Şairler insan olduğumuzu haykıran şiirler yazsın!..Çok üzgünüm, şiir düştüğü yeri yakmıyor artık!..Şiir konuşmaz; kâmil olana, kendini konuşturur.Kendimizi sağaltmak için şiirler yazmalı/şiirce yaşamalı!..Kolay faka basmasa da; sıkı bir şiir için pusuda olmalı: Kurtuluş şiir(de) her halükarda!
Siyasetçilerin günahları kadar sevmedikleri şairlerden zırt pırt şiirler okuduğu toplumlar kolay iflah olmayacak!..Şair Murathan Mungan’ın beste olmuş bir şiirinde dediğini (“Biz büyüdük ve kirlendi dünya”) dememek için; çok dinlemeli (okumalı) bütün şiirleri/şarkıları!..Şairin gelişini muştuladığı;bütün çiçekleri koparılmış baharda,titreyerek yaşadığımız mevsimin adı kıştır. Evet, şairler çoktan öldü ama ilelebet yaşayacak şiir!..
Onlar (şairler)tekrardan dile geldiğinde; onları dinlemeyi bilecek olgunlukta olmalı insan! Şairlerin takvim, saat ve parayla işi olmaz!..Şairler yaşlansa daiyi şiir daima gençtir!..
***
Şiir ve şair üzerine harmanladığım aforizmal sözlerimi bir şair ve şiirle noktalayalım en iyisi…Başlarda Türkçe şiirler yazan ve artık “meşhur” da sayılan bir yazar; kalabalık bir okur buluşmasında, “Artık anadilim Kürtçeyle rüya görmüyorum.” filan diyordu, sıkça maruz kaldığı anadili bahsi geçen bir soruya verdiği cevapta. Anadilinde rüya görmediğini sağda solda anlatan bu yazar kardeşimiz ve benzer durumdakilerin aşağıya aldığım Şair Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun “Üç Dil” şiirini hem kalplerine hem de beyinlerine kazımaları gerekiyor kanımca.Bu sayede tekrardan ana dilleriyle rüya da görebilirler belki. Neyse ne; lamı cimi yok,Eyüboğlu’nun dediği gibi: En azından üç dil bileceksin kardeşim!..
ÜÇ DİL
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Ana avrat dümdüz gideceksin
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde düşünüp rüya göreceksin
En azından üç dil
Birisi ana dilin
Elin ayağın kadar senin
Ana sütü gibi tatlı
Ana sütü gibi bedava
Nenniler, masallar, küfürler de caba
Ötekiler yedi kat yabancı
Her kelime arslan ağzında
Her kelimeyi bir bir dişinle tırnağınla
Kök sökercesine söküp çıkartacaksın
Her kelimede bir tuğla boyu yükselecek
Her kelimede bir kat daha artacaksın
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Canımın içi demesini
Kırmızı gülün alı var demesini
Nerden ince ise ordan kopsun demesini
Atın ölümü arpadan olsun demesini
Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur demesini
İnsanın insanı sömürmesi
Rezilliğin dik alası demesini
Ne demesi be
Gümbür gümbür gümbür demesini becereceksin
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Ana avrat dümdüz gideceksin
En azından üç dil
Çünkü sen ne tarih ne coğrafya
Ne şu ne busun
Oğlum Mernus
Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.
Bedri Rahmi Eyüboğlu