Günümüzde futbol artık güçlü bir endüstri haline dönüştü. Çoğu Avrupa takımları çok paralar harcayarak transferler gerçekleştirmekte. Porto, Borussia Dortmund, Benfica, gibi bazı Avrupa takımları oyuncu yetiştirip bu futbolcuların çeşitli Avrupa takımlarına transferlerini sağlayarak yarışmacı bir takım yaratırken, Real Madrid, Manchester United, Manchester City gibi bazı takımlarda ekonomik gücünü kullanarak, yaptıkları harcamalarla yarışmacı bir takım yaratmayı amaçlarlar. Bunun yanı sıra Avrupa’nın önde gelen kulüpleri birçok transfere çok paralar harcamış olsalar da öz kaynaklarına yatırım yapmaktan vazgeçmezler.

Ülkemizde kulüpler finansal açıdan ciddi sorunlar yaşamakta. Büyük takımlarımızın borçları, gelir gider dengesi, taraftarın gözünde şirin gözükmek için yapılmış onca hatalı transfer, kulüplerimizin günü kurtarmak adına almış olduğu kararlar ve buna benzeyen onca nedenden dolayı kulüplerimiz ciddi bir borcun içindeler. Böyle bir durum varken yarışmacı bir takım yaratmak isteniyorsa bunu başarmanın yolu öz kaynaklara, alt yapıya yatırım yapmaktan geçer. Tesisleşmeye önem verilmesi amaçlanmalı, kulüplerin uzun vadeli planlamalar yapmaları gerekmekte.

Yurt dışında başarılı olan, bu ülkede yetişmiş, Avrupa’nın önde gelen takımlarında oynayan birçok futbolcumuz bulunmakta. Çağlar Söyüncü, Merih Demiral, Ozan Kabak, Zeki Çelik, Yusuf Yazıcı gibi örneklere daha niceleri de eklenebilir. Ülkemizden yetişmiş futbolcuların Avrupa’nın önde gelen liglerinde düzenli olarak forma giymeleri bizlere bizim topraklarımızdan yetişmiş futbolcuların en az dünyadaki diğer futbolcular kadar yetenekli olduklarını gösteriyor. Öz kaynaktan futbolcu yetiştirmek dışardan alınan futbolcunun maliyetine oranla çok daha düşük bütçelerle gerçekleştirilebilir. Ayrıca bu oyuncunun olası bir yurt dışı transferi de ülkeye getireceği döviz açısından, yetiştiren kulüp ve devlet için önemli bir avantaj. Öz kaynaklarımızdan yetişecek futbolculara güvenmeli, onların gelişimi için gerekli olan destekleri sağlamalıyız. Bu topraklarda keşfedilmeyi bekleyen binlerce genç yetenek dururken, kulüplerin dışardan oyunculara milyonlarca paralar ödemesi bu dar boğazda kulüplerin ciddi sözleşmeler imzalaması, akıntıya karşı boşa kürek çekmekten, zaman kaybından başka bir şey getirmeyeceği gibi borçların gün geçtikçe artmasının da önünü kesemeyecektir. Artık günü kurtarma devri bitmeli, kulüplerin 3-5 yıllık sağlıklı planlamalar yaparak, finansal özgürlüklerini ellerine alarak yollarına devam etmeleri gerekmekte.