GPS sinyali bir noktada kesilen Jedrysıak’ın izine rastlanamaması hem bölge halkını hem de yetkilileri endişeye sürükledi. Eşi ise İngiltere’de down sendromlu çocuklarıyla kaldığı için Türkiye’ye gelemiyor.
Likya Yolu’ndaki Kayıplar Zinciri Derinleşiyor
Hürriyet’ten Fatih Çekirge’nin haberine göre, Likya Yolu son yıllarda birçok kayıpla anılmaya başlandı. Avustralyalı ve Çinli turistlerin cansız bedenlerine ulaşılmasının ardından, Polonyalı turistin kaybolması zinciri tamamladı. Resmî kayıtlarda Jedrysıak’ın çıkışı görünmüyor. Bu durum, bölgede yürüyüş yapan turistlerin güvenliğine dair ciddi soru işaretleri doğurdu.
Yürüyüş Cenneti, Denetim Zafiyetine Teslim
Bölgeyi çok iyi tanıyan rehberlerden biri olan usta dağcı ve eğitmen Naim Sür, yaşanan sorunları detaylarıyla anlattı. 509 kilometrelik Likya Yolu’nun Antalya’ya kadar uzanan parkurlarında tarih ve doğa iç içe geçiyor. Ancak Sür’e göre, bu güzelliğin ardında büyük bir ihmal zinciri var. İşaretlemeler eksik, tabelalar silinmiş, su kaynakları belirsiz. Kamp alanları bakımsız, bazı bölgeler çöplerle dolu.
Tehlikeler Yürüyüşün Parçası Haline Gelmiş
Sür’ün aktardığına göre, Kirme, Faralya, Kabak ve Alınca arasındaki bölgelerde arı kovanları gelişi güzel yerleştiriliyor. Bu da arı sokması vakalarını artırıyor. Faralya–Kelebekler Vadisi hattında ise iple iniş yapılması gereken kısımlar var. Her yıl ciddi kazalar meydana geliyor. Alınca–Avlan arasındaki patika ise uçurumun kenarında ilerliyor ve zemindeki bozulmalar büyük risk yaratıyor.
Altyapı Eksiklikleri Kazaları Kaçınılmaz Hale Getiriyor
Boğaziçi’nden Aşar Mahallesi’ne uzanan bölümlerde çöp sorunu kronik hale gelmiş durumda. Harita eksikliği, yön tabelalarının olmaması, su noktalarının belirsizliği turistlerin yön bulmasını neredeyse imkânsız hale getiriyor. Sür, kayıpların önüne geçmek için yolun farklı noktalarına koordinat belirten levhalar ve uyarı taşları konulması gerektiğini vurguladı.
Endemik Zenginlikler Tehdit Altında
Likya Yolu yalnızca bir yürüyüş parkuru değil, aynı zamanda yüzlerce endemik bitki türüne ev sahipliği yapan bir ekolojik hazine. Ancak kontrolsüz turizm ve ilgisizlik, bu doğal çeşitliliği tehlikeye sokuyor. Sür, “Floranın korunması ve tanıtım broşürlerinde yer alması gerekiyor. Bu konuda rehberlere ve köylülere sorumluluk verilmeli” diyerek çağrıda bulundu.