Siyaset

DEM Parti, çözüm için taleplerini sıraladı

Partisinin grup toplantısında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, çözüm için DEM Parti’nin taleplerini sıraladı.

Abone Ol

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Meclis'te düzenlediği haftalık grup toplantısında konuştu. öldürülen gazeteci Kadir Bağdu'yu anarak konuşmasına başlayan Bakırhan, darp edilip yol kenarına atılan ve beyin ölümü gerçekleşen Hakan Tosun'a durumuna işaret ederek, faillerin bulunması istedi. Bakırhan ayrıca Van'da yaşamını yitirmiş bir şekilde bulunan ve Adlı Tıp Kurumu'nun aylar sonra bedeninde bulunan 2 erkek DNA'sına vücudunun yeresinde rastlandığını açıkladığı Rojin Kabaiş'un dosyasına değinerek, bu işin takipçisi olacaklarını dile getirdi.

“'UMUT HAKKI' UYGULAMASI ŞART”

Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında Meclis'te kurulan "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na" dikkat çeken Bakırhan, tüm kesimlerin ölümün ve akan kanın durması konusunda ortaklaştığını ifade ederek, şöyle devam etti: "Son bir yılda çözüm ve barış adına önemli anlara hep birlikte tanıklık ettik. Bütün bunlar, çatışmanın değil siyasetin konuştuğu yeni bir dönemin kapısını araladı. Kıymetlidir. Meclis çatısı altında kurulan komisyon kıymetlidir. Komisyon, bu sürecin en önemli zeminlerinden birisidir. Bu komisyon, bir asırdır ülke gündeminden düşmeyen ve son 50 yılda büyük acılar yaşatan bir meseleyi konuşuyor: Kürt meselesini konuşuyor. Komisyonda dinlediğimiz tüm davetlilerin farklı perspektiflerden de olsa ortak bir vurgusu vardı; çözüm olmalı, ölümler sona ermeli. Eski Meclis başkanları 'umut hakkı' ve eşit yurttaşlığın şart olduğunu vurgularken; akademisyenler, bu meselede kök nedenlere inilmesi gerektiğini ve zihniyetin değişmesi gerektiğinin altını çizdiler.”

ABDULLAH ÖCALAN DİNLENMELİ

Bakırhan “Komisyonun son bir dinleme daha yapması gerekiyor. Sayın Öcalan'ı da dinlemesi gerekiyor. Sayın Öcalan konuştukça çözümün zeminini güçlendiriyor. Hepimiz şahidiz son 40 yılda. Ne zaman Öcalan konuştuysa Türkiye'de çözüm ve barış gündeme geldi, diyalog, müzakere gündeme geldi. Sayın Öcalan'ın sunduğu barış perspektifi ile süreci aydınlattığına hepimiz şahit olduk. 100 yıllık bir meselenin çözümünü konuşurken ürkek olunmaz. Biraz cesur olun. Yüzyıllık bir meselenin çözümünü konuşurken ürkek olunmaz. Biraz cesur olmalıyız. Önyargılarımızı bir tarafa bırakmalıyız. Şununla görüşülmesin, bununla görüşülmesin. Şuna gidilsin, buna gidilmesin. Yüzyıllık meselenin tartışıldığı bir süreçte öne konulması gereken bir yaklaşım değil. Komisyonun Sayın Öcalan'la görüşmesini bir tabuya çevirmemeliyiz. Demokrasiler tabularla değil, demokratik müzakerelerle gelişir. Halk meclisin dertlere deva, yaralara merhem olmasını bekliyor” dedi.

“BU YILIN MECLİSİ İLK MECLİS KADAR ÖNEMLİDİR”

“Halk, Meclis’ten AİHM kararlarına uyan ve milletin iradesini yansıtan düzenlemeler bekliyor” diyen Bakırhan şunları söyledi: “Gözler, Demirtaş, Yüksekdağ ve Kobani Kumpas Davası’nda yargılanan arkadaşlarımızın serbest bırakılması için atılması gereken adımlara çevrilmiş durumda. Bu, beklenen adımların atılması gereken bir dönemdir. Kimse unutmasın ki bu Meclis’in omuzlarında sadece bir yılın değil, 100 yıllık geleceğin tarihsel sorumluluğu duruyor. Bu yılki Meclis, ilk Meclis kadar önemlidir. Meclisimiz, demokratik müzakereyle demokratik cumhuriyeti inşa etme göreviyle karşı karşıyadır. Türkiye’nin yüzde 95’inden fazlasını temsil eden Meclis’e sesleniyoruz; bu yıl, herhangi bir yıl değildir. Bu bağlamda çağrımız açık ve nettir. Gelin, bu yasama yılını Türkiye tarihinin çözüm yılı yapalım.”

DEM PARTİ NE İSTİYOR?

Bakırhan, DEM Parti’nin talepleri ile ilgili de şunları söyledi: “Bize hep soruyorlar; DEM Parti ne istiyor? DEM Parti’nin çözümü nedir diye. Çok açık ve sade bir dille tekrar anlatmaya çalışacağım. DEM Parti’nin sözü sadece bir bölgeye, bir kesime değil, tüm Türkiye’ye yöneliktir. Tüm Türkiye’nin sözü ve sesidir. DEM Parti, bu ülkede yaşayan her yurttaş için adaletin, özgürlüğün ve eşitliğin temel taşlarını inşa etmek için uğraşıyor. DEM Parti’nin somut talepleri de şunlardır; Herkese aynı nazardan bakan ve herkesi kapsayan anayasal bir yurttaşlık istiyoruz. Keyfilik rejimi değil, hukukun üstünlüğünü talep ediyoruz. Kayyımların değil, iradenin esas alınması gerektiğini istiyoruz. Sözün, basının ve örgütlenmenin özgürce nefes alabildiği kamusal bir alan olsun istiyoruz. Anadilde eğitim hakkını istiyoruz. Yerelin sözünün duyulduğu, kararının yerelden filizlendiği bir demokrasi istiyoruz. Terörle Mücadele Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve İnfaz Yasası başta olmak üzere temel yasalarda acilen düzenlemeler yapılsın istiyoruz. Hakikat, adalet ve onarım eksenli bir geçiş dönemi yasasıyla yola revan olalım istiyoruz. Hasta ve siyasi tutukluların bırakılmasını, cezaevlerinin rahatlatılmasını istiyoruz. Siyasi sebeplerle sürgünde bulunan yol arkadaşlarımızın bir an önce kendi topraklarına dönmesini istiyoruz. Şimdi sizlere soruyorum; Şu ana kadar saymış olduğumuz taleplerin hangisi abartılı, hangisi uçuk, hangisi maksimalisttir? Emin olun, hiçbiri değildir. Çünkü biraz önce saydığım taleplerin tamamı, çoğu asgari demokrasinin olduğu bütün ülkelerde aslında sorun olacak meseleler değildir.”