Bu ülkeyi (aslında hepimizi!), kaldığı kısa sürede, harika analiz etmiş(ti) Jose!.. Mevzunun tamamını bilseydik (dosdoğru anlatsalardı ya da!), bizler de buralarda kalmazdık ama böyle havalı ifadeler kurmak için mecalimiz yok ki Jose! Bu kör kapanda mahsur kaldık! Mourinho’nun, hedefi tam on ikiden vuran beyanatından hemen sonra, “son dakika” anonslu bir haber düştü goygoysever basına: “Fenerbahçe kulübü, Portekizli teknik direktör Jose Mourinho ile olan iş birliğini sonlandırdığını duyurdu."
Bu ülkede Jose Mourinho kalibresinde insanların yaşama şansı yoktu! Bundan şüpheniz olmasın yani. Bunu çocukken çekinmeden yaptığımız ama büyüdüğümüzde yapmaktan utandığımız hâl(ler)imizden biliyoruz… "Biz büyüdük ve kirlendi dünya" diyen Şair Murathan Mungan'ı haklı çıkaran mikrop/lu vaziyet: Kimse yaralı parmağa işemiyor artık!
Cehaletin artık örgütlü bir yaşam biçimine geçtiği günümüz dünyasını (bizim buraları!) tarif ediyor -kanımca- Sevgili Goethe. Bu kötülükten kurtulmak mümkün mü? Çok zor! Elimizde artık cılkını çıkarttığımız, hayalperestliğini de elinden aldığımızda geriye teneke adam durumdaki Don Kişotlar kalsa da; Michel Foucault ayarında ders alınacak fikir insanlarını ara ki bulasın!
Zamanında çok okuduğum Şair Pablo Neruda'nın ‘Seçme şiirleri’ni yeniden okuduğumda; dünden bugüne şiirlerinin bende bıraktığı kekre bir hayal kırıklığı oldu. Okuduğum şiirleri hiç sarmadı! Kusura kalma Neruda; kişisel tarihimde, dünde kalmış yiğit bir "tat" olarak kaldın.
*
Felaket şakşakçılığında üstümüze yok! Bağırış çağırış geliyorum diyen kötülükleri alkışlamak için ön sıralarda yerimizi alıyoruz. Yıllardır en olmazı yapmaya çalışmamız ondan. Yeter yahu! Bu fantastik aklı asıl sahiplerine (edebiyatçılara) bırakmadık gitti. Balıkları suyun dışında yüzdürmek mümkün değil! Bu yüzden; Filozof Schopenhauer’ın, “Bütün insanları dinleyebilirsin ama bütün insanlarla konuşmaya değmez.” dediği “bütün insanlar” ile bizleri dinleyip dinlemediklerine bakmaksızın; yıllardır deliler gibi konuştuk da ne oldu? Kocaman bir hiç! Şahsen, gayriihtiyarî sustuğum bu demlerde; dönüp iftihar edeceğim kitaplar doğurdum oh ne güzel!
Sevgili filozofum; ey Schopenhauer! Geç de olsa artık dinleme moduna girip, bu sefer daha derli toplu yazacağım sıkı metinler için, konuşmaya değmeyenlerle konuşmamaya yemin ettim haberin olsun!