ÖZEL HABER - İbrahim İnanç YILDIZ

Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Diyarbakır’da 80 civarındaki sivil toplum örgütüyle ortak bir çalışma yaparak, kent sorunlarını masaya yatırdı ve çözüm önerileri hazırladı.

100 YILLIK BİLİNÇLİ BİR POLİTİKA UYGULANDI

Diyarbakır’ın iktisadi durumuna ilişkin yapılan toplantının açılış konuşmasını DİTAM Başkanı Mesut Azizoğlu yaptı. 4 başlık altında yapılan toplantıların çıkış noktasının karar alma süreçlerine etki etmek olduğunu belirten Azizoğlu, Diyarbakır ve Kürtlerin yaşadığı bölgelerin Türkiye’nin diğer bölgeleriyle kıyaslandığında devletin 100 yıllık bilinçli bir politika uyguladığının bir ön kabulü olduğunu belirterek, 2015’ten sonra yaşanan kayyum yönetimleriyle, yerel yönetimlerin halktan koptuğunu ve Diyarbakır’da problemlerin daha görünür hale geldiğini ifade etti.

EKONOMİDE YENİ DÖNEME GİRİLDİ

Toplantı moderatörü Mehmet Aslan ise, ekonomide tam anlamıyla yeni bir döneme girildiği söyledi. Eski ve yeninin çok sert bir şekilde çatıştığını belirten Aslan, ekonomiyi sadece David Ricardo, Adam Smith, Karl Marx vs. üzerinden okumanın kolay olmadığını ifade etti.Emek değer teorisi ile bir şeyleri açıklamanın gittikçe zorlaştığını dile getiren Aslan, entelektüel sermaye üzerinden büyük dönüşümler elde edildiğini belirterek, 20’li yaşlardaki genç çocukların büyük servetler kazandığına dikkat çekti.

YAPAY ZEKA KALKINMADA DOĞRU ZEMİNE OTURTULMALIDIR

Kavramların ve gelir yaratma yöntemlerinin değiştiği ifade edilen çalışmada, yapay zekanın kısa süre içerisinde gündelik yaşamın önemli bir parçasına dönüşmesiyle kalkınmanın da doğru bir zemine oturtulması ve tartışılması gerektiği belirtildi.

DİYARBAKIR İMALAT SANAYİNDE 38’İNCİ SIRADA

Sanayi sektörünün kent kalkınmasına yönelik daha etkin sonuçlar yaratabilmesi için OSB dışında oluşan üretim sahalarının nasıl daha efektif ve verimli olabileceğinin analiz edilmesi gerektiği dile getirilen çalışmada, “2022 yılı için Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya (GSYH) sektörel olarak baktığımızda Türkiye’nin GSYH’sında sanayinin payı yüzde 26 iken, Diyarbakır ve Şanlıurfa’nın yüzde 13 olduğu görülmektedir. Diyarbakır imalat sanayi üretimi değeri bakımından 81 il içinde 46, Şanlıurfa ise 38.’inci sırada. TRC2 bölgesini oluşturan 2 il tarımda oldukça rekabetçi bir yapıda olmalarına karşın sanayide dikkate değer bir altyapıya sahip olmadıkları görülmekte. Bu veriler üzerinden bakınca sanayi eksenli kalkınma ve büyüme yaklaşımı daha popüler olmasına rağmen kentin potansiyellerinin buna uygun olup, olmadığının analiz edilmesi en önemli sorunu oluşturuyor” denildi.


DİYARBAKIR 100 YIL ÖNCE TESCİLLİ İŞYERİ SAYISINDA 3’ÜNCÜ SIRADAYDI

Çalışmada, “Diyarbakır için doğru kalkınma ekseni ne olmalı?” sorusuna verilen yanıtlarda kalkınma eksenleri detaylı olarak tartışılmasına rağmen, tartışmanın merkezinde GAP yer aldı.

Yaklaşık 100 yıl önce tescilli işyerlerinin sayımı açısından İstanbul ve Bursa’nın ardından 3’üncü sırada olan Diyarbakır’ın bu hüviyetinden kopmuş olmasının en önemli nedeninin bölgenin özellikle geri bırakılması olarak değerlendirildiği ifade edilen çalışmada, “Kentin eski günlerine dönebilmesi için doğru ekonomik modellerin oluşturulması gerekiyor. Yeni bir ticari döngü çağı başladı. Buna uygun olarak orta ve ileri teknolojiyi üretmeye yönelik çalışmalar yapılmalı. Orta ve ileri teknolojilerin üretilmesi sürecinde kentin avantajları var mı? Varsa, bu avantajları doğru bir şekilde nasıl tasnif edebiliriz? Öncelikle beşeri sermaye açısından kentin önemli bir potansiyeli ve avantajları var” denildi.

KONUM TAŞIMACILIK VE LOJİSTİK AVANTAJINA SAHİP

Konum itibariyle Diyarbakır’ın taşımacılık veya lojistik avantajlara sahip olduğu belirtilen çalışmada, özellikle tarım sektörünün lojistik altyapıyla entegrasyonu neticesinde önemli bir güç merkezi olabileceği görüldüğü dile getirildi.


TARIMSAL ÜRÜNLERİN ÜRETİLMESİ VE İŞLENLENMESİ KALKINMA DİNAMOSU OLABİLİR

Bunun dışında kalkınma dinamosu olacak diğer bir alanında tarımsal ürünlerin üretilmesi ve işlenmesi olduğu ifade edilen çalışmada, “Bu alandan doğru sonuçlar alabilmek için GAP ile doğru entegrasyonun sağlanması gerekiyor. Tarımdan ve GAP’tan doğru sonuçların alınabilmesi için toplulaştırmanın tamamlanması gerekiyor. Organik tarım, özellikle de organik pamuk konusunda, dünyadaki üretimin yaklaşık yüzde 20’sini bölgede üretiliyor. Organik pamuk üretimi Silvan barajı, Dicle Kralkızı barajının sulama olanaklarıyla önemli bir tarımsal güç haline gelir. Bir diğer önemli bir detay da kentin ‘sağlık merkezi’ kimliği… Diyarbakır önemli sağlık markalarına dönüşmüş çok sayıda özel hastaneye ev sahipliği yaparken Urfa’da özel hastane bulunmamaktadır. Bunun yanında yine çok sayıda özel okulun kentte şubesinin bulunması dolaylı olarak beyaz yakalı istihdamında da belirgin artışlara yol açıyor” denildi.

Muhabir: İbrahim İnanç YILDIZ