Eski HDP Milletvekili Ayhan Bilgen öncülüğünde altı aylık çalışmaların sonucunda SESPARTİ kısa adı ile Türkiye’nin Sesi Partisi kuruldu. 31 Mart’ta HDP eski Milletvekili Müslüm Doğan ve bir grup arkadaşlarının imzasıyla kuruluş dilekçesi İçişleri Bakanlığına verildi. Bir süredir yeni bir parti kurulacağı ve isminin, ambleminin ne olacağı konusunda merak edilenler bu adımla açıklığa kavuşmuş oldu.

Müslüm Doğan ve beraberindeki kurucular bakanlığa evrakları teslim ettikten sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Doğan, Türk siyasetinde yaşanan en önemli sorunun muhalefetin siyaseti üretememe olduğunu açıkladı. Doğan partisini ‘yeni bir zeminde demokrasiyi aramak, geliştirmek, halkın taleplerini karşılamakla ilgili demokratik bir partidir’ şeklinde tanımladı.

‘HDP, Siyasal Çözüm İçin Hamle Yapamıyor’

Kamuoyu en çok Ayhan Bilge’nin yeni kuracağı partinin HDP’ye yaklaşımının veya ondan farkının ne olacağı merak ediyordu. Özellikle HDP’nin tabanının Bilgen’in partisine zamanla teveccühünün nasıl olacağı merak edilen konuların başında gelir. Konuyla ilgili Bilgen, partisinin HDP’ye bakışını şu ifadelerle ortaya koydu:

"Bugün HDP, hem iktidar hem muhalefet için siyasetin, siyasal çözümün önünü açabilecek potansiyele sahip ama gerekli hamleyi yapamıyor. Kapatma davası gibi süreçler de sağlıklı ve cesur tartışma yapma olanağını daraltıyor. İçe kapanan ve korumacı refleks ise bu açılımı zorlaştırıyor.”

Bilgen’e göre HDP cesur adımlar atmaktan uzak ve bu durumun tartışma zemin ve kültürünü daraltıyor. Yaşanan kapatma davasından dolayı HDPkorumacı bir psikoloji yaşıyor, bu nedenle sahip olduğu siyasal potansiyeli kullanamıyor.

‘Siyasette Silaha Yer Bırakmama İddiasındaydı’

Ayhan BilgenHDP’nın kuruluş misyonu hakkında da tespitlerde bulundu. Buna göreHDP’nin silahın olmayacağı bir siyasal ortamın oluşmasına katkı yapma iddiasıyla kurulmuştu. Bu iddia bağlamında toplum 2015 seçimlerinde HDP’ye bir politik kredi de vermişti. Bilgen’e göre, HDP bu krediyi zamanla iyi kullanamadığı gibi silahsız siyasi ortamın oluşması ekseninden de uzaklaştı. Ancak bu konuda faturanın sadece HDP’ye kesmenin doğru olmayacağını da belirtmektedir.

Aslında HDP’ye yönelik kullanılan ‘Siyasette Silaha Yer Bırakmayacak’ yaklaşımı ile PKK ile olan öyle veya böyle iltisakına gönderme yapılmaktadır. Haklı bir gönderme çünkü HDP’nin Türkiye’de siyaset yapma konusunda en çok sıkıntı yaşadığı veya politika üretemediği hatta moda deyimle Türkiyelileşmek istediği noktalarda daralma yaşadığı nokta tam da burasıdır. Elde silah bulunduran PKK aktörleri her fırsatta ‘Demokratik Siyaset’ demektedir ancak bu şekilde demokratik siyasetin gerçeleşmediği/gerçekleşmeyeceği zaman göstermektedir. Bu durum, PKK’nin etkisiyle oluşan ortam ve imkanlar üzerinde siyaset yapan HDP’nin kolunu/kanadını adeta kırmaktadır. Bundan ne zaman ve nasıl kurtulunacağı ise tam bir muamma.

Bu gibi çıkmazları yaşayarak deneyimleyen Ayhan Bilgen ve arkadaşları muhalefete bir açılım yapma iddia ve amaçla ortaya çıkmışlardır. Elbette muhalefet demek sadece HDP demek değildir. Başta CHP ve İYİ partiler olmak üzere muhalefetin diğer bileşenleri de eksenlerinde siyaset üretememe problemini iyiden iyiye yaşamaktadır. İşte bu nedenle hep deniliyor ya, Türkiye’de aslında siyasetin bir muhalefet sorunu var diye.

SESPARTİ Muhalefet Sorununu Çözerse…

Yerinde bir belirleme ve güçlü bir iddia ile Ayhan Bilgen ve ekibi SESPARTİ ile yola çıkmışlardır.  Öyle anlaşılıyor ki, amaçları öncelikle muhalefeti toparlamak, Türk demokrasi tarihinde konumlandırmak ve bu çıkışla Türkiye’nin Sesi olmaktır. Bilgen’in kullandığı dil ve sözcükler ve kendisinin hoşgörüsel yaklaşımı ile birleşince ortaya pozitif siyasal iklim çıkarmaktadır.

Geçenlerde Fehmi Çalmuk’un programına konuk olan Ayhan Bilgen’i sonuna kadar dikkatle izledim. Türkiye’nin her soruna ilişkin kendisine yöneltilen sorulara doyurucu cevaplar vermesini müşahede ettim. Olumlu izlenimler uyandırıyor. Genellikle yeni çıkışlar toplumsal zeminde pek olumlu izlenim bırakmıyor, ancak Bilgen’in ki öyle değil.

Önümüzdeki süreçte HDP tabanına yönelik yapacağı siyasal açıklamalar merak edilmektedir. HDP’yi zora sokan politik çıkışlara karşılık, acaba bu parti nasıl bir reaksiyon verecektir? Acaba HDP tabanının kendine çekme politikalarını geliştirmek girişimlerine karşılık HDP’li seçmenin buna tepkisi ne olur? Gibi soruların cevapları elbette zamanla netleşecektir.

Bakalım HDP’nin içinden ilk defa çıkan bağımsız bir partinin Türkiyelileşme başarısı nasıl olacaktır? HDP’nin yapamadığını SESPARTİ yapabilecek midir?

Siyasette yeni bir ses olan ne HDP’nin devamı ne HDP’nin karşıtı olan SESPARTİ’ye siyasi mücadelesinde başarılar dileriz.

Saygıyla…