Diyarbakır'da Emek ve Demokrasi Platformu bir süredir hazırlığını yaptığı Diyarbakır İSİG(işçi sağlığı ve güvenliği) Meclisi'nin kuruluşunu ilan etti. Diyarbakır Mimarlar Odası'nda yapılan açıklamayı SES üyesi Mahfuz Karaaslan yaptı. KESK, DİSK, TMMOB ve TTB'nin birlikte kuruluşunu gerçekleştirdiği İşçi sağlığı ve güvenliği meclisine ilişkin konuşan Karaaslan, İşçi sağlığı ve güvenliğinin sadece sağlık hizmeti sorunu değil, aynı zamanda; sınıf, iktidar, bağımlılık sorunu olduğunu söyledi.

Sermaye gruplarının işçiler üzerinden ucuz emek ve kar maksimizasyonunu hedeflediğini ifade eden Karaaslan, "Ucuz emek gücü ile kârı maksimize etmeye çalışan sermaye gruplarının dayattığı; yoğun, ağır ve uzun çalışma saatleri işçi sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yok sayılması; en belirgin şekilde inşaatlar, tersaneler, çöp işçiliği, mevsimlik tarım işçiliğinden;  göç etmeyenlere dayatılan koruculuğa kadar işçi sağlığı ve güvenliğinin(İSİG) yeniden ele alınması ve mücadelesinin genişletilmesini, sağlıksızlığı doğuran nedenlerin tekrar geniş bir perspektifle değerlendirilmesini elzem kılmıştır. Zira güvencesizleştirme öyküsü, bir coğrafyanın özgünlüklerinden ayrı ele alınamaz;  işçi sağlığı ve güvenliği(İSİG) sadece tıbbi bir tanımlama zemininde tartışılamaz ve çalışma ortamı ile sınırlandırılamaz." dedi. 

Karaaslan'ın İSİG'e ilişkin yaptığı açıklamanın detayları şu şekilde:

İşçi sağlığı ve güvenliği (İSİG) alanı da bu düzenlemelerden payını aldı. Esasında OSGB ( ortak sağlık güvenlik birimleri ) oluşturulması bu politikaların bir parçasıydı. Böylece işçi sağlığı ve güvenliği(İSİG) hizmeti serbest piyasa sistemine uyarlanıyordu. Bu noktada yapılan bir çok düzenleme ile;


• Bu alandaki hizmetler ihale, haksız rekabet ve taşeronlaştırma süreçlerine sürüklendi.


• İşyeri hekimi, işyeri hemşiresi, iş sağlığı güvenliği(İSG) hizmetleri ucuzlaştırıldı.


• Ekip işi parçalanarak çalışanlar arasında ayrımcı uygulamalar geliştirildi.

• Hizmetin ucuzlaştırılması, hizmetin tümünde aksamalara yol açtı. Böylece iş kazaları ve meslek hastalıkları artış gösterdi.


• Alanda çalışanlara örgütsüzlük dayatıldı.
KESK-DİSK-TMMOB-Diyarbakır Tabip Odası olarak;


• İşçi sağlığı ve güvenliğinin(İSİG) emek, demokrasi ve özgürleşme mücadelesi ile beraber toplumsal bir mücadele olduğunu; sadece çalışma alanlarına, atölyelere fabrikalara sıkıştırılmaması gerektiğini, işçilerin; Örgütlenmesi ve emeği hakkında kolektif söz söyleme hakkını kullanabilmesini,


• Emekçilerin sendikalılaşmasının önündeki engellerin kaldırılmasını


• İş cinayetlerinin, emek-sömürü ilişkisinin ve emekçiyi metalaştıran zihniyetinin açığa çıkarılmasını


• İşçinin emeğine yabancılaşmasının önlenmesini
Bunun yanında;


• Çalışma alanlarının demokratikleşmesini,


• İş yerlerinde önlenebilir tüm risklere karşı (fiziksel, kimyasal, biyolojik, ergonomik, psikososyal) tedbirlerin alınmasını, sağlığı etkileyecek olumsuzlukların ortadan kaldırılmasını


• İş yerlerinin risk analizlerinin düzenli olarak yapılmasını ve emekçilerin bu sürece dahil edilmesini,


• Aynı işyerinde çalışanlar arasında kadro ve statü farklarının ortadan kaldırılmasını, İş güvencesinin sağlanmasını,


• Tüm çalışma alanlarının, meslek hastalıklarının teşhis edilerek meslek hastalıkları haritasının çıkarılması ve önlemlerinin alınmasını,


• İşçi sağlığı ve güvenliği(İSİG) hizmetlerinin işveren güdümünden çıkarılmasını amaçlamaktayız.
Biz KESK DİSK DTO TMMOB ve bileşenleri olarak Diyarbakır İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisini ilan ediyoruz. Daha kapsamlı bir mücadele ağı oluşturmak için kentimizdeki emek ve demokrasi mücadelesi veren kurumlar ile daha geniş bir zeminde mücadele yürütebilmek adına çalışmalar yürüteceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.

Editör: TE Bilişim