Zararları yıllardır hem de herkes tarafından biliniyor ve her yerde uyarılar yapılıyor. Ama sigara hâlâ hayatımızın pek çok alanında varlığını sürdürüyor. Belki de asıl soru şu? Bu duman gerçekten neyi örtüyor?
Sigaranın zararları sadece akciğerlerle sınırlı değildir. Kalp ve damar hastalıkları, felç, çeşitli kanser türleri, solunum yolu rahatsızlıkları ve bağışıklık sisteminin zayıflaması, sigaranın yol açtığı başlıca sorunlardır. Daha da önemlisi, sigara içmeyenlerin de pasif içicilik yoluyla aynı tehlikelere maruz kalmasıdır. Yani sigara, bireysel bir tercih gibi görünse de toplumsal bir sorundur.
Kendimizle birlikte, masum ve sağlıklı insanların da hayatlarıyla oynuyoruz. Günlük yaşamda sigaranın etkileri daha kısa vadede de kendini gösterir. Nefes darlığı, çabuk yorulma, ciltte erken yaşlanma, ağız kokusu ve diş eti hastalıkları…
Tüm bunlar, sigaranın bedelini sadece gelecekte değil, bugün de ödediğimizi gösterir. Buna rağmen bırakmak neden bu kadar zordur? Çünkü nikotin, hem bedeni hem de zihni bağımlı hale getirir.
Peki, bu alışkanlığın önüne nasıl geçilir? Hayati bir soru elbette.
Her şeyden önce, bırakma kararının bir ‘zorunluluk’ değil, bilinçli bir tercih olması gerekir. Bunu uzmanlar söylüyor ve bunun üzerinde çok duruyorlar. Sigaranın hayatımıza ne kattığını ve bizden neler götürdüğünü dürüstçe değerlendirmek, ilk adımdır. Ardından destek almak da gereklidir. Aile, arkadaşlar, sağlık profesyonelleri ve sigara bırakma programları bu süreçte önemli rol oynar.
Küçük ama kararlı adımlar da süreci kolaylaştırır. Tetikleyici alışkanlıkları fark etmek, sigara içilen ortamları sınırlamak, yerine sağlıklı alternatifler koymak (yürüyüş, su içmek, derin nefes almak gibi) etkili yöntemlerdir. En önemlisi ise başarısızlık korkusuna kapılmamaktır. Bırakma sürecinde yaşanan geri dönüşler, tamamen vazgeçmek için bir neden değildir. Öğrenmek ve yeniden denemek için bir fırsattır.
Birçok ülkede sigara kullanımını azaltmak amacıyla kapsamlı yasal düzenlemeler hayata geçirilmiştir. Türkiye’de 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun kapsamında; kapalı alanlarda, toplu taşıma araçlarında, kamu kurumlarında ve eğitim-öğretim alanlarında sigara içilmesi yasaklanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre sigara tüketimi, her yıl milyonlarca insanın yaşamını yitirmesine yol açmakta.
Son yıllarda yaygınlaşan elektronik sigaralar, ‘daha az zararlı’ algısıyla özellikle gençler arasında hızla yayılıyor. Ancak sağlık uzmanları, bu ürünlerin de nikotin bağımlılığına yol açtığını ve uzun vadeli etkilerinin henüz tam olarak bilinmediğini belirtiyor. Bu nedenle birçok ülkede elektronik sigaralara yönelik reklam ve kullanım kısıtlamaları da devreye sokulmuş durumda.
Yani, ‘elektronik sigara gerçek sigara kadar zararlı değildir’ sözü tamamen bir aldatmacadır.