KOMİSYONUN SON AŞAMALARINDA GÖZLER DİYARBAKIRDA

Türkiye siyasetinde bazı şehirler vardır; yapılan her ziyaret, söylenen her söz ülkenin yönünü belirleyecek kadar anlam taşır.

Abone Ol

Diyarbakır, tam da bu şehirlerden biridir.

Cuma günü Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un Diyarbakır’a yapacağı ziyaret de bu anlamda sıradan bir program değil; Yeni dönemin ruhuna dair güçlü bir mesaj niteliğinde.

Kurtulmuş’un gelişi, Meclis çatısı altında kurulan “Milli Kardeşlik Komisyonu”nun hemen ardından gerçekleşiyor.

Bu komisyon, yalnızca parlamenter bir girişim değil, aynı zamanda yıllardır yara almış toplumsal bağları yeniden onarmayı hedefleyen bir çağrı olarak okunmalı.

Hele ki son bir yıldır “yeni çözüm süreci”ne dair sıcak tartışmaların yapıldığı, siyasi partiler arasında diyalog kanallarının yeniden açılmaya başladığı bir dönemde bu ziyaretin sembolik değeri çok daha yüksek.

Programa göre, Kurtulmuş Diyarbakır ziyareti öncesi tüm siyasi partilerin milletvekillerini arayarak birlikte hareket etme çağrısı yaptı.

Bu yaklaşım, Türkiye’nin son yıllarda kaybettiği toplumsal dili yeniden kurmanın en umut verici adımlarından biri olabilir.

Programın sadece siyasetle sınırlı kalmayacağı da dikkat çekici.

Dicle Üniversitesi’nde yeni akademik yıl açılışında yapacağı konuşmanın teması, gençler ve ortak gelecek olacak.

Ardından sivil toplum örgütleri ve belediyelerle temaslarda bulunacak.

Bu yönüyle ziyaret, sadece bir siyasi mesajın dışında Diyarbakır’ın kültürel, akademik ve toplumsal dinamiklerini de merkeze alan bütüncül bir temas olarak öne çıkıyor.

Bugün Diyarbakır, yalnızca bölgenin değil, Türkiye’nin barış dili açısından da kritik bir test alanı.

Bu şehirde atılan her adım, ülkenin geri kalanında yankı buluyor.

Eğer bu ziyaret, samimi bir toplumsal kardeşlik perspektifiyle ilerletilirse, Meclis’te kurulan komisyonun adı sadece “Milli Kardeşlik” olarak kalmaz; bu topraklarda yeniden yeşerecek ortak yaşamın ilk tohumu olur.

Diyarbakır halkı, sözden çok pratiğe, temenniden çok iradeye bakar.

Şimdi herkesin aklındaki soru şu: Bu ziyaret, geçmişte yarım kalan bir hikâyenin yeniden başlaması mı olacak, yoksa yine umutla beklenen bir kapının önünde mi duracağız?

Cevabı, Cuma günü Diyarbakır’ın sokaklarında, üniversite kampüslerinde, STK toplantılarında yankılanacak sesler belirleyecek.

Ve belki de uzun zamandır duyulmayan bir kelime yeniden anlam kazanacak: Kardeşlik.