Diyarbakır Haberleri

Diyarbakır’da 7 ay boyunca sürecek olan etkinlik başladı

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve 7 ay boyunca devam edecek olan "Amed Barış Buluşmaları" başladı.

Abone Ol

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, 7 ay sürecek olan "Amed Barış Buluşmaları"nın ilkini, Mezopotamya Göç İzleme ve Araştırma Derneği'nin (GÖÇ-DER) desteğiyle, "Göç, Dönüş ve Barış" temalı panelle gerçekleştirdi. Cemil Paşa Konağı’nda gerçekleştirilen panele, çok sayıda siyasi parti ile sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.

“7 AY BOYUNCA KENT DİNAMİKLERİYLE BARIŞI KONUŞACAĞIZ”

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler ve Diplomasi Birimi Sorumlusu Özlem Dilmaç’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelin açılış konuşmasını Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Serra Bucak yaptı. Yaklaşık bir yıldır başlayan süreç bağlamında herkesin kendi cephesinden çalışmalar yürüttüğünü dile getiren Serra Bucak, “Yerel yönetimler olarak, yerelden demokrasiyi savunan ve bu barışın ancak yerelden demokrasiyle, yerelin tartışmalarıyla gelişebileceğine inanan bir yerden bu buluşmaları yapmayı önümüze koyduk. 7 ay boyunca farkı temalarla kentin dinamikleriyle barışı ortaklaşacağız, konuşacağız. Toplumsal barışı ve özgürleşmeyi hep birlikte gerçekleştireceğiz” dedi.

“ZORLA YERİNDEN GÖÇ EDİLDİLER”

Ardından söz alan GÖÇ-DER Eşbaşkanı Medya Alkan, göçlerde farklı halklar ve inançların ağır acılar yaşadığını belirterek, Ermenilerin, Alevilerin, Süryanilerin, Êzidîlerin, katliama ve sürgüne maruz kaldığını söyleyerek, “1990’lı yıllarda Kürdistan da binlerce köy yakılıp, yıkıldı, milyonlarca insan zorla yerinden edildi. Bu sırada katliamlar, işkenceler, ciddi travmalar yaşanmıştır. Halklar, kültürlerine, dillerine dönük baskılara maruz kalmışlardır. Bugün hala köylerine dönmek isteyenler için ciddi engeller var. Bu tarihsel acıların tanınması ve yüzleşme sürecinin başlatılması büyük önem taşımaktadır. Bu adımların atılması sürece geniş destek sağlayacak. Sayın Öcalan’ın Maxmur’daki halkımıza, diasporadaki insanlarımıza topraklara dönme çağrısı önemlidir. Gerçek barışın inşası kadim topraklara dönmekle anlam bulacaktır” şeklinde konuştu.

Ardından Siyaset Bilimci Prof. Dr. Ayşe Betül Çelik ile Bağımsız Araştırmacı ve Sosyal Hizmet Uzmanı Berxwedan Koca’nın konuşmacı olduğu birinci oturuma geçildi. Ayşe Betül Çelik, kadın, barış ve göç üzerine yaptığı çalışmalara ve çalışmalar sonucunda ortaya çıkan sonuçlara dair konuştu. Koca ise göçlerin kişiler üzerinde yarattığı travmalara dair aktarımlarda bulundu.

“GÖÇ HER YANIYLA BÜYÜK ACILARDIR”

GÖÇ-DER yöneticisi Mehmet Vecih Aydoğan’ın moderatörlüğündeki ikinci oturuma geçildi. Bu oturumda ilk olarak söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Göç ve Mülteciler Komisyonu Eş Sözcüsü Murat Mıhçı, başta Ermeniler olmak üzere Kürtler ve diğer azınlık halkların yaşadığı göçleri ve sıkıntıları hatırlatıp, kendi yaşamından örnekler verdi. Göçlerin genellikle olumlu olmadığına vurgu yapan Mıhçı, “Zorunlu güç kavramını, tehciri yumuşatma olarak görüyorum. Göç aslında toplumlar arasında bir soykırım maddesidir. 2009-14‘te Ermenilerin özellikle bu bölgede göç ettiği yer Deyrizor bölgesidir. Ne acıdır ki bugünlerde Deyrizor’da sizin komşularınız gittikten sonra Kürtler’de orada acı yaşıyor. Bu anlamda tarihsel yüzleşmenin varlığını ve göçün aslında toplumlar arasındaki sıkıntılarını iyi anlamak lazım. Göç her yanıyla büyük acılardır” dedi.

Ardından söz alan Sur Belediye Eşbaşkanı Adnan Orhan, son 50 yılda ülkede çok ciddi acılar, faili meçhuller, göçler yaşandığına dikkat çekerek, “Buna rağmen biz Kürtler her zaman barış istedik. Çünkü acılardan, zulümden en çok etkilenen biz Kürtler ama en çok barışı isteyenlerde bizleriz” dedi.

Panel soru-cevap kısmının ardından son buldu.