Bir süredir devam eden öksürüğüm için Selahaddin-i Eyyubi Devlet Hastanesi’ne gittim.
Açık isim vermek önemlidir.
Sorunu ifade ederken. Bir çözüme gitmek adına.
Evet, depremde aldığı hasar nedeniyle bir süredir hastanenin yıkılacağı konusu konuşulup duruyor.
O durum da başka bir tartışma konusu.
Gayet memnuniyetli bir muayeneden sonra, yapmam gereken başka işlemler için çıktım.
Nefes testi vermek içinde sıraya girmem gerekti. Nereden sıra alacağımı bilemedim.
Soruduğum pek kimse de cevap vermedi.
Herkes kendi havasında.
Daha doğrusu, herhangi bir çalışandan bir şey sormaya yüzü kalmıyor insanın.
Nitekim benim de öyle oldu ve bir şekilde buldum.
Nefes testi de son derece hızlı ve verimli geçti, buhar almak için acile gitmem gerekti.
Acil departmanına geldim, elime bir maske ve ilaç verdiler geçmem gereken oda işaret edildi ve geçtim. Bana, eşlik eden arkadaş maskenin ucunu bir yerlere takıp “10 dakika sonra çıkarın ve doktorunuzun yanına gidin” dedi. Ben de bekliyorum ama ağzımdaki maskeden ne ses ne seda var.
Çıkartıp gidemiyorum da. Neyse seslendim, sesime geldi bir görevli ve “arkadaş yanlış yere takmış şimdi oldu, bitince çıkartıp doktorunuza gidin” deyip çıktı.
Acil odasında benimle birlikte 5 kişi varız.
Yanımdaki genç sere serpe uzanmış dayanılmaz bir bel ağrısı çekiyor ve babası dönüp dolaşıyor. Her defasında aldığı cevap “ağrı kesici yaptık eve gidebilirsiniz” imiş. Ama gencin değil ayağa kalkacak yerinde dönecek mecali yok.
Birinin eline takmışlar serumu yollamışlar odaya. Adamcağız uzanacak bir yatak buldu ama yatak perişan vaziyette. Neyse uzandı ve serumunu kendisi astı bekledi.
Ve burası ‘Acil Bölüm’.
Yani hastaneye ilk gelindiğinde ilk müdahalenin yapılıp daha sonra gerekli işlemlerin yapılacağı yere yollanacak yer.
Ama emin olun, hastanenin acil bölümü resmen ‘acillik’.
Personel mi yok?
Var olan personel çalışmıyor mu?
Hasta yoğunluğu mu var?
Bir sürü soru. Ama cevapları yok.
Hijyen konusuna girersem çıkamayız.
Hastaneye gidip eve dönen mutlaka dezenfekte olmalı.
Tamam, mesai saatleriniz uygunsuz, aldığınız ücret onu karşılamayabilir.
Ama lütfen ya, insan hayatından bahsediyoruz.
Allah korusun büyük bir olay, toplumsal bir durum yaşansa ne olacak?
Allah korusun…