Harvard Üniversitesi'nden Anayasa Hukuku Profesörü Klarman, Trump'ın Amerikan demokrasisine yönelik tehditlerini şu on noktada toplamış.

Trump;

1. Bağımsız yargıya saygı duymuyor.

2. Özgür ve bağımsız medyaya hoşgörüsü yok.

3. Bağımsız organlara saygı göstermiyor.

4. Siyasi tartışmalarda çatışmayı teşvik ediyor.

5. Seçimlerin meşruiyetine saygısı yok.

6. Hukuk sistemini siyasal muhaliflerine karşı kullanıyor.

7. Yabancı ülkelerdeki otokratik yöneticilere hayranlık duyuyor.

8. Yönetimde şeffaflığa izin vermiyor.

9. Kamu görevlilerinin çıkarlarıyla kamu çıkarı arasında ayrım yapmıyor.

10. Doğru söylemeye asgari bir sadakati yok, (Yani büyük bir yalancı demeye getiriyor.)

Ve bu Trump koca Amerika’yı yönetiyor. Allah Amerikalıların yardımcısı olsun demek geliyor insanın içinden.

Ve bu Trump dünyayı parmağında oynatıyor.

Bunları yazarken Montaigne’nin “İnsanlar layık oldukları liderlerle yönetilirler” sözü aklıma geldi.

Bu betimlemeyi yapan Anayasa Hukuku Profesörü Klarman, şimdi hapiste midir acaba?

Sanmam.

Neden mi sanmıyorum?

Ma niye onlar biz miyiğ?

Doğru söze hacı emmin ne desin?

                                   &

Daha karpuz kesecektik

Koronavirüs salgını öncesi neleri tartıştığımızı hatırlayan var mı? Yunanistan? Kıbrıs? Libya? Suriye? ABD,  S-400, Rusya ile İdlib? Bekanın ne olduğunu virüsle anladık. Virüs geçecek, sorunlar yeniden karşımızda olacak. Kısaca özetlemeye çalıştım.

İnsanın dur gitme korona, daha karpuz kesecektik diyesi geliyor.

                                   &

Kızılay yönetimi;

3 milyon 700 bin ile 10 adet 4x4 aldı, İstanbul’da 12 bin dolara köşk kiraladı. Genel Müdürü: 31 bin 500 TL, Kan Hizmetleri Genel Müdürü: 26 bin 500 TL, onlarca görevli yine bu miktarlar civarında maaşı alırken, yine halktan 10 lira istediler...

Eğer bunlar doğruysa,

Vallahi ayıp!..

                                    &

Ve şimdi güzel bir haber;

Ve Diyarbekir’den dilerim gerçek olur, diyeceğim güzel bir haber.

Keçi Burcu’ndan eski Tekel içki fabrikasına kadar olan alanın, Millet Bahçesi gibi düzenlenmesi gündeme alınmış.

Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu; eski Mardin yolunun gidiş-dönüş çift şeritli yol olarak genişletileceği, bölgede bulunan yapıların kamulaştırılacağı, çevre düzenlemesi ve diğer işlerin yapılacağı, kent mobilyaları ile döşeneceği bilgisini özel olarak paylaşmış ve çalışmalar yakın bir tarihte başlayacaktır, demiş.

Böyle güzel bir haberi duymayı ne çok özlemiştim.

Takipçisi olacağım.

Kirveme öğütler;

Kirvem bak Hallac-ı Mansur ne güzel demiş; “İnsanlar neden bu cennet dünyayı önce cehenneme çevirir; sonra da cennete gitmek için uğraşırlar?”

                                  &

İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.

Dostça kalın.

2021 yılı DİYARBEKİR YILI olsun       

Geleceğimizi çalmayın.

Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.

Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.

Sur içi DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ haline getirilsin.

Şehrin eski adlarından biri, SUR İÇİNE VERİLSİN.

Eski stadyumun yeri ŞEHRİN, ÖZGÜRLÜK MEYDANI olsun.

Daha da önemlisi,

Sur içinde, yakılıp yıkılan bölgelerde evler, aslına uygun ve Diyarbekir evlerine yakışır bir biçimde yapılsın.

Ve sevgili meslektaşlarım, dernek yöneticileri, STK Yöneticileri; Zerzevan Kalesi, Çayönü, Mitras Tapınağı, Kortik Tepe, Hilar Mağaralarını ve Bırkleyn Mağaralarını koruyalım, gün yüzüne çıkaranları sahiplenelim.

65 YAŞ ÜSTÜ ARTIK EVE SIĞMIYOR