Einstein Haklıymış

Einstein zamanın göreli olduğunu söylemesi hepimiz için ilk duyduğumuzda fazla bilimsel gelmiştir. Fizik, denklemler, ışık hızı... Günlük hayatla pek ilgisi yokmuş gibi duran kavramlar. Ama zaman geçtikçe anlıyoruz ki Einstein sadece fiziği değil, hayatı da anlatıyormuş.

Abone Ol

Hepimiz aynı saatlere bakıyoruz ama aynı zamanı yaşamıyoruz. Birine beş dakika çok uzun gelirken bir başkası için saatler su gibi akıyor. Mutlu olduğumuz anlar hızlanıyor, zorlandığımız anlar uzuyor. Beklerken ağırlaşan, özlerken durma noktasına gelen bir şey bu zaman dedikleri.

Hayatımızın büyük bir kısmı “zaman yetmedi” cümlesiyle açıklanmaya çalışılıyor. Çalışmaya zaman yok, kendimize zaman yok, düşünmeye zaman yok… Küçükten büyüğe hepimiz bundan şikayetçiyiz. Hayata geniş pencereden baktığımızda ise birçok zaman boşluğuna sahip olduğumuzu görüyoruz. Uzaktan bakınca zamana sahibiz ama o anı yaşarken planlamak o kadar da kolay olmuyor çünkü hepimiz insanız. İnsanız; yoruluyoruz, sıkılıyoruz, istemiyoruz veya başka bir şey istiyoruz… Demek ki mesele zamanın kendisi değil, zamanı neye göre yaşadığımız.

Zaman göreliyse hayat da öyle. Aynı gün, aynı şehir, aynı şartlar… Ama herkesin yükü farklı, hikâyesi farklı, sabrı farklı. Bu yüzden kimsenin hayat yürüyüşünü, hızını, gecikmesini küçümsemek adil değil. Herkes kendi zamanında yaşıyor hayatı. Bana kalırsa Einstein zamanı açıklarken bunu da açıklıyor.

Sevdiğimiz biriyle geçirilen bir saat bazen yıllara bedel oluyor. Bir yanlış karar ise birkaç saniyede insanın hayatında büyük bir boşluk açabiliyor. Demek ki zaman sadece uzunluğuyla değil, bıraktığı izlerle de ölçülüyor.

Modern hayat bize sürekli hızlanmamızı söylüyor. “Yetiş”, “kaçırma”, “geride kalma”… Ama kimse durup şunu sormuyor: Nereye bu acele? Zaman hızlandıkça hayatın anlamı artmıyor çoğu zaman azalıyor. Bunu da unutmamalıyız.

Zamanın göreli olduğunu kabul ettiğimizde başkalarına karşı daha anlayışlı, kendimize karşı daha adil olabiliriz. Geç kaldık diye her şey bitmiyor. Yavaş gidiyoruz diye yanlış yolda olmuyoruz. Bazen hayat, bizi bilerek yavaşlatıyor.

Anlıyoruz ki hepimizin içinde çırpındığı zamanı açıklamak, gerçekten de asırlarca bahsedilecek bir konu. Çünkü Einstein sadece bir denklem değil büyük bir farkındalık ortaya koymuş.

Peki sizce biz mi zamanı şekillendiriyoruz yoksa zaman mı bizi şekillendiriyor sevgili okur? Umarım cevabını bulmaya ömrümüz vefa eder.