ÖZEL HABER/ Güneş OCAĞA-Ceren AKYIL
Diyarbakır Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, Cumhurbaşkanlığı onayıyla Resmi Gazete’de yayımlanan genelgeye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. İskenderoğlu, daha önce bitkisel üretim alanında sertifikalı tohum üretimi yapan çiftçilerin, Ziraat Bankası üzerinden sıfır faizli olarak kullandığı kredilerde faiz oranının yeni düzenlemeyle yüzde 50’ye çıkarıldığını belirtti.
“”FAİZ ORANI YÜZDE 50’YE ÇIKARILDI”
Bu genelgenin üretimi engellediğini ifade eden İskenderoğlu, şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanlığı onayıyla Resmi Gazete’de yayımlanan genelgeyle, tarımsal üretimde kullanılan kredilerde faiz oranlarında ciddi bir artış yapıldı. Buna göre, bitkisel üretimde yani sertifikalı tohum üreten çiftçilerimizin Ziraat Bankası üzerinden daha önce sıfır faizli olarak kullanılan kredilerde faiz oranı yüzde 50’ye çıkarıldı. Yine aynı şekilde, tarımsal sulamada kullanılan boru, lateral, maşon gibi ekipmanlar için krediler artık yüzde 50 faizle kullandırılacaktır. Bu karar, açıkça tarımın önünü kesen, üretimi engelleyen bir adımdır.
“ÇİFTÇİNİN AYAĞINA TIRPAN VURULDU”
Bugün tüm dünya tarıma yönelip çiftçisini desteklerken, biz kendi çiftçimizin ayağına tırpan vuruyoruz. Çiftçi zaten zor şartlarda üretim yapıyor. Şimdi bir de faiz yüküyle baş başa bırakılıyor.
“250 BİN TL FAİZ ÖDEYECEK”
Örneği, bir çiftçi 1 milyon TL tutarında sulama borusu ve tohum aldığında, önümüzdeki yıl bu boru için 1 milyon 250 bin TL ödemek zorunda kalacak. Yani 250 bin TL sadece faiz ödemiş olacak. Bu, çiftçiyi desteklemek değil, aksine üretimden uzaklaştırmaktır. Biz çiftçiye 'sertifikalı tohum üret' diyoruz ki verim artsın, ülke ekonomisine katkı sağlansın. Sertifikalı tohumla yüzde 25 daha fazla verim alınabiliyor. Ancak faiz yükü altındaki çiftçiye bu şartlarda üretimin önüne faizle set çekmektir.
“BU DURUM İTHAL MESAJIDIR”
Hükümet, çiftçiden kısarak tasarruf yaptığını sanıyor. Oysa tasarruf edecek çok başka kalemler var. Bu karar sadece Diyarbakır’daki değil, tüm Türkiye’deki çiftçilerin ayağına vurulan bir prangadır. Bu durum, 'üretme, biz ithal ederiz' mesajından başka bir anlam taşımıyor.
“ORANLAR YENİDEN SIFIRA ÇEKİLSİN”
Tarımsal sulamada kullanılan faiz oranları yeniden sıfıra çekilmelidir. Biz faizin düşmesini beklerken, tam tersine yükseltilmesi kabul edilemez. Bu gidişat çiftçinin, dolayısıyla ülkenin sonu olur. Bu tam anlamıyla bir akıl tutulmasıdır. Gelişmiş ülkeler çiftçisini sübvanse eder, girdi maliyetlerini destekler, üretime teşvik verir. Bizim de aynı şekilde üreticimizin yanında olmamız gerekir. Aksi halde çiftçi üretimden vazgeçer, köyünü terk eder, şehirlerde yeni bir göç dalgası başlar. Bu da sosyal ve ekonomik açıdan ciddi bir tehlikedir.
“GÖREVİMİZ, ÇİFTÇİYİ ÜRETİMDE TUTMAKTIR”
Bizim görevimiz çiftçiyi tarlada, bağda, üretimde tutmaktır. Sağlıklı gıdanın, etin, sütün, yumurtanın yolu üretimden geçer. Devletin tarımsal üretimi desteklemesi bir tercih değil, bir zorunluluktur. Ancak bu kararla, devlet adeta tarımdan elini çekmektedir.”