Diyarbakır Haberleri

Diyarbakır’da Tahir Elçi katledildiği yerde anıldı

Tahir Elçi katledilişinin 10’uncu yılında katledildiği yerde anıldı. Tahir Elçi’nin ağabeyi Ahmet Elçi, “Silah, savaş, çatışma istemiyoruz’ dedikten sonra öldürüldü” dedi.

Abone Ol

HABER/Güneş OCAĞA-Mehmet Rumet SOYLU-Veli BALTACİ

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin, katledilişinin 10’uncu yıl dönümü dolayısıyla anma etkinliği gerçekleştirildi. Diyarbakır Barosu öncülüğünde Diyarbakır Adliyesi önünde bir araya gelen avukat ve yurttaşlar, Elçi'nin katledildiği Dört Ayaklı Minare önüne yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe çok sayıda baro başkanı, hukukçu, siyasi parti ile sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Kürtçe ve Türkçe, “Seni unutmayacağız” pankartının açıldığı yürüyüşe katılanlar, Tahir Elçi’nin fotoğraflarını yakalarına taktı.

Alkışlarla ve “Tahir Elçi ölümsüzdür” sloganıyla yürüyen kitle, Dört Ayaklı Minare önünde açıklama gerçekleştirdi. Minare önünde Ahmet Kaya’nın “Diyarbakır Türküsü” ile Tahir Elçi’nin yaptığı son konuşma dinletildi. Ardından Elçi için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Burada konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, 10 yıldır adalet ve özgürlük için yürüdüklerini belirtti. Tahir Elçi’nin, “Siyasi suikast” sonucu kaybedildiğini belirten Güleç, kameralar önünde gerçekleştirilen cinayetin 10 yıldır aydınlatılmadığına dikkat çekti. Yargılamanın adalet beklentisini karşılamadığını sözlerine ekleyen Güleç, “Faillerin bulunması için gerekli siyasi ve hukuki irade ortaya konulmadı. Tahir Elçi sadece bir hukukçu değildir, cezasızlıkla mücadele eden en güçlü seslerden biriydi. İşkence mağdurlarının hala faili meçhullerin, yerinden edilenlerin, dilinden ötürü ötekileştirilenlerin; milyonların avukatıydı. Hayatı boyunca, ‘Hakikat ortaya çıkmadan adalet tecelli etmez, adalet olmadan barış olmaz’ ilkesini temel aldı. Devletin yetkisini aşarak işlenen suçların açığa çıkarılması, faillerin yargılanması, bağımsız ve tarafsız bir yargının inşası için büyük bir emek verdi. Ne yazık ki bugün kendi cinayeti de aynı cezasızlık karanlığı içinde bırakılmış durumdadır. Bu gerçek ülkemizdeki cezasızlık pratiklerinin ne kadar derinleştiğinin acı bir göstergesidir” şeklinde konuştu.

‘SÖZLERİ YOLUMUZU AYDINLATIYOR’

Tahir Elçi’nin Kürt meselesini demokratik ve barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğine, şiddetin sona ermesinin toplumların ortak yararına olduğuna inanmış bir hukukçu olduğunu belirten Güleç, Elçi’nin “Çatışma istemiyoruz, barış istiyoruz” sözlerinin hala hafızalarında olduğunu ve yollarını aydınlattığını kaydetti. Güleç, “Onu aramızdan alan kurşunlar, bu ülkenin barış umudunu elinden aldı. Tahir Elçi cinayetinin faillerini bulunmadığı, bütün yönleriyle açığa çıkarılmadığı bir ortamda gerçek bir barıştan söz etmek mümkün değildir. Tahir Elçi cinayetinin failleri etkili bir soruşturmayla ortaya çıkarılmalıdır. Cezasızılık politikalarına son verilmeli, kamu görevlilerinin karıştığı tüm suçlar soruşturulmalıdır. Hukuk devletin temel ilkeleri yeniden inşa edilmelidir. Kürt meselesinin demokratik çözümü için cesur bir siyasal ve toplumsal irade ortaya konulmalıdır” ifadelerini kullandı.

Güleç, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Sevgili başkanım, sevgili Tahir Elçi; senin cezasızlıkla mücadelen, barıştaki ısrarın meslektaşlarında, öğrencilerinde yaşamaya devam ediyor. Bizler senin arzuladığın hukukun üstün olduğu, yargının tarafız ve bağımsız olduğu, hiç kimsenin dili, kültürü nedeniyle ayrımcılığa uğramadığı, herkesin özgür bir yaşam sürebildiği ülke mücadelesini yürütmekte kararlıyız.”

HUKUKSUZLUKLARI SIRALADI

Tahir Elçi’nin eşi ve CHP Milletvekili Türkan Elçi, ülkede yaşanan hukuksuzlukları sıralayarak, bu yaşanan ihlallerden kaynaklı burada olduklarını kaydetti.

‘MÜCADELESİ KALDIĞI YERDEN DEVAM EDECEK’

Ardından söz alan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan ise şöyle konuştu: “10 senedir bu topraklarda adalet arayışı içindeyiz. Dile kolay 10 sene. 10 senedir anma etkinliği adı altında buradayız. Ama anma etkinliği değil, adalet hakkı için buradayız, hayatını hak ihlalleriyle mücadeleye adayan Tahir Elçi başkanımızın failleri yargı önünde hesap versin diye buradayız. Aynı taleple 10 yıl sonra minarenin önündeyiz. 10 senedir ailesine sarılıp, gönülden başsağlığı dileyemedik, huzurla anma gerçekleştiremedik. Çünkü anma için kabullenmek ve huzur gerekir. Cezasızlığı kabullenmedik, kabullenmeyeceğiz. Nasıl ki herkes Tahir Elçi cinayetinin ne olduğunu, faillerin yargılandığını gördük, o zaman burada olacağız; belki ilk defa biraz tebessüm edeceğiz. O zaman anacağız. O zamana kadar mücadele edeceğiz. Adalet cezasızlıkla mücadelede güçlü bir siyasi bir irade ve bağımsız bir yargıyla gelir ancak. Tahir Başkan ve onun gibi bu mücadeleyi veren meslektaşlarımızın izinden bu mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz. Barış sadece söylemle değil, hukukun üstünlüğüyle, demokrasiye saygıyla, cezasızlıkla mücadeleyle, insan hakları temelinde yükselen demokrasiyle ancak kalıcı olabilir. Tahir Elçi bu mücadeleyi veriyordu. Bu mücadeleyi verdiği için hedef gösterilmişti. Mücadelesini kaldığı yerden bir adım bile geri adım atmadan devam ettireceğiz.”

‘TAHİR PKK’Yİ DE DEVLETİ DE TANIYORDU’

Tahir Elçi’nin ağabeyi Ahmet Elçi de, Elçi’ye sorulan “PKK terörist mi, değil mi” sorusuna dikkat çekerek, “Tahir PKK’yi de biliyordu, devleti de biliyordu. PKK demokrasi, barış örgütüydü. Bu söylemden sonra tutuklandı. ‘Hayır bunu kabul etmiyorum, PKK terörist bir örgüt değil’ dedi. Sonra bu minare önünde ‘Silah, savaş, çatışma istemiyoruz’ dedi. Çünkü Tahir biliyordu; silah insanları öldürüyor, çatışma kötülük doğuruyordu. O yüzden Tahir burada yine ‘barış istiyoruz’ dedi” şeklinde konuştu.