Zafer TÜZÜN / Özel Haberi

DİYARBAKIR - Dünyaya gözlerini yeni açmasını sağlayan, bu unutulmaz anın mutluluğunu aileleriyle birlikte yaşayanlardan biri de kadın doğum uzmanlarıdır. Bu haftaki röportajımızda genellikle kadınların ama erkeklerin de bil­mesi ve bilinçlenmesi gereken hastalıkları, Batı Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Zozan Kaya Durğun ile gebelik, doğum süreci ve doğum çeşitlerine dair her şeyi konuştuk.

- Genelde herkesin merak ettiği bir soru vardır, o da bu mesleğe nasıl başladınız, jinekolog olmayı nasıl seçtiniz?

Tıp fakültesinde öğrenciyken tüm bölümlerde staj yapıyorduk. Kadın doğum kliniği diğer bölümlerden çok farklıydı. Doğumhaneye gittiğinizde doğum yapıp kucağına bebeğini alan annelerin mutluluğunu gördüğümde çok mutlu olmuştum. Gebelik ve doğum hastalık değil, doğal ve fizyolojik bir süreç. Ve sonuçta aileye bir bebek veriyorsunuz. Bu yüzden diğer kliniklerden çok farklıdır kadın doğum. Beni çok etkilemişti, bu yüzden kadın doğumu seçtim.

-Yaptığınız mesleğin sizin için dezavantajları nelerdir?

Kadın doğum branş olarak çok yorucu ve zaman kavramı olmayan bir bölüm. Doğumun zamanı yok, gece gündüz her an doğum olabiliyor. Birde acil müdahale etmeniz gereken durumlar çok fazla. Her an anneye veya bebek sıkıntıya girip acil müdahale gerekebiliyor. Bu yüzden çok yorucu ve fedakârlık isteyen bir bölüm…

- Bugüne kadar kaç doğuma girdiniz?

Bir sene pratisyen hekim olarak çalıştım. Uzun yıllar Bismil Devlet Hastanesi’nde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak görev yaptım. Girdiğim doğum ve sezeryanların sayısını tam hatırlamıyorum. 7-8 bini geçmiştir.

- Türkiye’de özellikle kadınlar jinekologlara gitmeye çekiniyorlar ve bu yüzden de aslında birçok hastalığa önlem almakta gecikiyorlar. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Doğrudur. Toplumsal yapımız ve kültürel değerlerden dolayı bazen hastalar çok geç doktora gidiyorlar. Ama bu algı yavaş yavaş kırılmış gibi. Hastalar artık daha bilinçli. Bir rahatsızlıkları olduğu zaman hemen doktora başvurabiliyorlar, ulaşabiliyorlar. Ama bazen de şikayetlerini önemsemiyorlar, düzenli kontrollerini yaptırmıyorlar. Hiç bir şikayetleri olmazsa bile yılda bir kez jinekolojik muayenelerini yaptırıp, Smear gibi bazı kontrol testlerini mutlaka yapmalılar. Bu kontroller kadın sağlığı açısından büyük önem taşır.

- Hastalarınızda karşılaştığınız en büyük problemler ne?

İnternet üzerinden hastalıkla ilgili yapılan araştırmalar hastaların kafasını daha çok karıştırıyor. Hastalıkla ilgili yanlış veya eksik bilgi sahibi oluyorlar. Hastalarla ilgilenirken çoğu zaman öncelikle bu bilgileri düzeltmek için asıl hastalıktan daha çok zaman ve efor harcamak zorunda kalıyoruz. Sezeryanla ilgili bir birlerini arkadaş ortamında daha çok özendirme var. Aslında sezaryanın bir ameliyat olduğu ve kendine özel kompilasyonlarının olduğu gözardı ediliyor. Tıbbi gereklilik halinde doktor kararıyla yapılabilecek bir operasyon olduğu unutulmamalıdır.

- Kürtaja nasıl bakıyorsunuz?

Genel anlamda kürtaja sıcak bakmıyorum. Ama yasal olan 10 haftadan önce aileyi zorlayıcı sosyal bir neden veya ciddi bir sağlık sorunu olması durumunda uygulama zorunluluğu olan bir müdahale.

- Doğal doğum nedir?

Doğal doğum normal doğumdur, fizyolojik ve doğal olan doğum şeklidir. 9 aylık gebelik sonucunda annenin sancıları başlar ve anneye tıbbi bir müdahale yapılmadan spontan olarak doğum gerçekleşir. Normal doğum sonrası annenin toparlanması daha hızlıdır.

- Normal doğum ve sezaryenle ilgili de anne adayları ve ailelerin kafaları karışık. Burada sizin önerileriniz nelerdir?

Ben her zaman tıbbi bir gereklilik olmadığı sürece normal doğumun daha sağlıklı ve doğru karar olduğunu düşünüyorum. Normal doğum hem anne, hem de bebek açısından daha sağlıklı. Normal doğum sonrası annenin toparlanması hem daha hızlı ve kolay olur. Ama tabii ki anne hayatını veya bebeğin hayatını tehdit eden durumlarda sezeryan bir zorunluluk haline gelir. Endikasyonu doğru koyup ona göre doğum şekline karar vermek en doğru olanıdır.

-Sezaryenin tercih edilme sebeplerinden biride normal doğumun vajinaya zarar vermesi korkusu. Bunun aslı var mı?

Sezeryan bir ameliyattır. Hem anesteziyi ait, hem de batın açıldığı için; batın (karın) içindeki organların yaralanma riski var. Sezaryen sonrası kanama daha fazla. Normal doğum fizyolojik ve doğal olan doğum şeklidir.

Gebelikte; gebeliğin ve doğumun rahat ve doğal ilerlemesi için bazı hormonlar salgılanır. Bunlar annenin vücudunun dengesini sağlar. Gebelikte ve doğum esnasında da salgılanan bazı hormonlar sayesinde vücut normal doğum için hazırlanır. Bu yüzden normal doğum vajinaya zarar verir korkusu yersizdir.

Ayrıca artık doğumlar evde yapılmıyor. Doğumlar hastanede doktor veya ebe eşliğinde yapılıyor. Doğum esnasında gelişen bir yırtılma veya yaralanma varsa bunu anatomisine uygun olarak onarıyoruz zaten.

-Cinsiyet belirleme nasıl oluyor?

Bebeğin cinsiyeti genetik olarak ilk andan itibaren belli olmasına rağmen bunun anlaşılması için yaklaşık 13 hafta beklemek gerekir. Ultrasonografi ile anne karnında bebeğin cinsiyetinin tespiti gebelik haftasına bağlı olarak mümkündür. Erken gebelik haftasında cinsiyet belirlemesinde bakılan ultrasonografi cihazının gelişmişliği ve doktorun deneyimi önemlidir. Yaklaşık 13-16’ncı gebelik haftasında cinsiyet görülebilir.

-Anne ile bebeği ilk kez buluşturuyor olmanın size neler hissettiriyor?

Bu tarif edilemez çok güzel ve insanı heyecanlandıran bir duygu. Benim Kadın Doğum Uzmanı olmamda bunun etkisi çoktur. Aileye, anneye o bebeği uzattığınızda annenin o mutluluğu, sevinç gözyaşları, ailenin mutluluğu, heyecanı tarif edilemez bir duygu. Bu mutluluğu ve sevinci sizde onlarla beraber yaşıyorsunuz.

- Mesleğinizle ilgili “Hayatım boyunca asla unutmam” dediğiniz bir anınız oldu mu?

Evli ve 15 yıldır çocukları olmayan bir çift vardı. Çocuk sahibi olmak için uzun yıllar tedavi görmüşler. Yurt dışına bile gitmişlerdi. Aile ekonomik olarak ve psikolojik olarak çok yıpranmıştı. En son tedavilerinde sonuç almışlardı anne gebe kalmıştı. Doğum için servisimize gelmişlerdi. O bebeği doğurtup anneye ve aileye teslim ettiğimizde anne-baba nasıl sevinçten ağlıyorlardı. Ekip olarak biz de onlarla ağlamıştır. Annenin o sevinç çığlıklarını unutamam.

- Son olarak neler söylemek istersiniz?

Gebelik düşünen anne adaylarının öncesinden mutlaka bir genel tıbbi değerlendirilmesinin yapılması gerekir. Anne adayının varsa bir hastalığı önceden tedavisi yapılır.

Veya mevcut bir hastalığı var ise gebelik süresince ona göre takip ve tedavisinin düzenlenmesi ve bilgilendirilmesi gerekir. Gebelik düşünen anne adayları 3 ay öncesinden folik asit desteğine başlamalı. Gebelik süresince takiplerinin düzenli yapılması, anne ve bebek sağlığı açısından büyük önem arz etmektedir.

Zozan Kaya Durğun kimdir?

Diyarbakır doğumluyum. İlkokulu Cumhuriyet Okulu’nda, orta okul ve liseyi Diyarbakır Anadolu Lisesi’nde okudum. Tıp Fakültesi ve Kadın Doğum Uzmanlığımı Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okudum. Yaşadığım ve doğduğum şehri insanlarımı, her köşesi buram buram tarih kokuyor Diyarbakır’ımın. Tek kelimeyle harika bir şehir, bu şehirde mesleğimi yaptığım için çok mutluyum. 2008- 2019 Bismil Devlet Hastanesi’nde görev yaptım. Şu anda da Özel Batı Hastanesi’nde Kadın Doğum Uzmanı olarak görev yapmaktayım.

Editör: TE Bilişim