Haber-Mehmet TÜRK
AK Parti İstanbul milletvekili ve Devlet eski Bakanı Salim Ensarioğlu, Leyla Zana’ya yönelik hakaretleri kınayarak, Türkiye Futbol Federasyonu’na hassasiyetle konuya el atması çağrısı yaptı.
Yaptığı açıklamayı sosyal medya hesabından paylaşan Ensarioğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Futbol Federasyonu ile Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak’ı da etiketlediği görüldü.
TFF’Yİ GÖREVE DAVET ETTİ
Ensarioğlu açıklamasında, Bursaspor-Somaspor maçı sırasında taraftarlar arasında bulunan bir grubun Leyla Zana’ya yönelik hakaretlerde bulunduğunu hatırlatarak, “Somaspor–Bursaspor arasındaki müsabakada, Bursaspor taraftarları içerisindeki bir grubun Sayın Leyla Zana’ya yönelik hakaretlerini esefle kınıyor; Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) konuya hassasiyetle yaklaşarak gerekeni derhâl yapması çağrısında bulunuyorum” dedi.
Açıklamasında, Leyla Zana’nın ilk milletvekili olduğu sırada Kürtçe yemin ettiği dönemde bile ona sahip çıktığına vurgu yapan Ensarioğlu, şunları söyledi:
“ZANA BENİM BACIMDIR”
“Yeşil Bursamızın kozmopolit yapısı ve Osmanlı gibi birçok millete beşiklik etmiş, uzun yıllar başkentlik yapmış güçlü bir medeniyetin mirasçısı olması nedeniyle, bu ruhuna aykırı bir imaj oluşturma çabasında olanlara karşı en güçlü refleksi yine Bursa kamuoyunun göstereceğine inanıyoruz. Sayın Leyla Zana, çok uzun yıllardır “akil insan” pozisyonunda; yüzyıllık bir sorunun çözümü için yoğun çaba sarf eden, Türkiye’de barış ikliminin tesisi adına sorumluluk alan önemli bir aktördür. 1991 yılında Sayın Zana’ya yönelik Kürtçe yemin krizi sırasında yapılan saldırılara, DYP’de milletvekili olmama rağmen fiilen müdahale etmiş ve ‘Zana benim bacımdır, haddinizi bileceksiniz’ diyerek o gün kendisine karşı sergilenen insanlık dışı tutuma karşı durmuş birisi olarak, bugün yapılanları da şiddetle kınıyorum.”
AHLAKSIZ TEZAHÜRATLARIN POLİTİK ARKA PLANI VAR
Küfür ve hakaretlerin süreci sabote etmeye yönelik olduğuna dikkat çeken AK Partili Ensarioğlu, açıklamasının son bölümünde şu ifadelere yer verdi:
“ Barış ve huzur iklimine her geçen gün daha fazla yaklaştığımız bu süreçte, bunu sabote etmeye çalışanların daha fazla sahneye çıkma gayreti içinde olduklarını gözlemlemekteyiz. Sayın Zana’nın özellikle hedef alınmasının nedeninin, Cumhurbaşkanımızın bu sorunu çözebilecek iradeye sahip bir lider olduğunu on yıl önce tüm taraflara açıkça ifade etmesi ve bu tutumunu kararlılıkla sürdürmesi olduğu kanaatindeyiz. Ahlaksızca yapılan bu tezahüratların basit bir nefret söyleminin ötesinde, politik bir arka planı bulunduğu açıktır. Bu nedenle meseleye bu bilinçle yaklaşılması ve buna uygun bir tutum geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. AK Parti olarak “Aile Yılı” ilan ettiğimiz bu yılda; ailenin ve tüm toplumsal değerlerin merkezinde yer alan kadına yönelik bu ahlaksız ifadeler, ülkemizin geleneklerine ve aile kurumuna açıkça savaş açan bir üsluptur. Toplumsal değerlerimizin merkezindeki aile kavramını ve dolayısıyla kadının itibarını hedef alan bu yaklaşıma karşı yalnızca siyasi kesimlerin değil, toplumun bütün kesimlerinin ortak bir tavır ortaya koyması gerekmektedir. “