HABER/Güneş OCAĞA-Veli BALTACİ
Diyarbakır’da 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası kapsamında yüzlerce kişi, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Tabip Odası, İHD Diyarbakır Şubesi, ÖHD Amed Şubesi, Rosa Kadın Derneği ve TİHV Diyarbakır Temsilciliği öncülüğünde Dağkapı Meydanı’ndan Saraykapı’ya yürüdü.
Yürüyüşün ardından, BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabulünün 77. yılı dolayısıyla hazırlanan ve 63 kurumun imzasını taşıyan basın açıklaması, Diyarbakır İHD Başkanı Ercan Yılmaz tarafından okundu.
“CESUR ADIMLAR ATIN”
Kürt meselesinin çözümünde cesur adımlar atılması çağrısı yapan Yılmaz, şu ifadelerde bulundu: “Coğrafyamızda yaşanan insan hakları ve demokrasi krizinin en önemli sebeplerinden biri de 100 yılı aşkın süredir devam eden ve temeli Kürt halkının ulus olmaktan kaynaklı haklarının tanınmaması sonucunda ortaya çıkan Kürt meselesidir. Bu meselenin Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili kısmı devlet ve hükümetler tarafından çoğunlukla güvenlikçi politikalarla ele alınmış, bu anlayışın sonucu olarak ortaya çıkan şiddet ve çatışma durumu Türkiye toplumu arasında derin ayrışmalara neden olmuştur. 40 yılı aşkın bir süre devam eden çatışmalı süreç sırasında zaman zaman Kürt meselesinin diyalog yolu ile çözümü için girişimlerde bulunulsa da kalıcı barışın sağlanması konusunda başarılı olunamamıştır. Son olarak 2024 yılı Ekim ayından bu yana başlayan diyalog sürecinin meselenin çözümü konusunda toplumda yarattığı heyecan ve umudu memnuniyetle karşıladığımızı ve bu sürecin başarıya ulaşması için elimizden gelen tüm desteği sunacağımızı bir kez daha belirtmek isteriz.
Kürt meselesinin barışçıl ve demokratik çözümü amacıyla son bir yılda yaşanan gelişmeleri hatırlatacak olursak; PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihli fesih çağrısı, 6-7 Mayıs 2025 tarihlerinde PKK’nin gerçekleştirdiği kongre ile kendini feshi, 11 Temmuz 2025 günü 30 PKK militanının silahlarını yakma merasimi, 5 Ağustos 2025 günü TBMM bünyesinde kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun çatışmalı süreç hakkında yapmış olduğu toplantılar, 26 Ekim 2025 günü yapılan açıklama ile PKK militanlarının Türkiye sınırlarından çekildiğinin duyurulması ve son olarak meclis komisyon üyelerinin 24 Kasım 2025 günü İmralı Hapishanesinde tutulan Abdullah Öcalan’ı ziyaret etmesiyle başlayan süreç çok önemli bir aşamaya varmıştır. Kürt Meselesinin çözümü için şimdiye kadar atılan adımları olumlu bulmakla birlikte özellikle devlet tarafından daha cesur adımların atılması süreci daha ileri bir aşamaya götürecektir. Kürt meselesi bir tabu olmaktan çıkarılmalı, her türlü siyasi hesap ve kaygıdan bağımsız olarak çözüme katkı sağlayacak politikalar hayata geçirilmelidir. Kürt meselesinde şiddeti ortaya çıkaran nedenlerin ortadan kaldırılması için yüz yıllık cumhuriyet politikaları ile yüzleşilmeli ve bu politikalar terk edilmelidir. Sivil toplum örgütleri olarak barışın bir insan hakkı olduğu bilinciyle Kürt Meselesinin yenilgi, zafer ve taviz gibi kavramlardan arındırılarak temel hak ve özgürlükler perspektifiyle çözülmesi gerektiğini belirtiyoruz.
“YARGININ BAĞIMSIZLIĞI SAĞLANSIN”
Kürt meselesinin çözümüne katkı sağlayacak en önemli hususlardan biri Türkiye’de yargının bağımsızlığının sağlanmasıdır. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından verilen ihlal kararlarının iç hukuk tarafından uygulanması yurttaşların adalet ve hukuka olan güvenini sağlayacaktır. Özelikle kamu görevlileri tarafından işlenen suçların etkisiz bir yargılama ile cezasız bırakılması, siyasetçiler, akademisyenler, gazeteciler ve insan hakları savunucuları hakkında verilen tutuklama ile mahkumiyet kararları ile ilgili yapılan başvurular, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan yurttaşların umut hakkını konu edilen durum ve KHK ile kamu görevinden çıkarılan yurttaşlar ile ilgili verilen hak ihlali kararlarının Anayasaya aykırı bir şekilde uygulanmıyor olması, Kürt meselesinin demokratik çözümünü uzatmakla birlikte toplumun sürece olan güvenini de zedelemektedir.
HASTA MAHPUSLARA DİKKAT ÇEKİLDİ
Sağlık hakkı; en temel hak olan yaşam hakkının güvencesi olup bu hak kapsamında hasta kişilerin tedavi görmelerinin engellenmesi yaşam hakkına doğrudan müdahaledir. Özelikle hapishaneler gibi kapatma merkezlerinde tutulan kişilerin sağlık hakkının korunması ve uygulanması doğrudan devletin sorumluluğundadır. İHD Merkezi Hapishane Komisyonunun 2025 yılı verilerine göre Türkiye hapishanelerinde 335’i ağır olmak üzere en az 1412 hasta mahpus sağlık hakkından yoksun şekilde hapishanelerde tutulmaktadır. Hasta mahpusların nitelikli sağlık hizmetine erişimleri engellenmekte ve hapishanelerde geçirdikleri süre mahpuslar açısından sürekli bir işkenceye dönüşmektedir. Yaşamış oldukları ağır hastalıklar nedeniyle hapishanede kalmaları yaşamsal tehlike oluşturan mahpusların hakkında ATK tarafından düzenlenen raporların objektif kriterlerden uzak olduğu kamuoyunun malumudur. Bu konuda yaşanan krizin aşılması için infaz kanunun evrensel insan hakları standartlarına göre değiştirilmesi ve ATK’nın nihai karar verici merci olmaktan çıkarılması gerekmektedir.
“KADINLARLA HAK İHLALLERİNE MARUZ KSLDI”
Kadınların maruz bırakıldığı hak ihlalleri bu yıl da artarak devam etmiştir. Kadınlar sosyal yaşamlarından iş yaşamlarına kadar yaşamın bütün alanlarında hak ihlallerine maruz bırakılmaktadır. Türkiye’nin İstanbul Protokolü’nden çekilmesi ile birlikte kadına yönelik şiddet artmıştır. Devlet, kadınların yaşam hakkını korumak için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmemektedir. İstanbul Protokolünden çekilme kararı ve 6284 sayılı kanunun etkin bir şekilde uygulanmaması, kadınları hedef gösteren cinsiyetçi söylemler ve kadın bedeni üzerinden geliştirilen politikalar sonucunda Türkiye’de 2025 yılında şimdiye kadar en az 421 kadının yaşam hakkı ihlal edilmiştir. Bunun yanı sıra yapılan düzenlemelerle kadınların sahip olduğu haklar kısıtlanmaktadır. Sağlık Bakanlığı tarafından alınan planlı sezaryen yasağı kararıyla kadın bedeni üzerinden geliştirilen cinsiyetçi uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir. Kadınların haklarını koruyacak ve geliştirecek önleyici ve sosyal politikalar yaşama geçirilmelidir. Kadınların maruz bırakıldığı hak ihlallerinin önlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için İstanbul Protokolünden çekilme kararı geri alınmalı, 6284 sayılı kanun etkin bir şekilde uygulanmalıdır. Yine idari makamların hukuka aykırı emirleriyle 8 Mart ve 25 Kasım gibi günlerde düzenlenen barışçıl gösterilere kolluk görevlileri orantısız müdahalesiyle kadınların toplantı ve gösteri hakkı ihlal edilmiştir.
“KÜRT SORUNUNDA ÇÖZÜM ÇOCUKLARI DA ETKİLER”
Çocukların yaşam hakkı, güvenliği, sağlığı, eğitimi ve kültürel haklarını etkileyen ihlaller yapısal ve süreklilik taşıyan bir nitelik göstermiştir. Çocuklar cinsel istismara, aile içi şiddete ve toplumsal şiddete maruz bırakılmaktadır. Çocuk işçiliği ve çocuk işçi ölümleri her geçen yıl artmaktadır. Çocukların haklarına erişimini engelleyen en önemli faktörlerden biri, uzun yıllar devam eden çatışmalı ortam ve çatışmalı ortamın bıraktığı tahribatlardır. Bu süreç, çocukların yalnızca fiziksel güvenliklerini değil; psikososyal gelişimlerini, toplumsal hayata katılmalarını ve geleceğe dair güven duygularını da doğrudan etkilemektedir. Kürt Meselesinin çözülmemesi, çocukların kültürel haklarını da ciddi biçimde etkilemektedir.
“SAVAŞ VE ÇATIŞMA SONA ERDİRİLSİN”
Birleşmiş Milletler Evrensel Bildirgesi’nin 77. yılında başta Türkiye olmak üzere devletleri ve uluslararası kurumları temel insan haklarının korunması, geliştirilmesi, savaş ve çatışmaların sona erdirilmesi, ihlallerin giderilmesi konusunda kararlı ve cesur davranmaya davet ediyoruz.
İMZACI KURUMLAR ŞÖYLE
EGİTİMSEN Amed Şubeleri
SES Amed Şubesi
TÜMBELSEN Amed Şubesi
BES Amed Şubesi
HABER SEN Amed Şubesi
BTS Amed Şubesi
ESM Amed Şubesi
YAPI-YOL SEN Amed Şubesi
TARIM-ORKAM SEN Amed Şubesi
TMMOB Amed İl Koordinasyon Kurulu
İnşaat mühendisleri odası Diyarbakır şubesi
Mimarlar odası Diyarbakır şubesi
Ziraat mühendisleri odası Diyarbakır şubesi
Şehir plancıları odası Diyarbakır şubesi
Harita mühendisleri odası Diyarbakır şubesi
Maden mühendisleri odası Diyarbakır şubesi
Makina mühendisleri odası Diyarbakır şubesi
Elektrik mühendisleri odası Diyarbakır şubesi
Çevre mühendisleri odası Diyarbakır şubesi
İç mimarlar odası Diyarbakır şubesi
Peyzaj mimarları odası Diyarbakır temsilciliği
Kimya mühendisleri odası Diyarbakır temsilciliği
Jeoloji mühendisleri odası Diyarbakır şubesi
Yeni Yaşam Derneği
Diyarbakır GİAD /Diyarbakır Genç iş Adamları Derneği
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği
Diyarbakır Veteriner Hekimleri Odası
Mezopotamya Vakfı
Merhaba Diyarbakır Ekoloji Derneği
DİSK Dev Sağlık-İş Sendikası
Diyarbakır İş Konseyi
MED-DER
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası
Diyarbakır Mali Müşavirler Odası
Barış Anneleri Meclisi
TUHAD - FED
MEBYA - DER
Diyarbakır Metal İşleri Sanayi
Hak İnisiyatifi Derneği Diyarbakır Temsilciliği