HABER/Güneş OCAĞA-Ceren AKYIL
Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Diyarbakır’da ‘Toplumsal Barışın İnşasında Hukukun Rolü’ başlığıyla bir toplantı gerçekleştirdi.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nda (DTSO) gerçekleşen toplantıda, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, DEVA Partisi Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren ve akademisyenler, son dönemde yapılması beklenen hukuksal düzenlemeler ‘Neden Yapılmalı ve NelerYapılmalı’ üzerine sunumlar yaptı ve tartışmalar yürüttü.
“ARTIK NELER YAPILMASI GEREKTİĞİNİ KONUŞUYORUZ”
Toplantının açılış konuşmasını yapan DİTAM Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Azizoğlu, şunları ifade etti:
“Yıllarca bu tür toplantılarda Kürt meselesinin neden çözülmesi gerektiği konuşuldu, son bir yılda yaşananların ardından bugün artık ‘neler yapılması gerektiğini konuşuyoruz. TBMM’de kurulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasin Komisyonu’nun çalışmalarının ardından gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ile ilgili toplumda beklenti oluştu.
“YASAL DÜZENLEMELERLE İLGİLİ BEKLENTİLER VAR”
DİTAM olarak biz de 26 Eylül 2025 tarihinde komisyon toplantısına katılıp görüşlerimizi bildirdik. Komisyonda anlattıklarımızın DİTAM’ın 15 yıldır yaptığı bu tür toplantılarda konuşulanların bir özeti olduğunu söyledik.
PKK’nin kendini feshetme kararının ardından örgüt üyelerinin hukuksal durumun netleştirilmesi için yapılması gereken yasal düzenlemeler var. Ayrıca Kürt meselesini ortaya çıkaran kök sebeplere yönelik yapılması gereken yasal ve anayasal düzenlemelerle ilgili beklentiler var.
“DEVLET VE KÜRTLERİN BEKLENTİLERİ ARASINDA FARK VAR”
Kürt meselesinin çözümü için yapılması gereken yasal düzenlemelerin konuşulmaya başlanmasıyla farklılıklar daha görünür olmaya başladı. Devletin Kürt meselesini çözme gerekçesi ve yaptıklarıyla, Kürtlerin gerekçeleri ve beklentileri arasındaki farklar netleşmeye başladı,
“KÜRT MESELESİ KİMLİK BE EŞİTLİK MESELESİDİR”
Devletin Ortadoğu'da yaşanan gelişmelerin ardından güvenlik nedeniyle başlattığı bu süreç, Kürtlerin 100 yıldır anlattıkları gerekçe ve beklentileriyle çok uyumlu değil. Oluşan bu farklılığın giderilmesi için Kürt meselesinin tanımında ve çözümünde ortaklaşmak gerekiyor. Herkes meseleyi kendi bakış açısı üzerinden tanımlıyor. Bu da farklı gerekçeler üzerinden farklı çözümlerin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Oysa Kürt meselesi dil meselesidir, kimlik ve eşitlik meselesidir, adalet, hukuk ve demokrasi meselesidir. Kürt meselesinin çözümü için yapılacak tüm yasal düzenlemelerin bu kavramlar dikkate alınarak yapılması gerekiyor. Kürt meselesini tanımlarken, çözümler ararken bu kavramlar dikkate alınmazsa çözüme ulaşmak güçleşir.
“HUKUKSAL DÜZENLEMELER DOĞRU YAPILMALI”
Ama şunu da unutmamak gerekiyor: Hukuksal düzenlemeler doğru yapılsa da toplumun Kürt meselesiyle ilgili zihniyet değişimi çok kolay olmayacak, zihniyet değişiminin zorluğu ve bunun nasıl aşılabileceğine dair konular uzunca bir süre bu toplantıların gündemi olacak.
Ama buna rağmen çözüm sürecine güvenin, desteğin artması ve toplumsal barışın inşası için hukukun katkısı çok önemli. Toplumsal hayatın ve beraber yaşamanın temel düzenleyicisi olan hukukun bu meselede rolünü tamamlaması gerekiyor.“