekir. Ara öğün yaparak vücudu aç bırakmamak gerekir. Ara öğün atlatıldığında öğle yemeğinde daha çok yemek tüketiliyor. Bunu önüne geçmek için kan şekerimizi dengelemek ve düzenli tutmak için kesinlikle ara öğün yenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Sağlıklı beslenme programı ile yürüyüş önemli”

Gün aşırı yapılan yürüyüşlerin beslenme programına olumlu yönde etkilediğini belirten Erken, “Diyet kişiye özeldir, bir diyetisyen eşliğinde kas yağ oranımızı ve vücut kitle indeksimize göre nasıl beslenmemiz gerektiğini öğrenebiliriz. Haftalık bir veya bir buçuk kilo kaybının üstünde kilo verilmesini önermiyorum. Sağlıklı beslenerek zayıflamak hedefimiz ise; mutlaka egzersiz yapmalıyız. Biz ölçüm yaptığımız zaman önceliğimiz her zaman yağdan kilo verilmesidir. Kas kaybını en aza indirmemiz gerekmektedir. Bunu da kesinlikle hareketle sağlamamız gerekiyor. En azından gün aşırı yarım saat veya bir saat yürüyüş ve sağlıklı beslenme programı hayatımızı olumlu yönde etkileyecektir. Kas kaybını en aza indirecektir” şeklinde konuştu.

Zayıflama ilaçları veya çaylarını kesinlikle önermeyen Erken, “Bu tür içecekler ve ilaçlar sağlıklı değil ve tek başına bunlarla sonuca ulaşamayız. Çünkü bizim programımızda sürdürülebilirlik esastır, danışanlarımıza dengelemeyi öğretiyoruz. Kaçamaklar tabii ki olur; tatlı veya sağlıksız besinler de elbette tüketilebilir. Fakat önemli olan bunların dozunu ayarlayabilmek, bize zararlı olmayacak oranda tüketebilmek ve bunları tükettikten sonra nasıl beslenerek, vücudu dengelememiz gerektiğini bilmek” diye konuştu. (İHA)

Editör: TE Bilişim