Sevgili okuyucularım; Silvan tarihi ve Silvan ilçemizde bulunan tarihi mekanlarının siz değerli okuyucularıma 2 bölüm şeklinde paylaşacağım. Bu haftaki yazım Silvan Tarihçesi (1) olarak siz değerli okuyucularım, bu eşsiz tarihi kentin tarihi güzelliklerini yazarken yaşadığım heyecanı, eminim ki siz de bu kadim kentin tarihini okurken, en az benim kadara heyecanlanacağınızı umuyorum.

Asurlar zamanında kurulmuş olduğu söylenen, Silvan, Diyarbakır ile ortak bir geçmişe sahiptir. Büyük Tigran tarafından kurulan Tigranokerta olarak bilinen Silvan, Helenistik Çağın en büyük ve en önemli kentlerinin başında gelmektedir.

M.S. 410 yılında Mar Marutha tarafından İran hükümdarı II. Şapur tarafından katledilen Hristiyan askerleri arasında “Kırklar” diye bilinen 40 Hristiyan şehidinin kemiklerinin büyük bir merasimle getirtip inşa ettirttiği kalede yapılan kemerlere bu kemikleri gömdüğü için Bizanslılar şehre Matryropolis (Şehitler Şehri ) adını vermişlerdir. VI. YY’da Bizans İmparatoru Justinanus’un Silvan Kalesini güçlendirip bu kale  şehre kendi adını vererek, ,Justinianopolois’i Perslere karşı çok önemli bir garnizon olarak kullandı.

639 senesinde , Hz. Ömer döneminde, Iyaz Bin Ganm  tarafından Bizanslıların idaresindeki Silvan fethedilir. Sonraki dönemlerde Hamdaniler  (980-984),  Mervaniler (984-1085 ) ,Büyük Selçuklu İmparatorluğu - Artuklu Beyliği  ( 1118…), Eyyubiler,  Anadolu Selçuklular’ın idaresinde kalan Silvan 1259 yılında Hulagu önderliğindeki Moğollar tarafından zapt edilip, harabeye çevrilmiştir. Daha sonra İlhanlılar, Akkoyunlular  (1375’e kadar), Karakoyunlular, Timur Döneminde ise (1397-1506) Silvan tekrar Akkoyunlulara veriliyor.

1506’da Safevilerin idaresine geçen Silvan, 1514 Çaldıran Savaşı’ndan sonra 1524 senesinde Osmanlı Devleti’nin idaresine geçmiştir.

İslamiyet döneminde de Ortaçağ’ın en parlak kentlerinden biri olması, Meyyefarkin adıyla Mervani Devleti’nin başkenti, Artuklu Devleti’nin ikinci başkenti, Eyyubilerin ana merkezi olması, Silvan’ın tarihte önemli bir rol almasına sebep olmuştur. Mipherket, Muhargin, Farkin, Sliv, Sıliva ve bugünkü adıyla Silvan, 1873 yılında ilçe merkezi olarak Diyarbakır’a bağlanan en büyük ilçelerden biri olmuştur.

Atatürk, Silvan’da bulunan 16. Kolordu Karargahı’na, 14 Nisan 1916’da Mirliva (General) olarak terfi etti. Burada görev yaptığı sırada verdiği taarruz emri ile  7 Ağustos’ta Muş, 8 Ağustos’ta da Bitlis, Rusların elinden geri alınır.  Atatürk’ün, Silvan’da kaldığı dönemlerde Sadık Üstün’e göndermiş olduğu mektupları, hala bu aile tarafından muhafaza edilmektedir.

Silvan sahip olduğu tarihle eşdeğer önemli tarihi eserlere sahiptir. Surlarla çevrili kalesi ve burçlarıyla yüksekliği 25 metreyi geçen ve dünyada dolgu sistemiyle yapılan tek kale-şehir olması;  efsane aşka konu olan Zembilfroş Burcu, dünyanın en geniş taş kemerli köprüsü olan Malabadi Köprüsü, Kemuk Köprüsü (baraj altında kaldı);  Bizans bazilikanı sütunlarında kullanmak suretiyle yapılan ve bölgenin büyük camilerinden olan Selahattin-i Eyyubi Camii (Ulu Camii) ,Karabehlülbey Camii, Kıldan Kilisesi (Belediye Camii), Eyyubi Camii (Kırık Minare), Boşat Kalesi, Helda Kalesi, Şemak Kalesi kalıntıları, Roma Eseri olan Başıka Kalesi ;  yine ilçe merkezinde bulunan Atatürk Evi Müzesi, Üstünlerin Evi, Azizoğullarının Evi…, Çeşmeler, türbeler ; Temtemburg ve Hemido Mağarası,  Paleolitik çağdan kalma buluntuların olduğu ve Ortaçağ’da Hıristiyanlar tarafından iskan edilen, birbirine koridorlarla bağlı 300 adet odadan oluşan ve kapladığı alan itibariyle dünyada emsal teşkil eden Hasuni Mağaraları ve Hasuni Kilisesi; çok önemli tarihi miraslarımızdandır.

Bu Kale-Şehir, tarihin bütün dönemlerinde ayrı bir önem ve zenginlik kazanmıştır. Ayrıca Malabadi Köprüsü yakınlarında, Silvan-Kozluk İlçe (Batman ili sınırlarında yer alan ) ve Anadolu’nun ilk yerleşim yerlerinden olan Hallan Çemi Höyüğü’ndeki  Neolitik Dönem’den kalma buluntular da , Silvan’ın ve bölgenin tarihi geçmişine ışık tutmaktadır

GENEL BİLGİLER:

Kuruluş tarihinin Diyarbakır kadar eski olan Meyyafarikin uygarlığının beşiği olan Silvan'dayız şimdi. En büyük ilçemiz, şehir nüfusu kırsal nüfustan fazla olan tek ilçemiz, dünyanın önemli eserlerinden Malabadi Köprüsü, Silvan Kalesi, Kulfa Kapısı ve çeşitli tarihi camilerin sahibi ilçemiz tepeden tırnağa tarihle dolu bir güçlü abidedir.

Diyarbakır-Siirt Karayolu üzerinde kuruludur. 1500 metreyi bulan Erlbat Dağları Silvan'ın arkasındadır.

Halkı tarımla geçinir. Tütün ve pirinci ünlü, özellikle tütünü çok değerlidir.

İlçede köyler yol boyunda ve ilçenin orta kesiminde toplanmıştır. 100 kilometrekareye ortalama 5 köy düşer. İlçede nüfus yoğunluğu 70 kişi/kilometrekaredir. Ortalama köy nüfusu 712'dir.

DÜNYADA DOLGU SİSTEMİYLE YAPILAN TEK KALE-ŞEHİR: SİLVAN

Silvan, tarih boyunca Diyarbakır ile ortak ve yaşıt bir tarihi geçmişe sahip olmuştur. Farklı zamanlarda bazen Silvan başkent veya bölge merkezi olarak tarihte birlikte iki kardeş şehir gibi  rol almışlardır. Mervaniler idaresinde bir kültür ve ticaret merkezi olan Silvan başkent iken, Diyarbakır ilim ve sanatta İslam aleminin 4. önemli kültür merkezi olarak adını tüm dünyaya duyurmuştu. Silvan, Tigranokerta adıyla 300 bin nüfuslu  bir  imparatorluk başkenti unvanının yanında, Roma-Bizans döneminde Martyropolis-justinianopolis adlarıyla bölgenin en önemli askeri merkezi olma özelliğini korumuş,  orta çağda ise ilim, sanat ve kültür merkezi olan Silvan, Meyafarkin adıyla Hamdailerin ikinci merkezi, Mervani devletinin başkenti, Mardin-Meyafarkin Artuklular’ın iki başkentinden biri ve Eyyubilerin Meyafarkin kolunun başkenti olarak tarih sahnesinde önemli yeri almıştır.

TURİZM POTANSİYELİ

Silvan tarihi eserleri bakımından dünya çapında bir üne sahiptir. Başta iki surla çevrili kalesi ve burçlarıyla yüksekliği  25 metreyi geçen ve dünyada dolgu sistemiyle yapılan tek kale-şehir olan Silvan kalesi gelmekle birlikte; efsane aşka konu olan  Zembilfroş Burcu, dünyanın en geniş taş  kemerli  köprüsü olan Malabadi Köprüsü, sütunlarında Bizans bazilikası  kullanılarak yapılan ve bölgenin en büyük camilerinden  biri olan Selahattin-i Eyyubi Camii, Aslanlı Burç, Tarihi Üstün Abi Köşkü ve Konakları, Silvan Atatürk Evi, Boşat Kalesi, tarihi kanıya derge (altıbulanık çeşmesi), ortaçağdan kalan ve birbirlerine bağlı 300 adet odadan oluşan ve kapladığı alan itibarı ile dünyada emsal teşkil eden, binlerce yıllık geçmişe sahip ve  M.Ö 1. bin demir Çağdan M.S 13. yüzyıla kadar tarihlenen buluntulara  rastlanan yörede bulunan Hasuni Mağaraları, hamamı ve kilisesine sahip olan  Silvan’ın kum gölü köyünde her yıl kutlanan ve panayıra  dönüşen murat şenlikleri (ser hıvde) ve çeşitli efsaneleri ile kültürel, tarihi ve dini alanda turistik çekiciliğe sahip ender yerleşim bölgelerimizden biri olması, bu kale-şehre tarihinin bütün devirlerinde ayrı önem kazandırmıştır.