Günaydın Türkiye.

Günaydın sevgili Okurlarım.

Siyasette; en tehlikeli, en yanıltıcı, en kaybettirici, tüh ben ne yaptım, dedirtecek şey "Zannetmektir".

Bu alkol gibi, sigara gibi, daha kötüsü Esrar, eroin gibi tiryakiliği yaratır, alışkanlık yapar. Fark edilince de iş işten geçmiş olur. Muz kabuğuna basmış gibi ayağın kayar kıç üstü düşersin. Ne çanak, ne çömlek sağlam kalmaz. İşte o zaman ben nerede yanlış yaptım şarkısını söylersin çaresizce. Hani halk arasında söylene gelen bir söz var. Aç tavuk rüyasında kendini darı ambarında görürmüş. Bilmezmiş ki ;kimse tavuğu darı ambarın koymaz.

Bence bugünkü altılı muhalefetin düştüğü yanılgı bu.

Zannetmek.

Zannediyorlar ki iktidar suya düştü. Suyu inek içti. İnek dağa kaçtı. Dağ yanıp kül oldu. Ve iktidar sırası bize geldi.

Hani erler askerde gün sayarlar ya. Her geçen bir gün için keplerine bir çentik atarlar ya.

Şimdi bu altılı muhalefetin de zannettiği şey, iktidar düştü. Aman seçim hemen olsun da iktidarı ortaklar arasında paylaşalım.

Zannediyorlar.

Yok böyle bir dünya.

Karşılarında ülkenin hazinesini, maliyetini, YSK’sını, HSYK’sını, emniyetini elinde tutan iktidar, iktidarı altın tepside kendilerine sunacaklarını zannediyorlar.

Yok böyle bir dünya.

Daha var dediğin sorunun adını bile telaffuz etmekten imtina edensin. Adını koyamadığın sorunu nasıl çözeceğini kamu oyuna söyleyemeyensin. Bu konuda altınız bir fikir birliğine ulaşamıyorsunuz. Kuru kuru iktidarı eleştirmekle iktidara geleceğinizi zannediyorsunuz.

Yok böyle bir dünya kardeşim. Nasıl ki namaz kılmakla Müslüman olunmuyorsa, Diyarbekire gitmekle de bilesiniz Diyarbekirli olunmuyor beyler.

Yok böyle bir dünya.

Biriniz HDP’nin olduğu yerde olmam diyecek, diğeriniz Diyarbekir'e hem de seçim ağzı gidecek, HDP seçmeninden oy devşirmeye çalışacaksınız.

Yüzlerce siyasi mahkûmun hapiste olmalarından söz etmeyeceksiniz. Hapishanelerde onlarca ölmek üzere olan hasta mahkûmu gündeminize alamayacaksınız.

Ve kendinizi iktidara gelmiş zannedeceksiniz.

Yok böyle bir dünya.

Bir ışık vermeyeceksiniz. Bir proje üretmeyeceksiniz. Halkın tatmin olacağı politikalar üretmeyeceksiniz.

Yalnızca şu anki iktidarı eleştirmekle yetineceksiniz. Ve iktidar olacaksınız. Öyle mi?

Yok böyle bir dünya.

Rakibin eli armut toplamıyor.

Ne çabuk unuttunuz; 2.5 milyon mühürsüz oy geçerli sayıldı. Ve sizlerle dalga geçercesine; “Atı alan Üsküdar’ı geçti.” dendiğini.

Sizler gene de zannede durun.

Bir icraatınız yok, bir demokratik eyleminiz yok.

Lafla peynir gemisi yürümüyor beyler.

Televizyonlarda boy göstermekle olmuyor beyler.

Sosyal medyada twiterlarla işi götürmekle olmuyor beyler.

Ha bir de;

Bolu Belediye Başkanının dört dakikalık videolu basın açıklaması biraz önce sosyal medyada dolaşıyordu. Ben de izledim herkes gibi. Baştan sona provoke edici nefret üzerine kurulu bir dil.

CHP bu kafaya sahip aktörlerle yürüye dursun. Ondan sonra da Kürtlerden medet umsun.

Ve zat ı muhterem hala görevinde…

Bırakın bu aymazlığı. Sizin rakibinizin eli armut toplamıyor.

Örnek mi?

Alın size yeni seçim yasası.

Yarının da daha neler getireceği de belli değil…

Benden söylemesi.

Demedi demeyin…

&

Bir bakalım kimler ne demiş.

"Ak Parti oyun oynanırken kural değiştiren bir parti... Muhalefet, bu iktidarın neler yapabileceğine dair bir öngörüye sahip değil"

İsmail Saymaz

“Belki sizi bıktıracağım ama bunu sıklıkla söyleyeceğim: Bu seçim parti çıkarının gözetileceği, kimin Cumhurbaşkanı olacağı seçimi değil, ülkenin esaretten kurtulup kurtulamayacağı seçimidir.”

Levent Gültekin

&

Duymak istediğimiz sözler

İktidara sadece lafla gelinmez; ciddi icraata ve ehil insanların müdahalesine gereksinim vardır.

&

Bir söz de benden

Bunu biliyor musunuz?

34 yıl önce bugün, Halepçe'de Kürt halkına karşı kullanılan kimyasal elma kokulu gaz bombası ile beş bine yakın insan katledildi.

&

YAŞAMAN LAZIM;

MASKE TAK,

MESAFEYE ÖZEN GÖSTER,

KENDİNİ ve ÇEVRENİ TEMİZ TUT.

Hurafelere kulak asma

AŞI OL KARDEŞİM

AŞI OL!

&

Türkiye Ne Zaman düzelir?

Kürt sorunu demokratik yollarla artık çözülmelidir. İşte o zaman Türkiye düzelir.

&

Unutma ki kadın;

annendir, bacındır, kızındır, teyzendir, halandır,

karındır arkadaş, karındır.

&

Şimdi de sıra haftanın öğüdünde

Kirveme öğütler

“Gidişi olsun da dönüşü olmasın.” Diye beddua etmeye gerek yok. Hangisi gitmiş de gelişi olmuş ki kirvem.

&

Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;

Geleceğimizi çalmayın.

Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.

&

Ulu Camiye;

Engelli insanların da girebilmesi için

Rampa yapılmalı...

&

Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;

Geleceğimizi çalmayın.

Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.

Ulu Camiye; Engelli insanların da girebilmesi için

rampa yapılmalı...

Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.

Sur içi DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ haline getirilsin.

Şehrin eski adlarından biri, SUR İÇİNE VERİLSİN.

Eski stadyumun yeri ŞEHRİN, ÖZGÜRLÜK MEYDANI olsun.

Daha da önemlisi,

Sur içinde, yakılıp yıkılan bölgelerde evler, aslına uygun ve Diyarbekir evlerinin aynısı/tıpkısı bir biçimde yapılsın.

Ve sevgili meslektaşlarım, dernek yöneticileri, STK Yöneticileri; Zerzevan Kalesi, Çayönü, Mitras Tapınağı, Kortik Tepe, Hilar Mağaralarını ve Bırkleyn Mağaralarını koruyalım, tanıtalım, gün yüzüne çıkaranları sahiplenelim.

İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.

Dostça kalın.