Diyarbakır Haberleri

Meclis’te konuşan Diyarbakır Temsilcileri: Barış, anayasal reform ve kalkınma şart

GÜNSİAD Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu ve DOGÜNSİFED Başkanı Devrim Türk, barış, anayasal reform ve bölgesel kalkınmanın şart olduğunu vurguladı.

Abone Ol

ÖZEL HABER/Güneş OCAĞA-Mehmet Rumet SOYLU

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında, dün Meclis Tören Salonu’nda 11. toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıya Diyarbakır’dan katılan sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri de konuşmalar yaparak sürece dair görüşlerini dile getirdi. Toplantıda söz alan Güneydoğu Sanayici ve İş İnsanları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu ile Doğu ve Güneydoğu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) Başkanı Devrim Türk, komisyonda yaptıkları konuşmaları gazetemiz Güneydoğu Ekspres ile paylaştı.

MECLİS KOMİSYONU'NDA İLK OLARAK BEDİRHANOĞLU KONUŞTU

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un ilk olarak konuşma hakkını kendisine verdiğini belirten GÜNSİAD Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu, Meclis'te gerçekleştirdiği konuşmayı şöyle anlattı:
"Konuşmamda, neredeyse Cumhuriyet tarihiyle yaşıt bir soruna dikkat çektim. Bölge üzerinde uzun yıllardır süren çatışma ve şiddetin; sosyal, toplumsal ve ekonomik açıdan çok derin bir tahribata yol açtığını ifade ettim. Bölgemizin önemli bir ekonomik potansiyele sahip olmasına rağmen, yaşanan bu süreçler nedeniyle geri kaldığını vurguladım. Ancak güvenlik ve istikrar konularında güçlü bir algı yaratılması halinde, kalkınma ve gelişmişlik yolunda ciddi bir engel kalmayacağını dile getirdim.

"HERKESİN DİLLENDİRDİĞİ ÜÇ TEMEL TALEBİ VURGULADIM"

Kürt toplumunun tüm kesimlerinin sağcı, solcu, muhafazakar, seküler, işçi ya da işveren ayrımı olmaksızın şiddetin sona ermesini ve silahların susmasını memnuniyetle karşıladığını ifade ettim. Ancak bu toplumun, farklı görüşlerden bireyleriyle birlikte ortaklaştığı, kapsayıcı bir anayasal vatandaşlık tanımı, Kürtçenin tüm alanlarda serbestçe kullanılabilmesinin önündeki yasal engellerin kaldırılması ve yerel yönetimlerin daha fazla yetki ve kaynakla güçlendirilmesi olan bu üç temel talebi vurguladım."

"BÖLGELER FIRSAT ALANI OLARAK GÖRÜLMELİ"

Bölgelerin tehdit alan olarak görmek yerine, fırsat alanı olarak görülmesinin daha faydalı olacağına da dikkat çeken Bedirhanoğlu, şunları ifade etti:
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin geçmişte 'Kuzey Irak' konusunda duyduğu kaygılara benzer endişelerin tekrar gündeme geldiğini gördük. Ancak, o dönemde de bugün de ifade ettiğimiz temel görüş şudur; bu bölgeleri birer tehdit alanı olarak görmek yerine, fırsat alanı olarak değerlendirmek daha faydalı olacaktır. Bu yaklaşım, sürece olan güveni güçlendirir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Kızılcahamam’da konuşmada 'Suriye ve Irak’taki Kürtlerin sorunu, bizim de sorunumuzdur' ifadelerine özellikle dikkat çekmek isterim. Eğer bu anlayış, pratikte bir siyasi yaklaşıma dönüştürülürse, Türkiye bölgesinde çok daha güçlü bir aktör haline gelir."

"ANAYASAL DÜZENDE BAZI ADIMLAR ATILMASI ŞARTTIR"

Anayasal düzende bazı adımların atılmasının şart olduğunu vurgulayan Bedirhanoğlu, "Çatışmalı sürecin sona ermesi ve silahların tamamen susması için, anayasal düzeyde bazı adımların atılması şarttır. Evet, PKK militanları silahlarını bırakarak eski yerlerine dönmüş olabilir, ancak onların toplumsal hayata katılımını sağlayacak yasal altyapının da mutlaka oluşturulması gerekmektedir.
Yeni bir anayasa hazırlamak bu komisyonun doğrudan görevi değildir elbette. Ancak tüm üyeler aynı zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin üyeleridir. Bu nedenle, yeni, sivil ve demokratik bir anayasanın hazırlanması, siyasetin en büyük ve tarihi sorumluluğudur" dedi.

DEVRİM TÜRK: GEREKLİ HAZIRLIKLARI YAPARAK TOPLANTIYA GİTTİK

DOGÜNSİFED Başkanı Devrim Türk de, komisyon toplantısına yönetim kurulu olarak hazırlıklı gittiklerini ifade ederek, Meclis'te yaptığı konuşmaya dair şu bilgileri paylaştı:
"DOGÜNSİFED olarak, bölge iş dünyasını temsilen davet edildiğimiz bu önemli toplantıya, yönetim kurulu üyelerimizle birlikte gerekli hazırlıkları yaparak katıldık. Toplantıda, bölgemizin mevcut durumunu kapsamlı bir şekilde aktardık. Devam eden sürecin desteklenmesi gerektiğini vurgularken, iş dünyasının bu süreçteki hassasiyetini ve sürece olan tam desteğini ifade ettik. Ayrıca, bu sürecin ekonomik yansımalarına dair beklentilerimizi de paylaştık.

"SÜREÇ OLUMLU BİR ŞEKİLDE İLERLİYOR"

Gözlemlerimize göre süreç olumlu bir şekilde ilerlemektedir. Ancak toplumun beklentilerini karşılayacak ve umutlarını artıracak bazı somut adımların atılmasının önemli olduğuna inanıyoruz. Elbette her sorunun kısa sürede çözülemeyeceğinin farkındayız. Ancak komisyonun önerileri doğrultusunda, Meclis’te atılacak adımlar ve yapılacak düzenlemelerin sürece olan güveni artıracağına ve toplumdaki beklentileri karşılamada önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz. Bu düşüncelerimizi toplantıda açık bir şekilde dile getirdik.

"BÖLGEYE ÖZGÜ YENİ BİR DESTEK PROGRAMI AÇIKLANSIN"

Bu süreçle birlikte başlayacak yeni dönemde, bölgenin diğer bölgelerle olan gelişmişlik farkının azaltılması için, bölgeye özgü yeni bir destek programının açıklanması gerektiğini ifade ettik. Bu konuda dünyada başarıyla uygulanmış pek çok örnek bulunmakta ve bu örneklerden yararlanmak mümkündür. Kısa vadeli teşviklerden ziyade, kalıcı çözümler sunan, uzun vadeli ve yapısal bir kalkınma programının hayata geçirilmesinin önemine dikkat çektik. Böyle bir programın ek maliyetler doğuracağının farkındayız, ancak bununla birlikte, uzun vadede çok daha büyük ekonomik ve toplumsal kazanımlar sağlayacağını da biliyoruz.

"BÖLGEDE CAZİBE MERKEZLERİ OLUŞTURULSUN"

Bölgenin ve iş ortamının gelişmesiyle birlikte, dış ticarete ve uluslararası pazarlara daha kolay erişim sağlanabilmesi amacıyla, bölgede cazibe merkezlerinin oluşturulması, dış dünyayla iletişimin hızlandırılması, doğrudan dış uçuşların artırılması ve sınır ticaretinin önemi üzerine değerlendirmelerde bulunduk. Bu kapsamda, söz konusu düzenlemelerin bölge ve ülke ekonomisine sağlayabileceği katkıları da ifade ettik. Ayrıca, geri dönüşlerle birlikte bölgeye gelecek kişilerin topluma uyumunun sağlanması adına yeni mesleki eğitim programlarının düzenlenmesi gerektiğini dile getirdik. Tüm bu süreçten oldukça umutluyum. Her ne kadar bazı beklentilere göre ilerleme yavaş olsa da, sürecin olumlu sonuçlanacağına dair inancımı sürdürüyorum."