ÖZEL HABER - Fatma TEMEL

2024 Ocak ayı, son 53 yılın en sıcak ocak ayı olarak kayıtlara geçti. Bölgede en düşük sıcaklık sıfırın altında 4,4 dereceyle Diyarbakır’da ölçüldü. Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2024 yılı ocak ayında ortalama sıcaklıklar bölgelerinde mevsim normallerinin üzerinde ölçüldü. Türkiye genelinde 1991-2020 yılları arasında 2,9 derece olarak ölçülen ocak ayı ortalama sıcaklığı, geçen ay 5,7 derece ile normallerinin 2,8 derece üzerinde gerçekleşti. Sıcaklık analizlerinde, 1971'den itibaren yapılan karşılaştırmaya göre, 2024 Ocak ayı son 53 yılın en sıcak ocak ayı olarak kayıtlara geçti.

Diyarbakır Bu Yaz Kavrulacak3


Bölgede en düşük sıcaklık sıfırın altında 4,4 dereceyle Diyarbakır’da ölçüldü. Konuya ilişkin gazetemiz Güneydoğu Ekspres’e konuşan Diyarbakır Ekoloji Derneği Üyesi Gökhan Saran, “Ocak ayı için yaşanan bu ekstrem sıcaklık değerleri önümüzdeki yaz ayının faaliyetlerini alt üst edecek bir etkide bulunacaktır” diye konuştu.


“ESAS ETKEN İKLİM KRİZİ”


Mevsimlerin olağan seyrinin değiştiğini belirten Saran, şöyle devam etti: 
“Yaşanan tablodaki esas etken iklim krizi ve sonuçlarıdır. Elbette ki devletlerin var olan toplum ve doğayı dışlayan politikaları sürdürüyor oluşu, bu krizi her geçen gün derinleştirmektedir. Başta fosil yakıt kullanımının azami kar hırsıyla devam ediyor oluşu, bu politikaların en belirginini oluşturuyor. Gelinen aşamada gezegen açısından geri dönülemez bir aşamaya neredeyse varılmış durumda. Mevsimlerin olağan seyri değişmiş ve her yıl bir önceki yılın ortalama ekstrem değerlerini aşan bir tabloyla karşı karşıyayız.”

Diyarbakır Bu Yaz Kavrulacak2


“CANLI YAŞAMI OLUMSUZ ETKİLENECEK”

Yaz aylarında yaşanacak sıcaklıkların bölgedeki ekosistemi olumsuz etkileyeceğini vurgulayan Gökhan Saran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ocak ayı için yaşanan bu ekstrem sıcaklık değerleri önümüzdeki yaz ayının faaliyetlerini alt üst edecek bir etkide bulunacaktır başta yaşamsal olarak yağış oranları düştüğü için su kaynakları ve bununla beraber tarımsal faaliyetler ve insan dışı varlıkların yaşam alanları bizatihi olumsuz bir etkilenme yaşayacaktır. Yaz ayı için şuan yaşanan olağan dışı yüksek sıcaklık değerleri canlı yaşamı ve faaliyetlerini etkileyecektir. Esas olarak son elli yılı aşkın süredir tespit edilen ve çok derinlikli tartışmalarla açabileceğimiz iklim krizi tüm etkilenmelerin temel sebebi olarak önümüzde duruyor.”


“İKLİMİ DEĞİL, SİSTEMİ DEĞİŞTİR”

Çözüm önerileri sunan Saran, “Yoğun nüfus alanlarımız olan kentler açısından durum ise biyoçeşitliliğin tehdit altında olduğunu, mevcut yapılaşma modellerinin de sonucu olan aşırı betonlaşmakta birlikte kentlerdeki sıcaklık değerlerinin daha yoğun hissedileceği ve krizin içerisinde sorunlu çözümlerle birlikte ( enerji kullanımını arttıran soğutma sistemleri vs) olası gördüğümüz olumsuzlukların daha da katmerleşeceğini söyleyebiliriz.

Çözüm önerisi olarak benzer yapılarda oluşan betonarme yapılar yerine yerele özgü yapıların oluşması, iklim krizinin temel sorunu olan şirketler yerine bireyleri suçlamaktan vazgeçilmesi, merkezi politikalar yerine yerel politikaları güçlendirmeleri gerekmektedir. ‘İklimi değil, sistemi değiştir’ sözü buna en güzel çözüm yolu olabilir” dedi.

Muhabir: Fatma TEMEL