Son zamanlarda gerek bölgemizde, gerek ülke genelinde siyasetçiler siyasal anlamdaki başarısızlıklarını bürokratlara mal ederek, başarılı bürokratları istemedikleri gibi bir yaklaşım içerisindedirler.

Ancak siyasal alanda sahalara inmiş başarısızlıklarla dolu siyasi yaşamların da toplumsal eziklik yaşayan siyasetçiler, başarılı, halk tarafından sevilen, devlet, halk bütünleşmesini sağlamış, bürokratlar ne yazık ki, yerlerini değiştirerek egolarını tatmin etmeye çalışan siyaset sahnesinde hezimete uğramışlardır.

Kamu yönetiminde başarılı bürokratlar halk ile iç içe halkın güvenliğini sağlamak,  huzur ve güvenini ortamını oluşturma amacıyla gece gündüz çalışma azmiyle başarılı bir grafik çizen bürokratların bu başarılarını hazım etmeyen siyasetçiler, toplum nezdinde eziklik yaşayan, toplum tarafında benimsenmeyen bir siyasi anlayış içerisinde olan bu siyasetçilerin kendine yer bulamadığı toplumlarda maalesef başarılı bürokratların yerini değiştirerek egolarını tatmin etmekten öteye gidememektedirler. Bir bürokratın yerini değiştirmek kendine başarı misyonu biçen siyasetçinin gideceği yer tarihin çöplüğüdür.

Son zamanlarda bölge genelinde ele alınmaya başlanılan bir konudur.  Bu yaklaşım istikrarlı ve düzenli siyasal, sosyal, ekonomik ve idari yapılara sahip gelişmiş ülkeler için geçerli olabilir. Ancak Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde bu konuyla ilgili bakış açısının daha geniş tutulması gerekmektedir. Çünkü siyasal, sosyal, ekonomik ve idari yapılardaki sorunların kamu yönetiminin çalışmasında ve hizmet sunmasında başarısız olmasında önemli rol oynadığı görülmelidir.

İşte bu çalışmada yapılan Türkiye'de niçin kamu kuruluşları ve kamu politikalarının genelinde başarısız olduklarını anlamak için bu geniş bakış açısıyla konunun tartışılması ve ele alınmalıdır. Bürokratların başarısızlığı varsa bununda tek suçlusu açık ki siyasetçilerdir.

Ülke genelinde yaşanan ekonomik krizden en fazla etkilenen kesimler arasında mühendis, mimar ve şehir plancıları da yer almaktadır. Gerek kamuda, gerek özel sektörde her türlü mühendislik, mimarlık ve şehir planlama hizmetlerini, planlama, projelendirme, uygulama ve denetleme işlerini yürüten tüm emekçiler krizden olumsuz biçimde etkilenmektedir. Ülkemizdeki kriz ortamının yarattığı pahalılık, geçim sıkıntısı ve borçlanma gibi ortak sorunlardan etkilendiği gibi, emek gurubuna özgü sorunlarla da boğuşmak zorunda bırakılmıştır. Kamuda çalışan kıymetli emekçiler, bürokratlar siyasi baskı ve sürgün tehdidi ile karşı karşıya bırakılmıştır. Siyasetçilerin, bürokratların ve halkın yoğun katıldığı bir açılış programında bir bürokrat halk tarafında yoğun bir ilgi görüyorsa o bürokratın o kenttin insanlarına olan yaklaşımıyla alakalıdır. Maalesef iktidar partisinde siyasetçileri tarafında siyasi hazımsızlık gösterilerek bürokrat-siyaset uzlaşmazlığına bu ise hizmet düzeyinin düşürülmesi anlamına gelmektedir. Bir siyasetçinin yapamadığı, hizmetleri bürokrat yapmışsa siyasetçiler bu bürokratları başarısızlıkla veya farklı bir siyasi partinin yakınlığıyla suçlayarak yapan onu üst mercilere şikayet ederler. Bu şikayetler doğrultusunda o bürokratın yerini değiştirip, sanki büyük işler başlarmışlarcasına ortalıkta siyasi naralar atarlar. Siz kentinize sahip çıkın, kentinize hizmet sunmaya bakın bırakın kardeşim bürokratlarla uğraşmayı. Aksi halde toplumdaki yeriniz sadece tayın işleriyle uğraşan siyasetçiler olarak kalır. Bürokrasi önündeki siyasal engeller aşılmadıkça nitelikli nitelikli adil hizmet sunumu da emekçilerin tüm çabalarına rağmen imkansız olacaktır. Ve aşılmak durumundadır aksi halde krizlere yeni bir kriz daha eklenmesi içten bile değildir. Yönetim krizi .bırakın da yürüyen gemi yol alsın.

Saygılarımla