Diyarbakır'ın eşsiz güzellikleri anlatmakla bitmez.

Görmek, gezmek, dokunmak ve anlamak lazım bu güzel kenti.

8 bin yıllık geçmişi günümüze kadar korumuş bir kentten söz ediyoruz.

Kimler gelip geçmemiş ki?

Hepsinden derin izler var bu Diyar'da.

Kralı da peygamberi de bu toprakların bağrında uyuyor.

Cami ve kiliseleri aynı sokakta yaşam buluyor.

Misafirperver ve hoşgörü kentidir aynı zamanda.

Ancak uzun bir süredir önyargılar nedeniyle hep farklı anlatılır.

O nedenle kentin valileri, STK'ları, siyasi partileri Diyarbakır'ın güzelliklerini

"gelin, görün" der hep.

Bir yandan kente davet var diğer yandan kente haksızlık yapanlar.

Nasıl mı?

Bir süre önce Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü, "Şehrimiz Diyarbakır"

isimli bir kitapçık bastırdı.

Kentin riskleri başlıklı bölümde bu kadim kentin hiç hak etmediği ifadeler yer aldı.

Bu kentte doğanlar ve bu kenti tanıyanlar isyan etti!

Yanlıştan dönüldü, skandal kitap hemen Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından toplatıldı.

Neyse ki bir yanlıştan dönülmüş oldu.

Peki 9 yıl önce yapılan yanlışa ne demeli?

Yerel halkın ve kente gelen turistlerin ziyaret ettiği Hz. Süleyman ve Sahabelerin

türbelerinin yanı başındaki 1500 yıllık kutsal sancak, "kentte hırsızlık olaylarına

karşı muhafaza edilemeyeceği kanaati" nedeniyle 2 Ağustos 2012 tarihinde Gaziantep

Mevlevihane Vakıf Müzesi’ne gönderilmiş.

Gönderen kurum; Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğü.

Telefonla görüştüğüm Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürü Sayın Metin Evsen, sancağın

hala Gaziantep'te olduğunu, Diyarbakır'a bağlı Vakıflar Müzesi'nin açılması halinde

geri getireceklerini söylüyor.

Peki, sormak isterim!

15 asır boyunca onlarca medeniyetin cenk savaşlarına rağmen muhafaza edilen

kutsal sancak, teknolojinin son koruma cihazlarına ve onbinlerce güvenlik gücüne

rağmen nasıl korunamıyor?

Gaziantep'e gönderilme gerekçesi, 2 milyonluk bir kenti zan altında bırakmıyor mu?

Daha da açıkçası bu kentin insanlarına "hırsız" yaftası yapmak haksızlık değil midir? Hukuken suç değil midir?

Sayın Valimiz Münir Karaloğlu'nun bu konudan haber var mıdır?

Haberi varsa kutsal sancağımızı ait olduğu yere getirmek için bir çabası olacak mıdır?

Sayın Valimizden isteğimiz ve beklentimiz, o sancağın Diyarbakır'a getirilmesidir.

Saygılarımla