ÜSLUP BİR İNSANIN KİMLİĞİDİR

Bazen “bir insanın kimliği üslubudur” derler. Kimi zaman bir sözün, bir bakışın ya da bir cümlenin taşıdığı tartı; kişinin iç dünyasını, karakterini ve hayata bakışını ele verir.

Abone Ol

Hele ki gazetecilik gibi insanın kalabalıklar içinde kaybolmadan, her gün farklı dünyalarla temas ettiği bir meslekte üslup, yalnızca bir iletişim biçimi değil; aynı zamanda bir duruş, bir yöntem ve mesleki bir mecburiyettir.

Günde onlarca insanla iletişim kuruyoruz. Sabah saatlerinde TOKİ evlerinde ısınma krizini anlatan vatandaşlar, öğlen saatlerinde çözüm sürecinin nabzını tutan komisyon üyeleri, akşamüstüne doğru belediyede yoğun mesai içinde koşturan basın birimleri…

Her biri farklı bir ruh hâli, farklı beklentiler, farklı tepkilerle karşımıza çıkıyor.

Kimiyle ilk cümlede uyum yakalarız.

Kelimeler yumuşak bir zemine düşer, iletişim kendiliğinden akmaya başlar.

Kimiyle ise sanki görünmez bir duvar vardır.

Sözler birbirine değmeden düşer, anlam çarpışır, diyalog sıkışır. Aslında belirleyici olan çoğu zaman konular değil; üslubun taşıdığı enerji ve niyettir.

Ve işte tam da bu noktada şunu unutmamak gerekir: Üslup, hayatın her alanında kapıları açan ya da kapatan görünmez bir anahtardır.

Kimi insanlar, farkında olmadan sert, kırıcı ya da aceleci bir üslupla yaklaşır.

Kimi ise aynı meseleyi sakin, saygılı ve anlayışlı bir tonla ele alır.

Aynı cümle bile iki ağızda iki ayrı kader çizebilir.

Bazen başka bir olayda karşınıza çıkan kişiden görüş bile almak istemezsiniz

Çünkü üslup, yalnızca kelimelerin nasıl söylendiği değil; o kelimelerin arkasında duran karakterin bir yansımasıdır.

Bugün toplumun çoğu yerinde eksilen şey tam olarak budur: Birbirimizi duyabilmek için gereken o zarif dil. Anlamaya niyet etmek, nezaketi korumak ve sözü inceltmek.

Üslubun olmadığı yerde iletişim değil, gerginlik olur. Gerginlik olduğunda ise gerçek niyetler kaybolur, hakikat bulanır.

Sonuçta; Üslubumuz hem ilişkilerimizin hem de kişi olarak kim olduğumuzun imzasıdır. Ve bazen bir insanı tanımanın en doğru yolu, onun ne söylediğine değil, nasıl söylediğine bakmaktır.