Geçen hafta çok sayıda telefon aramaları ve mesaj aldım. Yüksek Öğretim Kurumu tarafından üniversitelerde, yaz okul programının yüz yüze olması yönünde görüş bildirdikleri bir yazı paylaşıldı. Tabii ki de bu yazıdan sonra çevremdeki insanlardan çok sayıda mesaj aldım. Onlara bu yazının tamamen aceleyle paylaşıldığı ve en geç 2 gün içerisinde geri adım atılacağını ve sakin olmaları gerektiğini söyledim. YÖK muhtemelen aşılamanın verdiği rahatlıkla geri adım atacağından bihaber şekilde bu yazıyı yayımlamıştı. Panik havasıyla üniversitesinin bulunduğu şehirde ev aramaya başlayan ve bu yüz yüze haberinin gerçekleşeceğini düşünen birçok kişiyi görünce biraz tebessüm ettim. Muhtemelen yazımı okuyan okuyucularımda benimle birlikte bu insanların hallerine acı bir şekilde gülmüşlerdir çünkü beni takip eden okuyucularım yazılarımdan yola çıkarak böyle bir ihtimalin gerçekleşmesinin çok zor olacağını önceden görebilmişlerdir.

Ne hikmet ise geçen haftaki ‘’aşılamanın eğitime etkisi’’ başlıklıyazımın yayımlanmasından kısa bir süre sonra YÖK, bu sene yaz okulunun yüz yüze olması görüşünden vazgeçip online olarak işlenmesi hususunda görüş bildirdi. Bu adım yerinde ve doğru bir karardır. Nitekim geçen hafta yazdığım yazıya bakılırsa yüz yüze eğitimkararından vazgeçilip onlineolmasının ne kadar doğru olduğu anlaşılacaktır.

YÖK’ün geçen hafta yazımın yayımlanmasından sonra attığı bu karar çok manidar. Muhtemelen YÖK’ün içerisinde veya bilim kurulunda yazımı okuyan, işiten, duyan veyahut bir şekilde onlara ulaştıran birilerinin olduğunu hissetmek çok güzel bir duygu.Ben inanıyorum ki hatırı sayılır bir okuyucum benim bu yazımı gördü, işitti ve bu süreçteyüz yüze eğitimin ne kadar riskli olduğunu YÖK’e bildirdi ve yapılan yanlışlıktan çok geç olmadan dönüldü.

Yaz öğretiminde olduğu gibi güz döneminde de eğitimin online olacağı görüşümü tekrar belirtmekten beis görmüyorum. Nitekim içinde bulunduğumuz bu süreçte aşılamanın yüz yüze eğitimde kesin bir çözüm olmadığı vaka sayılarıyla anlaşılmaktadır. Devlet büyüklerimizden bu konuda öğrencileri son dakika açıklamalarla zor durumda bıraktırmamaları ve bilakis güz döneminde eğitimin sadece bir kurumun inisiyatifine bırakılmayıp devletin tüm organları ve bilim kurulunun eşliğindebütün şartlar altında öğrenciler için en sağlıklısı hangisiyse üzerinde çalışılıp,bir gece de değil de geniş bir zaman aralığındakarar veriliphayata geçirilmesini istirham ederim.