Tarihin en şehirlerinden biri.

33 medeniyetin konakladığı, savaşlarla da olsa tarihi yapılarını koruyarak günümüzde dek taşıdığı bir miras.

Bir yanda “cennet bahçeleri” diye anılan Hevsel, diğer yan da kenti kucaklayan dünyanın en uzun ikinci surları.

Asur Kralları ve Kuran-ı Kerim’de adı geçen üç peygamberi aynı mekanda uyutan kadim bir kent.

Roma İmparatorluğu’nun Garnizon mekanıZerzevan Kalesi, Bırkleyn Mağaraları, Yedi Uyurların yüzyıllar sonra uyandığı Eshab-ı Keyf, Hasuni Mağaraları…

Dünyada ilk ve tek olan dört sütun üzerinde yer alan Dört Ayaklı Minare, Dört Mezhep için uyarlanan Ulu Cami, Ortadoğu’nun en büyük ikinci Süryani Kilisesi SurpGiragos…

Esfsanelerle anılan Kırklar Dağı, en büyük sönmüş volkanik dağ olan Karacadağ…

İnsanlık tarihinde buğdayın yeryüzünde ilk toprakla buluştuğu Ergani Çayönü…

Bu kadar tarihi mirası ve manevi değeri barındıran kentin adı Diyarbakır.

Bu değerleri turizme kazandırmak için önceki gün iki önemli toplantı yapıldı.

İlk toplantı, 2011 yılında Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde kurulan Diyarbakır Turizm Platformu’nundu.

Büyük bir masa etrafında buluştu kentin yerel dinamikleri.

Siyasi görüşler bir kenara bırakıldı toplantıda.

Ana hedef, kentin turizm potansiyelini açığa çıkarmak ve geliştirmek için platform toplantılarını süreklileştirmekti.

Tek masa ve ortak akılda birleştirmekti.

Öyle de oldu.

Ana hedef; yakın zamanda bir internet uygulaması olarak hayatımıza girecek olan Rota Diyarbakır’dı.

İkinci toplantı ise İçkale’de Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan ve Vali Ali İhsan öncülüğünde yapıldı.

Eylül ayında Diyarbakır’da 9 gün sürecek “Şehir Kültür Festivali”nin çalışmaları için kenttin paydaşlarıyla bir araya gelindi.

Kent turizmine ivme kazandıracak bu gelişmeler oldukça önemli.

Bu tür organizasyon ve planlamalar, 2022’nin ilk iki çeyreğinde misafir edilen 500 bin turist sayısını kat be kat artıracaktır.

Saygılarımla