Fuat BULUT 

Türkiye’nin en kalabalık genç nüfusunu barındırıyor Diyarbakır.

Resmi rakamlara göre 0-24 yaş arası 1 milyonu aşkın genç bu kentte yaşıyor.

Örgün eğitime kayıtlı 492 bin öğrenci var.

Mezun olan ve okumayanlarla birlikte emek yoğunluğu isteyen sektörler için bir veli nimet var Diyarbakır’da.

Ege’den, İstanbul’dan STK’ları, OSB’leri, oda ve borsaları ziyarete gelen her yatırımcının dikkatini çeken bir husus.

Ege Hazır Giyim Federasyonu yöneticileri, Diyarbakır Tekstil Zirvesi için ziyarete gelirken, “Bizim gençler iş beğenmiyor, konfeksiyonlarda çalıştıracak eleman bulamıyoruz” diyerek, sektörde bölgedeki teşvik avantajları ile birlikte Diyarbakır’daki genç nüfusun önemine vurgu yapmıştı.

Benzer vurgu İstanbul’dan Diyarbakır’a gelerek OSB’lerdeki işletmeleri ziyaret eden yatırımcılardan gelmişti: “Bölgeden gelen tekstilciler memleketlerine dönüyorlar. Üretim aşaması Suriyelilerde. Onların da kalifiye sorunu var. Siz de genç nüfus yatırım için önemli bir avantaj.”

Diyarbakır’ın bu önemli avantajı, uyuşturucu ve madde bağımlılığı nedeniyle tehlikede.

Tehlike çanları henüz çalmadan önce Uyuşturucu ve Madde Bağımlılığı ile mücadele veren dernek ve kurumlar, araştırma yapmış; acı gerçeği kamuoyu ile paylaşmıştı.

Son 5 yıldır uyuşturucu ve madde kullanım yaşının Diyarbakır’da 8-9 yaşlara kadar düştüğü, uyuşturucu teminini yapanlara yönelik etkin mücadele yürütülemediği, mevcut infaz yasasındaki esnekliğin sorunun kökten çözümünü baltaladığı yönünde yaygın bir kanı var.

Erken tanıya geciken müdahale sonuç alıcı olmaz.

Alkol ve Madde Tedavi Merkezi’nde (AMATEM) veya bağımsız sağlık kuruluşlarında tedavi görüp, iyileşip normal hayata tutulanların yüzde 95’i, etkin mücadele ve maddeye ulaşım kanalları kesilmezse bu illete yeniden bulaşıp, bağımlılığa geri dönüyorlar.

Diyarbakır’ın ciğer kebabı kokusuna kentin işlek caddelerinde veya parklarında sarılmış esrar kokusu karışmış durumda.

Henüz geç kalınmadan, sadece basın açıklamaları yapılarak bu konu ötelenemez, geçiştirilemez.

Tüm STK’lara bu konuda büyük bir görev düşüyor.

Uyuşturucu ile mücadelede etkin mücadele için topyekün mücadelede etkin caydırıcı çalışmalar yapılmalı.

Aksi halde bir nesili kaybedebiliriz!