Solunum yolları enfeksiyonlarında başvurulan bitkisel ürünler ve karantina sürecinin azaltmasına ilişkin konuşan Dr. Rıdvan Karaali sözlerini şöyle sürdürdü; “Bitkisel ürünler çaylar, semptomları yavaşlatma için yani bir korona hastası tanısını alsa bile bunları kullanabilir. Bunlar da bir sakınca yok. Önemli olan; bu ürünlerin doğal halinde ulaşmak lazım. Paketlenmiş, çeşitli kimyasal yollarla elde edilmiş olanlar sadece korona döneminde değil, diğer dönemlerde vücudumuza zarar verebilir. Solunum yolu hastalığı semptomu gösteren kişiler ben korona mıyım değil miyim diye test yapmaya gidiyor. Varyantlarla birlikte görünen vaka sayılarıyla karantina süreçleri değişkenlik gösterdi. Omicron’un erken dönemde çok hızlı ve bulaştırıcılığının olması 5-7 günden sonra aslında tüm varyantlarla ilgili bulaşma ihtimalinin çok az dolduğunu biliyorduk ama delta, delta plus varyantının olduğu dönemde hastalığı ağır geçirme ihtimali yüksek olduğu için orada 7-14 gün karantinanın maksimum üst sınırı kullanılmış oldu. Omicron ile ilgili dünya genelinde verilere baktığımızda neredeyse hastaneye yatma oranı yok denecek kadar az. Şikayet ve semptom üzerinden siz koronasınız ya da değilsiniz öyle bir yaklaşım yapmak doğru olmaz. Salgına dair önümüzdeki bir, iki ay özellikle vaka sayılarının vaka sayılarının artacağı yüksek kalacağı bir dönem”

Yükselen pozitiflik oranının okullardaki yüz yüze eğitime ara verilmesine neden olup olmayacağıyla ilgili soruya yanıt veren Dr. Karaali; “Mevcut salgının seyri, toplum üzerindeki etkileri tahminimce bunu gerektirecek düzeyde değil. Yine de bugünden 2-3 hafta sonrası için bir öngörüde bulunmak doğru değil. Geçmiş bir ayı dikkate aldığımızda belirli önlemlerle, ciddi bir soruna neden olmadan süreç yürümüş oldu. Çok çok ciddi bir anormallik olmadığı sürece eğitime bu şekilde devam etmek uygun olacaktır” ifadelerini kullandı. (İHA)

Editör: TE Bilişim