ÖZEL HABER/Ceren AKYIL
Son yıllarda alerjik hastalıklara sahip çocukların sayısında çarpıcı bir yükseliş var. Egzamadan besin alerjilerine, solunum yolu hassasiyetlerinden ilaç reaksiyonlarına kadar birçok alerji türü artık çok daha küçük yaşlarda ortaya çıkıyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hadi Kızmaz, gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e bu artışın nedenlerini ve ailelerin en çok zorlandığı noktaları anlatarak, alınacak tedbirleri aktardı. Kızmaz’a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:
*Alerji, çocuklarda neden bu kadar sık görülüyor?
Son yıllarda alerjik hastalıkların arttığını gerçekten çok net görüyoruz. Bunun birçok nedeni var: Çevresel kirleticiler, şehirleşme, kapalı ortamlarda geçirilen sürenin artması ve beslenme alışkanlıklarının değişmesi. Bağışıklık sistemi, özellikle ilk yıllarda çevreyi tanımaya çalışırken bazı maddelere aşırı tepki verebiliyor. Bu da alerji dediğimiz tabloyu ortaya çıkarıyor.
*Bir çocukta alerjinin belirtileri genelde nasıl başlıyor?
Aileler çoğu zaman “Bir anda döküntü oldu”, “Her sabah burnu akıyor” ya da “Bazı şeyleri yiyince hemen ishal oluyor” şeklinde anlatırlar. En sık gördüklerimiz şunlardır: Cilt belirtilerinde; Egzama, kuruluk, kaşıntı, kızarıklık. Solunum belirtilerinde; Burun tıkanıklığı, hapşırık krizleri, gece artan öksürük. Besinle ilişkili belirtilerde ise kusma, karın ağrısı, ishal, ağız çevresinde kızarma meydana gelir. Belirtiler bazen hafif seyreder, bazen de çok ani ve şiddetli olabilir, o yüzden ailelerin gözlemi bizim için çok önemlidir.
*Alerjilerin türleri konusunda aileler en çok neleri bilmelidir?
Genel olarak dört başlık altında toplarız. 1’inci besin alerjileri: En çok süt, yumurta, balık, fındık fıstık. 2’nci solunum yolu alerjileri: Polen, ev tozu akarı, küf mantarı. 3’ncü cilt alerjileri (Atopik dermatit): Kuru, kaşıntılı egzama. 4’üncü ise ilaç alerjileri özellikle antibiyotiklerde görülür. Her birinin yönetimi ve tetikleyicisi farklıdır.
*Aileler alerjiyi hangi durumlarda ciddiye almalı?
Anne-babaların “hafif geçer” diye düşünmemesi gereken bazı durumlar var: Çocuğun boynunda, yüzünde hızla yayılan döküntü, ani nefes darlığı veya hırıltı, dudaklarda, göz çevresinde şişme, yemekten sonra kusma ve halsizlik, gece uykusunu bozan sürekli öksürük. Bu belirtiler olduğunda bir çocuk doktoru tarafından değerlendirilmesi şarttır. Özellikle nefes darlığı ve ani şişlik ciddidir.
*Tanı nasıl koyuluyor? Aileler testlere ne zaman başvurmalı?
Her kaşıntıda ya da her öksürükte test yapmak gerekmez. Önce klinik hikâyeye bakarız. Çocuğun hangi durumlarda belirti gösterdiğini anlamak tanının yarısını koymamızı sağlar. Gerektiğinde: Cilt prik testi, kan testleri (spesifik IgE), eliminasyon-provokasyon diyetleri uygulanabilir. Özellikle 1 yaş altı bebeklerde testleri doğru zamanda ve doğru yöntemle yapmak önemlidir.
*Evde alınabilecek pratik önlemler neler?
Ailelerin işini kolaylaştıracak temel öneriler şunlardır: Akar alerjisi için: Odada halı azaltılmalı, sık çamaşır yıkanmalı, peluş oyuncaklar sınırlanmalı. Egzamalı çocuk için: Her banyo sonrası mutlaka nemlendirici kullanılmalı, deterjanlar hassas olmalı. Besin alerjisi için: Diyeti doktor yönlendirmeli; gereksiz yasaklamalar çocuğun büyümesini olumsuz etkiler. Polen alerjisi için: Mevsiminde dışarıdan eve gelince duş almak, pencereleri özellikle polen saatlerinde kapatmak faydalıdır. Basit ama çok etkili adımlar bunlar.
*Alerjik çocukların günlük yaşamları nasıl kolaylaştırılabilir?
En önemli şey düzenli takip ve aile eğitimi. Aile şunu bilirse rahat eder: “Bu alerjiyle nasıl yaşanır ve nasıl kontrol edilir?” Düzenli nemlendirme, tetikleyicilerden uzak durma, gerektiğinde ilaçların doğru kullanımını bilme çocuğun yaşam kalitesini çok yükseltir. Bazı çocuklarda zamanla alerji kendiliğinden kaybolur. Özellikle süt ve yumurta alerjisi çoğu zaman yaş ilerledikçe hafifler. Bu süreçte sabır ve doğru yönetim çok önemlidir.
*Son olarak ailelere ne söylemek istersiniz?
Alerjik bir çocuk sahibi olmak zorlayıcı olabilir ama korkutucu olmak zorunda değildir. Aile şunu bilmeli: Alerji yönetilebilir bir durumdur. Bilgi, düzen ve doktor takibiyle hem çocuk hem de aile çok daha rahat bir yaşam sürer. Alerjik çocuklar “kırılgan” değil, sadece biraz daha özen isteyen miniklerdir. Onların ihtiyaçlarını anladığınızda her şey yoluna girer.